Kırım Tatarlarına zarar gelmemesini sağlamak başarı olur
Ukrayna’da bir halk hareketi ile yönetimin el değiştirmesi, kendi güvenliği açısından Ukrayna’yı denetlemek ihtiyacını hisseden Rusya’yı hiç memnun etmemişti. Nasıl bir yol izleyeceği artık belli olmağa başladı. Rusya Batı’nın büyük bir direniş göstermeyeceğine, bir vadede ilişkilerin normalleşeceğine güvenerek hamlesini yaptı, Kırım yarımadasında yönetime el koydu. Şimdi Kırım’daki egemenliğini nasıl meşrulaştıracağının formülünü oluşturmaya çalışıyor. Şimdilik bir halkoylaması yoluyla yarımadanın Rusya’ya katılmasının planlandığı anlaşılıyor ama bu da değişebilir. Putin, Kırım’a hakim olduktan sonra, Ukrayna’da uğradığı gerilemeyi mutlaka telafi etmeye çalışacaktır. Başarılı olma şansı da yüksektir.
Rusya’nın kendini güçlü hissetmesi iki nedenden kaynaklanıyor. Bunlardan birincisi, Ukrayna’nın mevcut yönetimini destekleyen Avrupalı ve Amerikalı dostlarının bir miktar kesenin ağzını açmak ve protesto etmek, Rusya’yı sembolik mahrumiyetlere uğratmak dışında bir yaptırım uygulayacak iradelerinin zayıf olmasıdır. Güçlü olsaydı, daha önce Ukrayna’da kendilerine daha yakın bir rejim varken ve Rusya zayıf durumda iken, bu ülkeyi Batı savunmasına güçlü şekilde bağlayacak bir düzen oluştururlardı. Batı Avrupa Soğuk Savaş sonrası savunma konularına önem vermekten zaten uzaklaşmıştı. ABD de Irak maceracılığı, Afganistan’da sonuç alamama ve iktisadi kriz nedeniyle havlu atınca, Batı savunma sistemi büyük zaafa uğradı. Rusya ise petrol ve doğalgaz gelirleriyle toparlandı.
Rusya’nın kendini güçlü hissetmesinin ikinci nedeni Batı savunma sisteminin iki önemli üyesinin Rusya’ya fazla bağımlı olmasıdır. Almanya ve Türkiye, enerji bakımından, Rusya’ya aşırı bağımlıdır. Doğalgaz yetmiyormuş gibi, Türkiye nükleer enerji üretiminde de ilk ortak olarak Rusya’yı seçmiştir. Her iki ülkenin dış ticaretinde Rusya önemli yer tutmaktadır. Dolayısıyla, ne Almanya ne de Türkiye Rusya ile kolay kolay büyük bir anlaşmazlığa düşmeyi göze alabilir. Türkiye’nin zaafları Almanya’ya nazaran daha da fazladır. Kendi izlediği politikalar sonucu, Türkiye bölgesinde yalnızlaşmış ve Avrupa Birliği’nden uzaklaşmış, ABD ile ilişkileri sıkıntılı bir döneme girmiştir. Bu verilerin ışığında, ülkemizin Kırım’daki gelişmelerde Rusya’yı denetlemekte etkili olması beklenmemelidir. Kırım Tatarları’na zarar gelmemesini sağlaması bile büyük başarı olacaktır.