Kimse istemediyse
CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam'ın TBMM Başkanlığı'na sunduğu kanun teklifinde, 5174 sayılı TOBB Kanunu'nun 16, 18, 63 ve 67'inci maddelerinde aynı ifadeyle yer alan bir "bendin" yürürlükten kaldırılması öngörülüyor. 29 Şubat'ta Sanayi, Ticaret Komisyonu'na havale edilen teklif, ele alınmayı bekliyor.
Yürürlükten kaldırılması önerilen "bent" ticaret, sanayi ve ticaret ve sanayi odaları ile borsalar ve çatı kuruluş Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin yönetim organlarında üst üste 2 dönem görev yapanların "seçilme haklarını" izleyen 3'üncü dönemde de kullanabilmelerini yasaklıyor.
TOBB Kanunu'na dayalı oda, borsa ve birlik seçimlerinin usul ve esaslarını düzenleyen yönetmelikte seçilme yasağı kapsamına giren yönetim görevleri şunlar: Meclis başkanlığı, yönetim kurulu başkanlığı, konsey başkanlığı, birlik başkanlığı. Dolayısıyla, teklif halen bu görevlerde bulunan ve 2'inci dönemleri 2013 yılında yapılacak oda, borsa ve birlik yönetim seçimleriyle sona erecek isimleri yakından ilgilendiriyor.
İlginç suskunluk
Konu, TOBB camiası için önemli. Bir rakam vermek mümkün değilse de, oda ve birlik kademelerinde halen başkanlık koltuklarında 2'inci dönemlerini sürdüren çok sayıda ismin 3'üncü dönemde devam etmek isteyeceklerini veya "seçmenlerince" istenebileceklerini kestirmek zor değil. Nitekim işaretleri görülüyor.
Susam'ın teklifi de bu "istemi" anayasal seçme ve seçilme özgürlüğü kavramıyla güçlendirerek gündeme getiriyor: "Seçimle işbaşına gelen bir yöneticinin başarılı olup olmadığına yasalar değil, kendisini seçenler karar vermeli. Seçilmeyi yasaklayıcı hükümler anayasaya da aykırıdır."
Tabii, TOBB Kanunu'na uzun tartışmalardan sonra konan bu hükmü yasaklamaktan çok "sınırlandırmak" fiiliyle açıklamak daha doğru olur. Ancak, seçimli görevlerde süre sınırlandırmayı "objektif" gerekçelere bağlamak da zor; "sınırsızlığı" savunanlarla "sınırı" savunanlar arasındaki "optimal" hangi noktadadır?
Bu sorunun kolay cevabı yok; olmadığını, teklifle ilgili açık ve "kapalı" değerlendirmeler arasındaki son derece "uzun" mesafe gösteriyor. Birlik camiasında 3'üncü dönem seçilme sınırlandırmasının kaldırılmasını isteyenler var. Bir kesim bunu açıkça söylüyor. Bir kesimse, istiyor fakat açıkça ifade etmekten kaçınıyor. Malûm, "yorum yok" tavrı genellikle "suskun kalarak" onaylamaktır!
Yasama kaderi
Kanun teklifinin "yasama kaderi" için bugünden bir tahminde bulunmak mümkün değil. İki sebeple: Bir, CHP'li Mehmet Ali Susam, muhalefet milletvekili. Kanun teklifini hükümet benimsemez iktidar grubu da desteklemezse hiç şansı olmaz. Bu işin siyasi tarafı.
İki, bu konuda TOBB yönetiminin tavrı belirleyicidir. Teklifin "yasama kaderi" 2013 yılı seçim dönemine üst üste 2 dönemlerini bitirecek olan isimlerin değişikliğe gösterecekleri ilgi veya ilgisizlikle şekillenir. Bu kesimin ilgi duyması konunun "hükümeti ikna" düzeyine taşınması anlamına gelir.
Teklifin akıbetiyle ilgili gelişmeleri zamanla öğreniriz. Ama bu konuda insanın "merak duygusunu" tahrik eden bir husus var: CHP Milletvekili Susam bu kanun teklifini, vekillik görevlerinin "rutin" işlerinden biri saydığı için veya kişisel takdiriyle mi, yoksa TOBB camiasından gelen isteklerle mi verdi? Yani, kimse istemediyse teklif neden?