‘Kınıyoruz!..’, Neyi?..
Hayat sigortaları dünyanın gelişmiş ülkelerinde bireylerin kendi istekleri ile yaptırdıkları bir sigorta. Anadolu’da 1900’lü yılların başında bu sigortayı yaptıranların olduğunu biliyoruz. 90’lı yıllarda ülkemizde birikimli hayat sigortası yanlış uygulandığı ve tüketici bundan mağdur olduğu için günümüzde bu ürün tüketiciler tarafından ilgi görmüyor. Hatta bu güvensizlik başlarda BES’e olan ilgiyi bile etkilemişti.
Ülkemizde hayat sigortaları ne yazık ki kredi bağlantılı olarak satılabiliyor. Yani bankadan kredi alacak kişi bunu yaptırıyor. Tüketicimizi düşünen(!) devlet yöneticilerimiz, bunun yaptırılmaması için yasa çıkardılar. Tüketicinin hayat sigortasını istediği yerden yaptırmasının kanunla yolunun önünün açılmasını doğru buluyorum. Ve hayat sigortası vatandaşımız için çok önemli ve mutlaka yaptırılmalı diyorum.
Tüketici istediği yerden sigorta alabilir Kredi alındıktan sonra sigorta yaptırıldığında, Allah korusun tüketicinin başına bir şey geldiğinde ise bankaya olan borç sigorta şirketi tarafından ödeniyor. Bu sigortayı yaptırmayanların başına bu geldiğinde kredinin geri kalan taksiti varislerden alınıyor, alınamıyorsa da krediye konu olan ev veya otomobile banka el koyuyor. Özetle çok da uygun olan bu sigorta ürünü vatandaşın faydasınadır. Geçtiğimiz yıl sadece Ziraat Emeklilik vefat eden sigortalısının varislerine 456 milyon TL tazminat ödemiş. Düşünün bu kişiler hayat sigortası yaptırmamış olsalardı bu paraları ceplerinden ödemek zorunda kalacaklardı.
Bankaların birçok uygulama ve kesintilerine ben de karşı çıkıyorum. Fakat bankalar ticari müesseselerdir ve kar amaçlı kuruluşlardır. Biz tüketicilerin de bankaları seçme, krediyi istediğimiz bankadan almak gibi bir özgürlüğümüz var. Buna karşılık bankaların da uygun gördüklerine kredi verip veya vermemek gibi özgürlükleri bulunuyor. Ülkelerin olduğu gibi bireylerin de risk puanları var. Bir de buna ‘Ben sigorta yaptırmak istemiyorum’ eklenirse banka faiz oranlarını artırmak veya krediyi vermemek gibi bir tercihte bulunabilir. Buraya kadar anlaşılamayan bir durum yok sanırım.
Ziraat Emeklilik ve Ziraat Sigorta Genel Müdürü Fikrettin Aksu, Hayatımız Sigortalı Dergisi’ne verdiği röportajda. ‘Hayat sigortası, müşteri riskini azalttığı için sigorta yaptıranla yaptırmayanın bankaya maliyeti bir olmaz. Kredi kullanan bir birey sigorta yaptırmadığında banka buna göre fiyatlama yapar” demiş. Özetle, sigorta yaptırmak istemeyen bir kişinin kredi faiz oranı yüksek tutulabilir demiş. Bundan doğal ne olabilir?
Başlık okumak yetmez
İşi sadece sigorta şirketleri ile ‘bir fırsat olsa da didişsem’ olan bir acente grubu var. Hemen sosyal medyada kınamışlar olayı. Bu arkadaşlar sahaya inip sigorta satacaklarına bütün gün internette dedikodu yapıp ona buna saldırmayı iş edinmişler. İşin kötüsü bu arkadaşlar yazı da okumayı sevmiyorlar, dedem gibi başlığını okumak onlara yetiyor! Ayrıca bu yaptıklarını acentelerin haklarını korumak için yapıyorlar. Fakat yazıda ne acente lafı geçiyor, ne sigortayı bankadan yaptırın lafı geçiyor. Sigorta yaptırırsan daha uygun faiz ile kredi alırsın deniliyor. Şimdi bu arkadaşlara sormak gerekir, siz hayat sigortası yaptırılmasına mı karşısınız yoksa ne olursa her şeye mi karşısınız? Kredi tüketicisi yasa gereği bankanın istediği hayat sigortasını istediği yerden yaptırabiliyor. Acaba sizler acentelerin hayat sigortası yapmasını mı kınıyorsunuz? Bu arkadaşlara önerim gerçekten meslektaşlarınızı düşünüyorsanız önce okuyun, okuduğunuzu anlıyorsanız sorun yok. Sonra her şeye anlamsız tepki gösterip etkinliğinizi yitirmeyin. Böyle yaptığınız sürece kimse sizleri ciddiye almayacak. Ve meslektaşlarınıza zarar vereceksiniz. Benden söylemesi...