Kınalı kuzulara küpe affı
Gezegeni nasıl koruyacağız, insan türünün miadı doldu mu? Aklımızda akıl almaz sorularla Anadolu’yu arşınladıkça, gördüğümüz manzaralar ve işittiğimiz tınılar umutlarımızı yeşertse de, kırsalı kalkındırmaya katkı amaçlı yatırımlar, harama tamahkârların elinde harap bitap.
İyi niyetlerle desteklenen projelerin bir kısmı atıl. Son teknoloji ahırlarda kınalı kuzular yerine yeller eserken, gerçek üreticiler derme çatma ahırlarda hayvan beslemeye çalışıyor. Köylülerin önerisi, atıl durumdaki ahırların STK’lara ve köylüye uygun fiyattan kiralanması.
Yüz binlerce hayvan yayla dönüşünde. Küpesini kaybedenler ya da çeşitli sebeplerle 45 gün içinde küpesi takılamayan hayvanlarla ilgili güzel havadisler var. Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Gümen’in saha ziyaretlerinde üreticilerin gündeme taşıdığı konu çözüme kavuşturuldu.
Sebebi her ne olursa olsun yasal süresinde kayıt altına alınmayan, küpe takılamayan 50 kadar ildeki, her yaştaki hayvanlara gerekli sağlık kontrolleri yapılıp aşıları tamamlanarak küpe takılacak, herhangi bir cezai işlem uygulanmayacak. COVİD, şap hastalığı ve genel iş yükü gibi sebeplerle küpesi takılamayan hayvanlara küpe kararı üreticiyi sevindirdi.
Küpe hayvanların kimliği, pasaportu, hayvan sayısındaki değişim, alım satım, hastalık gibi tüm süreçlerin izlenebilirliği sağlanıyor. Üreticilere göre daha kaliteli küpeler kullanılmalı, hayvanlar otlarken küpeleri düşebiliyor. Küpesiz hayvanların satışı, hastalık takibi hem üreticiyi mağdur ediyor hem de veteriner hekimleri zor durumda bırakıyor.
Çip takılmasını öneren çiftçileri dinlerken; eski Tarım ve Orman Bakanlarından birinin “fikri bana ait” “büyükbaş hayvanların kulağına cep telefonu altyapısı olan küpeler takılacak, küpeler veterinerlere 2-3 günde bir hayvan vücut ısısı, kızgınlık dönemi ve yeriyle ilgili bilgileri SMS atacak” diyerek anlattığı proje aklıma geldi, o da atıl.
Türkiye’nin ilk Veteriner Yol Kontrol Denetim İstasyonu’nun Erzurum’da açılmasıyla hayvan hastalıklarını önleme konusunda önemli bir adım atıldı. Biga Ticaret ve Sanayi Odası’nın katkılarıyla 17’ncisi düzenlenen Biga Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı başladı.
Güney Marmara’nın en büyük tarım fuarının açılışında Biga Ziraat Odası Başkanı Güray Ergün; bölgede çoğalan sanayi tesislerinin tarım alanlarında yarattığı baskıya dikkat çekti. Biga tarımı ile ilgili paydaşların ortak önerisi; örtü altı tarımı yaygınlaştırmak. Ergün’e göre; “Biga çok özel bir mikroklima, 40. paralelde, güneşi uzun süre dik alıyor. Domatesteki likopen oranı, kiraz, şeftali gibi meyvelerin şeker oranı çok yüksek.
Biga Marmara bölgesini besleyebilir. Dünyanın en pahalı tarım arazileri bizde. Son yıllarda, Sinekçi ve Bozlar köyünde toprak toplayan holdingler küçük çiftçiyi zor durumda bırakırken, gıda güvenliğini de riske atabilir” diyerek konunun önemine dikkat çekti. Times’ın 8. harika dediği İngiltere’deki Eden projesi, yeryüzünün muazzam bir prototipi. On binlerce hayvan, bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Misyonu tüm canlıları kolektif bir bağla bağlayarak, gelecek motivasyonu yaratmak ve biyolojik koridorlarla canlıları hayatta tutmak.
Aden Cenneti’nden esinlenen Eden projesi, 1 milyon insanın katıldığı dünyanın en büyük öğle yemeğine, G20 toplantılarına, Live 8 etkinliğine ev sahipliği yaparak gezegendeki tüm canlı unsurların farkındalıklarını harekete geçirmeye çalışıyor. Belki atıl Ankapark’ı da biyoçeşitlilik parkı olarak değerlendirebiliriz. Ezcümle; dünyanın ortak gayesi gezegenin ömrünü uzatmak ve türler arası uyumu yeniden inşa etmek. Zira, birbirine husumetli türlerin kavgaya tutuştuğu bir gezegenin hayatta kalması olası değil.