Kilisliler'in Suriye mülteci sorununa “artık yeter” feryadı

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Kilis Ticaret ve Sanayi Odası, “Suriye’deki savaşın Kilis’e yansımaları ve mevcut durum” değerlendirmesini geçen hafta “Suriye mülteci sorununa karşı bir feryat” değerlendirmesinde “artık yeter” denilerek yapılması gerekenleri sıralıyorlar.

2011 yılı Suriye iç savaşı sonrası başlayan mülteci göçü ile kentteki kamplara, konteyner kentlere 40 bin kişi kontrollü yerleştirilirken, kendi imkanlarıyla gelenlerin 60 bin kişi olduğu, böylece merkezde 85 bin nüfusa sahip, il nüfusu 124 bin olan Kilis’te yaşamaya başlayan 199 bin Suriyeli sığınmacının kentin etnik yapısını bozup, sınırın yol geçen  hanına çevirdiğinin altı çiziliyor. Ciddi emniyet ve asayiş sorunları yaşandığı belirtiliyor. El-Kaide ve PYD’nin hakim olduğu sınırda kaçakçıların iki yönlü her türlü malı istedikleri gibi geçirdiklerinin altı çiziliyor. Suriyelilerin iş hayatını da olumsuz etkilediği hiçbir vergi, SGK ve meslek kuruluşu kaydı olmadan çalışan Suriyelilerin haksız rekabetiyle karşılaşan esnaf ve sanatkarların bundan büyük zarar görerek şikayetçi oldukları belirtiliyor. Bu olumsuzluklar sıralandıktan sonra “ARTIK YETER” denilerek yapılması gerekenler şöyle sıralanıyor:

-Suriye’den her türlü insan giriş ve çıkışları durdurulmalıdır.

-Sınır teknolojik imkanlarla ve fiziki engellerle kontrol altına alınmalı, izinsiz insan ve araç geçişine kapatılmalıdır.

-Belgesiz ve menşeysiz Suriye araçlarının trafiğe çıkmasına izin verilmemelidir.

-Sadece ülkemizden koruma talep etmek üzere gelenler denetim ve kayıt altına alınarak kabul edilmeli, farklı illerdeki konaklama merkezlerine gönderilmeli.

-Daha fazla insanı barınma imkanı kalmayan Kilis’e başka konteyner kent açılmamalı, şehir içindeki Suriyeliler ise toplanarak, farklı ilerdeki konaklama merkezlerine gönderilmelidir.

-Her şehrin nüfusuna orantılı olarak (Örneğin yüzde 10) Suriyeli yerleştirilmeli, etnik yapının bozulmasına müsaade edilmemelidir. Etnik gerilimlere imkan verecek zemin hazırlanmamalıdır.

-Kendi imkanlarını Suriyelilerle paylaşan şehirlerin altyapısı ve tesisleri güçlendirilmeli. Yeni yapı, malzeme ödenek ve kadrolarla takviye edilmelidir.

-Devletçe konaklama merkezlerinin giderleri hususunda BM ve uluslararası kuruluşların yardım ve fonları talep edilmeli ve kullanılmalıdır.

-Savaştan kaçıp ülkemize gelen Suriyelilerin Sığınmacı ve Mülteci statüsüne alınmaları için müracaatları Cenevre Anlaşması dahilinde değerlendirilmeli ve bunları kabul eden üçüncü bir ülkeye gönderilmeleri sağlanmalıdır.

-Kalıcı çözüm için Suriye’deki iç savaşın bir an önce bitirilmesi, komşumuz Suriye’nin yeniden barış ve huzur ortamına kavuşması gerektiği görüşü hemen herkes tarafından kabul görmektedir. 

-Suriye’deki olaylar İÇ MESELE haline getirilmeden BM kararları dahilinde dünya devletleri ile birlikte hareket edilerek bütün barışçıl yolar denenmeli ve denenmeye devam edilmelidir. Suriyeli misafirlerimizin sağ salim ülkelerine ve evlerine dönmeleri kalıcı olarak temin edilmelidir. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar