Kimlik bildirmeyene ceza var!

Resul KURT
Resul KURT İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK [email protected]

Okurumuz Mehmet O. Birçok işletme için önemli olan bir konuyu soruyor. Diyor ki;
“Resul Bey Merhaba; yazılarınızı düzenli bir şekilde okumaya çalışırım. Çalışma yaşamında işverenleri ilgilendiren bir konuyu bildirmek isterim. Kolluk kuvvetleri tarafından işverenlere, çalışanların kimlik bildirim yapması gerektiği belirtilmektedir. İlgili kanunu incelediğimde aşağıdaki metin dikkatimi çekmektedir. Buna göre, örneğin yatılı işçi çalışmayan fabrikada işe giriş-çıkış yapılan kişilerin kolluk kuvvetlerine bildirim yapılmasına gerek yoktur. Ama birçok insan kaynakları meslektaşım sürekli 3 günde bir karakola uğrayarak çalışanları karakola bildirmektedir. İşgücü devir oranının yüksek olduğu sektörlerde bu işlem zaman kaybına neden olmaktadır. Kanun metninde yer alan “b) Bu kanunun ikinci maddesinde sayılanlar dışında kalan her çeşit ticaret ve sanat amacı güden iş yerlerinde çalışanlar ve buralarda her türlü barındırmalar için iş yerlerinin sorumlu işleticisi;” fıkrasındaki ve bağlacından görüleceği üzere işyerlerinde çalışan ve barınanlar kapsam alanı içindedir. Antalya’da lojmanı olan turistik tesisler veya inşaat alanındaki konteyner şantiyelerinde konaklayanları karakola bildirim yükümlülüğü varken; konaklamasız işyerlerinde böyle bir yükümlülüğün olduğunu düşünmüyorum. Konu hakkındaki yorumunuzu almak ve okuyucularınızı bilgilendirmek isterim.”

Okurumuzun bahsettiği düzenleme, birkaç kez yazılarımda da dile getirdiğim 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu ile ilgilidir.

26/6/1973 tarihinde terör eylemlerinin en üst düzeyde olduğu bir dönemde çıkarılmış olan 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu kapsamında; işe giren, işten ayrılan ve çalışma yeri değişen çalışanların 3 iş günü içinde bildirimleri ile ilgili yükümlülük bulunmaktadır. 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu uyarınca tüm iş yerlerinin çalışanlarının işe başlama ve ayrılışlarını emniyet veya jandarmaya bildirme yükümlülüğü 12 Eylül öncesi dönemde terör eylemlerini önlemek üzere çıkartılmış bir yasadır.

Askerlik yapanlar bilir, bazen çeşme veya korkuluk nöbetleri vardır. Zamanında boyandığı veya tamir edildiği için kuruyuncaya kimsenin dokunmaması için başına nöbetçi konulan çeşme veya korkuluklardaki nöbetlerin kalıcı hale gelmesine benzer bir durum var burada. Aradan geçen zamanda bu yasanın çıkmasına zemin hazırlayan koşullar ortadan kalktığı halde uygulama devam ediyor.

Öncelikle belirtelim ki, okurumuzun yorumuna katılmak mümkün değil. Mevcut yasal düzenleme uyarınca tüm iş yerlerinin çalışanlarının işe başlama ve ayrılışlarını emniyet veya jandarmaya bildirme yükümlülüğü vardır.

1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu uyarınca yapılan bildirim günümüz koşullarında gereksiz ve yersiz olduğu kadar, Kişisel Verilerin Korunması Yasası’na da aykırıdır. Polis veya Jandarma karakollarında sağlıksız koşullarda saklanan kişisel bilgilerin herkesin görebileceği ve ulaşabileceği şekilde gelişigüzel tasnif edilmesi çok yanlıştır.

Binlerce işçi çalıştıran ve yüzlerce-binlerce şubesi olan fabrikalar, mağazalar, bankalar, market gibi iş yerlerinde her gün yüzlerce kişi için bildirim yapmamanın getirdiği yük işletmeleri zor durumda bırakmakta olup, yüzde 99’u da bu yükümlülüğü uygulamadığı için ciddi para cezası riskleri ile karşı karşıyadır. Özellikle tüm işyerlerini etkileyen bu mağduriyetin çözülmesi ile vatandaşlarımızın teveccühlerine mazhar olunacaktır.

Çalışanların kamu kurumlarına bildirimine ilişkin farklı yasalarda düzenlemeler bulunmaktadır. Çalışanların bildirimlerinde yaşanan karmaşayı çözmek, bürokrasiyi ve sıkıntıları ortadan kaldırmak için 5838 sayılı Yasa’nın 5. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’ya, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) yapılan bazı bildirimlerin yeterli sayılması başlıklı Ek 1. madde eklenmişti.

2009 yılında yapılan bu düzenlemeyle işverenler tarafından, SGK’ya yapılan sigortalı ve işyerlerine ilişkin bildirimlerin; 5953 sayılı kanun, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu, 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri uyarınca nakanlık ile ilgili bölge müdürlüklerine ve Türkiye İş Kurumu’na yapılması gereken bildirimlerin yerine geçeceği hüküm altına alınmıştır.

5510 sayılı Yasa’nın Ek 1. maddesinde yapılacak ilave bir düzenlemeyle SGK’ya yapılan sigortalı ve işyerlerine ilişkin bildirimlerin 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu’na göre yapılması gereken bildirimlerinin yerine geçeceğinin hüküm altına alınarak bürokrasiye ve emek israfına sona verilmelidir. SGK’ya yapılan bildirimler, tüm kurumlara yapılmış sayılarak 1774 sayılı Kanun’un işçilerin kolluk kuvvetlerine bildirimi yürürlükten kaldırılmalıdır. Zaten SGK’ya bir gün önceden çalışmaya başladığı bildirilen bu kişiler için ilave bir yük getirilmesinin anlamı ve gereği yoktur. Kolluk kuvvetlerinin gerekli bilgilerin SGK’nın sisteminden alınması sağlanmalıdır.

Böylece hem 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu çerçevesinde mahremiyeti olan işçilerin kişisel verilerin karakollarda gelişigüzel arşivlenmesinin önüne geçilecek, hem de ikinci bir kez fuzuli bildirimle devletin bu için görevlendirdiği polis veya asker personeli daha etkin bir görevde kullanması mümkün olacaktır. Ayrıca, yıllık 40-50 milyon sayfadan fazla fotokopi kağıdı tasarruf edilerek ayrıca emniyet birimlerinde arşivlenmesi sorunu da kalmayacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Kötüniyet tazminatı 20 Eylül 2019