Kilo başına 1.6 dolarlık ihracattan 5 bin dolarlık Atak helikopter ihrac

Türkiye çok uzun yıllar savunma sanayiinde dar alanlarda üretim yapan bir ülke olarak kaldı. Daha ziyade Amerika’nın borca dayalı, kendi istediği savunma araçlarını bize verdiği, adı yardım(!) olan sistemle savunma araç alımlarını yaptı.

1964 yılında Kıbrıs olayları sırasında çıkartma gemileri konusunun gündeme gelmesi sonrası, konulan engeller üzerine Türkiye kendi çıkartma gemilerini yapmak üzere harekete geçerek savunma sanayiinde milli projelere adım atmaya başladı. Halkın yardımlarıyla bir gazete öncülüğünde Milli uçak ve gemi kampanyaları yapıldı....

1975 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerinin Haberleşme ihtyaçlarıne cevap vermek için ASELSAN, 1982 yılında yazılım mühendisliği alanıda Hava Elektronik Sanayii HAVELSAN’ın kurulması ile ülkemizin Savunma sanayi alanında önemli gelişmeler yaşanmaya başladı. Uluslararası projelerde üretici ortak olarak yer almalar başladı. 1985 yılında Milli Savunma Bakanlığına bağlı tüzel kişiliği olan Savunma Sanayii Müsteşarlığının kurulmasıda gerçekleşince, Türkiye özel sektöründe katılımıyla kendi savunma sanayiine üretim yapmasını ivmelendirdi. 

Bugün 5.1 milyar dolara ulaşan Savunma ve Havacılık sektörü ile ürünlerinde yerlilik oranını yüzde 60’lara çıkarırken , geçen yıl ihracatını 1.6 milyar dolar seviyesine ulaştırdı. Sektörün önde gelen 14 firması kısa süre önce Londra’da Uluslararası Savunma ve Güvenlik Ekipmanları Fuarı DSEI’ye katılarak ürünlerini tanıtıp, yeni ihraç pazarları arayışına girdiler. Üretimlerinin yaklaşık üçte birini ihraç eden firmalar, şimdi de  6-8 Ekim tarihlerinde Türkiye Katar işbiliğiyle Katar’da ikincisi düzenlenecek  High-Tech by MÜSİAD fuarına katılacaklar. Orada da ürün tanıtımı yapıp, yeni ihraç pazarlarına ulaşacaklar. Bu fuarda Türkiye’nin ilk bölgesel jet uçağı TR-Jet’de Ortadoğu pazarında görücüye çıkacak. Fuarda ayrıca  BMC’de 7 yeni tip büyük boy savunma aracının tanıtımını yapacak.

Savunma Sanayii İhracatçıl Birliği başkanı Latif Aral Aliş, “Savunma sanayinde emekleme dönemindeydik hızla ayağa kalktık. Şimdi koşacak yer arıyoruz. Senktörün ihracatı geçen yıl 1.6 milyar dolardı. Bu yıl yüzde 20 artış hedefliyoruz. 2023 yılı sektör olarak ihracat hedefimiz 25 milyar dolar. Ayrıca dünyada ilk 100 savunma firmasından 7’sinin Türk markası olmasını da hedefliyoruz. En çok Ar-Ge harcaması yapan sektörlerin başında geliyoruz. 2013’te kilo başı ihracat değerimiz 26 dolardı, 2014’te 31 dolar oldu. Türkiye’nin ortalama kilo başına ihracatı ise 1.5 dolar. Atak helikopterinin kilo başına ihracat değeri ise 5 bin dolar.Göktürk uydusunun 100 bin dolar olacak” diye bilgi verip, sektörlerinin önemini ortaya koyan  değerlendirmesini yapıyor.

Latif Aral Aliş, 2023 yılına kadar 1.6 milyar dolarlık sektör ihracatlarının 15.6 kat artırarak 25 milyar dolara çıkaracaklarını belirtiyor. Kendi sektörlerinin 31 dolarlık kilo başına ihracatının ise Türk ihraç ürünlerinin kilo başı ihracatının 20.6’ı olduğu gerçeğini, açıklarken Atak helikopteri gibi yeni ürünlerin ihracatında kilo başına ihracatın katlarak artacağı bilgisini veriyor.

Savunma Sanayi’nin Ar-Ge ağırlıklı yeni üretimleri dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de özel sektörün çeşitli alanlardaki üretimlerine katkı sağladığı biliriyor. O nedenle ülkemizde savunma sanayiinin gelişmesi hem bu alanda ithalatı azaltacak, hem ihracatı artıracak hem de teknoloji transferiyle özel sektörün çeşitli alanlardaki üretimlerine ucuzlatarak, geliştirerek katkı sağlayacaktır. O nedenle Savunma Sanayiinin 25 milyar dolarlık 2023 yılı hedefi sadeve bu sektör açısından değil, genel ihracatımız açsından da yapacağı katkılar neneniyle çok önemlidir.Bu nedenle bu alandaki özel sektör kümelenme çalışmaları desteklenmelidir.