Kim korkar hain kur(t)dan ?

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

Gelişmekte olan ülke paraları son dönemde ciddi boyutta baskı altında kaldı. Avrupa Birliği ve IMF'nin açıkladığı ortak pakete rağmen Yunanistan borç krizinde kalıcı bir çözüme ulaşılamaması avroyu çökertirken küresel piyasaların risk iştahını önemli ölçüde azalttı. Riskli varlıklardaki satış dalgasından diğer gelişmekte olan ülke paraları gibi Türk lirası da payını aldı.

Yunanistan'daki borç krizi nedeniyle avronun değer kaybetmesi beklenen bir gelişmeydi. Avro yapısal olarak zaten zor durumdaydı. Yunanistan'ın Avro bölgesinden ihracı, borçlarının yeniden yapılandırılması gibi seçenekler göz ardı edilip dev bir kurtarma paketinin açıklanması ve Avrupa Merkez Bankası'nın piyasalardan sorunlu ülkelerin borç kağıtlarını alması avro bölgesinin kurumsal itibarını zayıflatarak avronun düşüşünü daha da hızlandırdı.

Avroda yaşanan çöküş Güney Avrupa'da Yunanistan, Portekiz, İrlanda, İspanya, İtalya gibi ülkelerin borcunun sürdürülemez boyutlara ulaşmasından kaynaklanıyor. Bu ülkelerin borçlarını sürdürülebilir boyuta çekmek için uzun yıllar sürecek bir istikrar programı uygulamaları, iç taleplerini sınırlamaları ve bütçe açıklarını kontrol altına almaları gerekiyor. Avronun gerilemesi bu ülkelerin iç taleplerindeki zayıflamayı ihracatlarını artırma yoluyla aşmalarına yardımcı olacak zorunlu bir gelişme.

Peki ama gelişmekte olan ülke paralarında yaşanan satışın sebebi nedir? 2008 krizi gelişmekte olan ülkelerin temel dengelerinin gelişmiş ülkelerden çok daha güçlü olduğunu ispatlamadı mı? Çin, Hindistan, Brezilya gibi gelişmekte olan ülkeler küresel krize rağmen büyüyerek küresel krizden ayrışmayı başarmadılar mı? Türkiye bu gruptaki ülkelere göre küresel krizden göreceli olarak daha çok etkilendi. Avrupa ile olan ticaretin büyüklüğü ve dış finansman ihtiyacının büyüklüğü Türkiye ekonomisinin ciddi anlamda küçülmesine yol açtı. Ancak bankacılık sektörünün güçlülüğü, kamu borç dinamiklerinin güçlülüğü ve hane halkının borcunun düşük olması durgunluktan hızlı çıkmasını sağladı.

Geçen hafta gelişmekte olan ülke paralarındaki satışın temel dengedeki bir bozulmadan değil piyasa dinamiklerinden kaynaklandığına inanıyoruz. Piyasalardaki satışın hızlı büyüme ve yüksek faizler nedeniyle gelişmekte olan ülke paralarında carry trade yapan serbest fonların stop-loss emirlerinden kaynaklandığına inanıyoruz.  Küresel risk iştahında azalma geçen haftalarda ABD doları, Yen ve İsviçre Frankının önemli ölçüde değer kazanmasına yol açtı. Bu para birimlerinden borçlanarak gelişmekte olan ülke aktiflerinde carry trade yapan serbest fonlar önemli ölçüde zarar kaybetti. Stop loss emirlerinin devreye girmesi bu fonların gelişmekte olan ülke varlıklarını satmalarına yol açtı. Yüksek betaya sahip bir ülke olarak Türkiye de bu satış dalgasından payını aldı.

Eğer öngörümüzde haklıysak, gelişmekte olan ülke paralarında geçen hafta yaşanan satış teknik bir düzeltmeden kaynaklanıyorsa bu seviyelerden DTH bozdurarak Türk lirasına geçecek yatırımcılar ciddi kazanç elde edeceklerdir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019