Kırk yıl öncenin “Besi Projesi”

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

1969 yılında et ihtiyacını karşılamak için ülke genelinde “Besi Projesi” uygulaması başlatılmıştı. Şeker fabrikaları ile Et ve Balık Kurumu iş birliği ile uygulanan bu proje hayvan varlığının artmasını sağlarken Et ve Balık Kurumu’nun özelleştirilmesi ile proje uygulanamaz oldu.
Türkiye Şeker Fabrikaları Baş Müfettişliği'nden emekli okuyucum Cemal Küçükömeroğlu, bu projeyi hatırlatıyor.

Cemal Küçükömeroğlu anlatıyor: “1969 yılında pancar çiftçisinin kasaplık hayvan yetiştirmesi için Bakanlar Kurulu tarafından Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü'ne görev verilmişti.
Besi Projesi adı verilen proje ile şeker fabrikaları, pancar çiftçisine pancar ekiminde olduğu gibi mukaveleli olarak kasaplık sığır besisi yaptırmıştı.

İsteyen pancar çiftçisine “Sığır Besi Sözleşmesi” ile bakabileceği kadar sığır veriliyordu.
Her fabrikaya alınan zooteknik şefleri, mukavele yapan çiftçilerin ahırlarındaki sığırlara birer kulak numarası vererek kayıt altına alırlardı.

Daha sonra besicinin ihtiyacı olan ayni ve nakdi krediler fabrikalar tarafından verilirdi. O yıllar fabrikalarda faal olan kuru küspe tesislerinde üretilen paletlenmiş melaslı kuru küspe ve kampanya dönemlerinde yan ürün olarak ortaya çıkan yaş küspe, teslim edilen pancara göre belli bir oranda parasız olarak besi yapanlara verilirdi.

İsteyen besicilere bu ürünler para karşılığı olarak da satılırdı.

Verilen ayni ve nakdi avanslar ile canlı hayvan bedeli, pancar üreticisinin pancar alacağı bordrolarından kesilirdi.

Belli bir zaman sonra kesim için elverişli hale gelen sığırlar, fabrikaların tesellüm merkezlerinde canlı olarak tartılıp Et ve Balık Kurumu vasıtalarına yüklenir ve kesim işlemi yapılmak üzere en yakın kombinalara sevk edilirdi.

Yapılan tartı üzerinden canlı hayvan bedelleri fabrikalar tarafından çiftçilere ödenir ve sonra Et ve Balık Kurumu'ndan tahsil edilirdi.

Bu arada, diğer ihtiyaçlar için yapılan ödemeler Besi Projesi Uygulama Giderleri adı altında bir hesapta biriktirilir, üç aylık dönemler itibariyle Hazine'den tahsil edilirdi.

Bu proje devam ettirilseydi bugün et ithali yapmamıza gerek kalmazdı. Fabrikaların kuru küspe tesisleri de iptal edilmez ve çiftçiye ucuz yem satışı ve aynı zamanda istihkak mukabili yem dağıtımı devam ederdi. Ülkemiz de bugünkü dar boğaza sürüklenmezdi.

Halen o günlere geri dönmemizin mümkün olduğunu düşünüyorum.”

Okuyucum Cemal Küçükömeroğlu’nun yazdıklarını aktardım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018