Kimseyi Geride Bırakmayan, Adil Bir Küreselleşme
Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı G20 Liderler Zirvesi, bu yıl 30 Kasım-1 Aralık 2018 tarihleri arasında, Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te gerçekleştirildi. Bu yıl 10’uncusu düzenlenen zirvede, adil ve sürdürülebilir kalkınma için fikir birliği oluşturmak üzere, insanı merkeze alan, kapsayıcı ve geleceğe yönelik yeni bir gündem belirlendi. Zirvenin yeni gündeminin odağına, ‘iş ortamı ve işin geleceği’, ‘kalkınma için uygun altyapının oluşturulması’, ‘sürdürülebilir gıda’ ve ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ konuları yerleşti. G20 ülkeleri, hızla değişen dünyaya etkili bir şekilde cevap verebilecek kurallara dayalı uluslararası bir düzeni geliştirmek amacıyla birlikte çalışma taahhüdlerini de yenilediler.
Güçlü, sürdürülebilir, dengeli ve kapsayıcı büyüme için en temel konu: Güven
Yeni gündemde güçlü, sürdürülebilir, dengeli ve kapsayıcı bir büyüme ile aşağı yönlü risklerlere karşı korunma için güveni artırmaya yönelik iletişim ve eylemlerin önemini vurgulandı. Bu çerçevede G20 ülkeleri tarafından, merkez bankaları aracılığı ile ekonomik faaliyetleri desteklemeye ve fiyat istikrarını sağlamaya tutarlı olarak devam edecekleri taahhüt edildi. Bu kapsamda yeni gündemde sürdürülebilir finans uygulamaları, uluslararası standartlara dayanan açık ve esnek bir finansal sistem; vergi anlaşmaları ve transfer fiyatlandırması kurallarına dayanan, dünya çapında, adil, sürdürülebilir ve modern bir uluslararası vergi sistemi ile yolsuzlukla mücadele, vurgulanan başlıca konular arasında yerini aldı.
Dönüşüm teknolojilerinin getirdiği yeni zorluklar ve fırsatlar
Dönüştürücü teknolojilerin (transformative technologies), “yeni ve daha iyi işler” ile daha yüksek yaşam standartları da dahil olmak üzere çok büyük ekonomik fırsatlar getirmesi bekleniyor. Ancak geçiş sürecinin, bireyler, işletmeler ve hükümetler için yaratacağı zorluklar öngörülüyor. Bunlara karşı geliştirilecek politikalar ve uluslararası iş birliklerinin, teknolojik dönüşümün faydalarının yaygın bir şekilde paylaşılmasını sağlamaya yardımcı olacağı da biliniyor. Geçiş sürecinde büyümeyi ve üretkenliği güçlendirmek için teknoloji kullanımı, insanın desteklenmesi, ve sürdürülebilir vergi sistemlerine yönelik politikalar büyük önem taşıyor.
Sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme için altyapı önemli bir itici güç
“Altyapı”, ekonomik refah, sürdürülebilir kalkınma ve kapsayıcı büyüme için önemli bir itici güç. Altyapı yatırımları için daha fazla özel sermaye çekebilmek amacıyla sözleşmelerde daha belirgin standardarlar oluşturmak, veri ihtiyaçlarını karşılamak ve risk kontrol/önleme araçlarını geliştirmek en önemli adımlar arasında yer alıyor.
Sürdürülebilir gıda zincirindeki verimliliği artırmak için iş birliği şart
“Sürdürülebilir gıda” konusunda, risk yönetimini güçlendirmek, değişen çevreye uyum sağlamayı kolaylaştırmak, biyoçeşitliliği korumak ve değişen hava koşullarının tarım üzerindeki etkilerini azaltmak üzere alınacak etkili önlem ve uygulamalarda kamu ve özel kesim arasında iş birliği büyük önem taşıyor. G20 liderleri bu kapsamda, gıda zincirindeki verimlilik, sürdürülebilirlik ve iyileştirmeyi artırmak, gıda kaybını ve atıkları azaltmaya yönelik girişimleri teşvik etmek için özel sektör, bilim dünyası ve diğer ilgili paydaşlarla birlikte çalışma çabalarının geliştirilmesine yönelik taahhütte bulunuyorlar.
Toplumsal cinsiyet eşitliği, adil ve sürdürülebilir kalkınmada büyük önem taşıyor
G20 liderleri, ekonomik büyüme, adil ve sürdürülebilir kalkınmada “toplumsal cinsiyet eşitliği” konusunun önemini de vurgulayarak, cinsiyete dayalı şiddete karşı her türlü ayrımcılığı sona erdirmeyi, kadınların liderlik ve karar verme pozisyonlarına erişimini, kadınların dijital becerilerinin gelişimini ve STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) ile yüksek teknoloji sektörlerine katılımlarını artırmayı amaçlayan girişimleri teşvik etmeye yönelik taahhütte bulunuyorlar.
G20 Liderler Zirvesi’nin yeni pusulası: 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi
Sonuç olarak, G20 Bildigesi’nin vurguladığı en temel mesaj: Sürdürülebilir, dengeli ve kapsayıcı bir büyüme için `kimseyi geride bırakmayan adil bir küreselleşme` amacına yönelik olarak 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi temel pusulamız olmalıdır.