Kırılan rekorlar ve İMKB'nin geleceği
Gülay Çoruk / Yatırım Finansman
Türkiye ekonomisi, 2010 yılında düşük enflasyon oranında son 42 yılın ve en düşük borçlanma faizinde son 25 yılın rekorunu kırmıştır. Bunun yanı sıra 2009 yılında cari açığı 11,4 milyar dolar iken 2010 yılında bu oranı % 288 oranında arttırarak 42,6 milyar dolar seviyesine gelerek yine kendi rekorunu kırmıştır.
2011 yılında Türkiye tahminen % 4,9 civarında büyüyecektir. Seçime rağmen mali disiplin sürecek, seçimlerden sonra çok ciddi bir gelir vergisi reformu yapılması gündeme gelecektir. Dünyada talebe bağlı olarak artan petrol fiyatları , arzın azalması , gıda fiyatlarındaki beklenen yükselişle enflasyon oranı %6,5-7 bandında gerçekleşebilir. Kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasına dair kanunda, hedeflere ulaşma konusunda bütçeye ek bir kaynak sağlayabilecektir. Rusya, Ukrayna vb. gibi birçok ülkelerle karşılıklı olarak vizelerin kaldırılmasıyla turizm gelirlerinde bir artış yaşanacaktır. Bu gelişmeler cari açığı olumlu yönde etkileyecektir.
Haziran 2011 yılında yapılacak olan seçimler sonucunda siyasi tablonun değişmeyeceği, siyasi istikrarın devamı beklentisiyle Türkiye'nin kredi kuruluşlarından not arttırımının seçimlerden sonra yapılması beklenebilir., Türkiye'nin yatırım yapılabilir ülke konumuna gelmesi yılın ikinci yarısında piyasalarda çok önemli belirleyici bir etken olacaktır. Türkiye'nin kredi notunun artması piyasaları hareketlendirecek, döviz kurları düşebilecek, faizleri gevşetebilecek, doğrudan yabancı sermaye girişi artacak ve cari açık orta, uzun vade de olumlu yönde düşecektir.
2011 yılında Türkiye ekonomisinin en büyük sıkıntısı sıcak para girişiyle kurların düşmesi, TL'nin aşırı değerlenmesi Türkiye'ye ithalat patlaması yoluyla rekor derecede dış ticaret açığı ve cari işlemler faturası çıkartma olasılığı ekonominin yumuşak karnı olmaya devam edecektir. Esasında son günlerde Merkez Bankası tarafından yapılan faiz indirimi, zorunlu karşılıkların arttırılması kararı, kredi taleplerinin sınırlanmaya başlaması, ekonominin soğutulmaya çalışılması, kısa vadedeki cari açığın sıcak para ile ekonomiye aşırı derecede zarar vermesini önleyici önlemlerdir. Bunun sonucu olarak özellikle kredilerin daraltılmasıyla karlılıkları düşecek olan banka hisselerinde aşağıya yönlü kısa vadeli olarak fiyat hareketleri görülmeye başlanmıştır.
İMKB bugün dünyadaki gelişmekte olan diğer piyasa ortalamalarına göre % 10 civarında iskontolu fiyat kazanç oranlarına sahiptir. Bu aradaki fark mutlaka piyasaların yukarı gitmesiyle kapanacaktır.
Yatırımcılara beklentileri yüksek, iskontolu olan sağlam hisse senetlerine orta ve uzun vadeli yatırım yapmalarını, sabırlı olmalarını, piyasalarda olası geri çekilmelerde panik yapmamalarını tavsiye ediyorum. 2010 yılında % 58,5 kazandıran İMKB bu yılda kazandıracaktır. İMKB'de riski minimumda tutmak için portföylerinin bir kısmını anapara korumalı fonlara yatırım yapmaları olumlu olacaktır. Türkiye sıcak para cenneti olmaya devam edecektir. Yabancılar başka piyasalarda 10 yılda elde edemeyecekleri getirileri Türkiye'de 1 yılda elde etmişlerdir. 2011 yılında da bu gerçek devam edecektir. Bunun sonucunda da İMKB'deki yabancıların sahip olduğu hisse senedi oranları orta ve uzun vadede yine yukarılara gidecektir.