Kış kapıdan baktı herkes sigortasını yaptı
Geçtiğimiz hafta, sigorta yaptırmaya karar vermek için televizyon seyretmenin yeterli olduğunu yazmıştım. Bu konuda birçok elektronik posta aldım. Aslında vatandaşlarımız sigorta yaptırmaya soğuk bakmıyor ama bir; yol yordam bilmiyor, pahalı zannediliyor, ikinci konu ise: sigorta şirketlerinin olabilecek hasarlar sonrası paralarını ödemeyeceklerini düşünüyorlar. Ama sigortanın çok faydalı olduğu konusunda kimse olumsuz bir düşünceye sahip değil.
Geçtiğimiz haftalardaki kar dalgası sonrası ablam yeğenim ile birlikte otomobil ile Antalya'dan İstanbul'a geliyorlardı. Ablam Burdur'da beni arayıp "Can, kar burada çok güzel otomobilden inip karlara dokundum ama dizime kadar kara gömüldüm" dedi. ( o zaman İstanbul'a kar yağmamıştı) Yola tekrar çıktıklarında ablam beni bir kez daha telefon ile arayıp "Can yolda kara saplanırsak seni ararız bak" diye espri bile yaptı. İki saat sonra telefonum tekrar çaldı ve gerçekten navigasyonun azizliği ile ana arterlerden çıkmışlar farkında olmadan ve Bozüyük Cihangazi'de yoldan kayıp kara saplanmışlar. Kaskosunu yaptırdıkları sigorta şirketinin asistans firması olan Turassist'i aradım. Turassist Genel Müdürü Güven Aykaç da bizzat ilgilenip ablamların bulunduğu bölgeye bir çekici ve kendilerini ana yola çıkaracak bir zincirli araç gönderdi. 1 saat içerisinde olay çözümlendi. Ablam sigortalı olmasının kendisine sağladığı avantajın bu kadar olacağını tahmin etmemişti. Ve çok mutlu. Bu işlerle ilgilenen bir kişi olarak asistans şirketinin bu uygulamasının bana özel değil, herkese uyguladıkları rutin bir işlem olduğunu biliyorum.
İstanbul "kar" ile riskleri gördü
Şimdi gelelim İstanbul'a. Bir kar yağdı İstanbul felç oldu. Büyük metropol şehirlerde böyle felaketlerde kamu hizmetinin de yetişebildiği alanlarında bir çerçeve var. Ana yollar açık tutulup ara sokaklara girilemedi tabii. Son 33 yılın en soğuk gününe tanık olduk. O kadar çok risk var ki saymakla bitmez ama sigortanın ne kadar gerekli olduğu bu günlerde anlaşılıyor. Eminim ki bu dönemde birçok kişi gidip sigortasını yaptırmıştır. Yazımın başlığında bir ata sözümüzü güne uyarladım " Kış kapıdan baktı, herkes koşup sigortasını yaptı" Aslında bunun bir temenni olduğunu hepimiz biliyoruz, ama bizler de bizzat yaşamayınca risklerin farkına varamıyoruz.
Sigorta yaptırmak için birçok neden…
Haberlerde izliyorsunuzdur sizlerde yokuş aşağı araç kayıyor. Aracı kullananın yapacağı hiçbirşey yok, sadece nereye vuracağını merak ediyor. Gerçeği film gibi yaşıyorlar. Trafik kazalarının haddi hesabı yok. Ama bununla bitmiyor. Su borularının donması, çatılardaki buz sarkıkları, otomobilinizdeki oluşacak hertürlü hasarlar. İşyerinizdeki iş durması, ürün donması, çatıların karın ağırlığına dayanamayıp çökmesi, taahhüt ettiğiniz malı üretememeniz, yolların kapalı olması nedeniyle ürettiklerinizi bir yerden bir yere nakledememeniz hepsi bir sigorta ile sizin için risk olmaktan çıkabilirdi. Sizin kontrolünüzde olmayan birçok konu için sigorta yaptırabilirsiniz.
Vakıf Emeklilik 20 yaşında
Geçtiğimiz Cuma gecesi Vakıf Emeklilik 20'nci yaşını kutlamak için Çırağan Sarayı'nda bir davet verdi. Türkiye'nin en büyük kamu bankası olan Vakıfbank'ın bir iştiraki olan Vakıf Emeklilik Hayat Sigortası şirketi ile çıktığı yolculuğunu Bireysel Emeklilik şirketi olarak devam ediyor. Ve 20'nci yaşını kutladı. Vakıf Emeklilik Genel Müdürü Mehmet Bostan da şirketi gibi genç ve dinamik bir kişiliğe sahip. Genel Müdür Bostan yaptığı konuşmada şirketin bu kadar genç olmasına rağmen ilk 5 şirket arasında yer almasının önemine dikkat çekti. Ben de buradan Vakıf Emeklilik'in 20'nci yaşını kutlarım, "Nice 20 senelere"