Kıdem tazminatı hakkında her şey
İş mahkemeleri üzerindeki yükün neredeyse en az yüzde 50’si yükü kıdem tazminatı ile ilgili davalardan oluşmaktadır.
Farklı şekilde tanımlanan kıdem tazminatı, işçinin işverene bağlılığının ve sadakatinin bir karşılığı olup kanunda gösterilen fesih hallerinde en az bir yıllık çalışması olan işçiye veya işçinin vefat etmesi halinde de bu işçinin hak sahiplerine işveren tarafından ödenmesi gereken paradır.
Kıdem tazminatı, şüphesiz işçi ve işveren arasında en fazla tartışılan konulardan birisidir. İş mahkemeleri üzerindeki yükün neredeyse en az yüzde 50’si yükü kıdem tazminatı ile ilgili davalardan oluşmaktadır. Dolayısıyla kıdem tazminatının ortak mutabakat ve uzlaşmayla çözülmesi tüm tarafları memnun edecektir. İş sözleşmesinin devamı süresince her geçen tam yıl için, işverenin işçiye 30 günlük ücreti üzerinden kıdem tazminatı ödenmesi gerekir. Bir yıldan artan sürelerde de aynı oran üzerinden ödeme yapılır. Burada çalışanlara her bir yıl için ödenecek olan, 30 günlük ücret, giydirilmiş brüt ücrettir.
Giydirilmiş günlük brüt ücret 30 ile çarpılarak her bir çalışma yılı için ödenmesi gereken kıdem tazminatı tutarı bulunmaktadır.
Halen yürürlükte olan mevzuatta; • İşsizlik sigortası,
• İhbar tazminatı, • Kıdem Tazminatı,
• İş güvencesi, olmak üzere işçi açısından dörtlü bir güvence sistemi vardır.
Mevcut uygulamada kimler kıdem tazminatı alabiliyor?
Kıdem tazminatı ile ilgili yasal düzenlemeler, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde, 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 20. maddesinde ve 5953 sayılı Basın İş Kanunu’nun 6, 11 ve 18. maddelerinde yapılmıştır.
İşçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için kanunda belirtilen koşullardan birinin gerçekleşmesi gerekmekte. 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nda yapılan düzenlemeler, esas olarak 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde yapılan düzenlemelere benzemektedir.
Buna göre;
• İşveren tarafından 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25’inci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri nedenler dışında iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda,
• İşçi tarafından 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 24’üncü maddesinde sayılan nedenlerden dolayı iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda,
• Muvazzaf askerlik dolayısıyla iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda, • İşçinin bağlı bulunduğu kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme alması amacıyla iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda,
• Kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi rızası ile iş sözleşmesini sona erdirmesi durumunda,
• İşçinin ölümü sebebiyle iş sözleşmesinin son bulması halinde,
• Sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak emeklilik yaşını bekleyen işçilerin kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle, işçiler kıdem tazminatı almaya hak kazanırlar.
Mevcut uygulamada kimler kıdem tazminatı alamıyor?
Kıdem tazminatı verilmesi gereken durumlar yasada tek tek belirtildiği için bunun dışındaki bir nedenle fesih halinde kıdem tazminatı ödenmesi söz konusu olmaz. Bu nedenle,
• İşçinin istifa etmesi,
• İşçinin doğum yapması,
• İşçinin küçük çocuğuna bakmak için ayrılması,
• İşçinin üniversite sınavını kazanması,
• Özel sektörde çalışan işçinin KPSS sınavını kazanması sonucunda devlet memuru olması, • Erkek işçinin evlenmesi,
• İşçinin eşinin tayininin bir başka yere çıkması,
• İşçinin işveren tarafından tazminatsız çıkartılması (4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25’inci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri nedenlerle),
• İşçinin çalışma hayatına son vermek istemesi,
• İşçinin kendi iş yerini açmak istemesi veya
• İşçinin daha iyi bir iş bulduğu için ayrılmak istemesi,
• Bir tam yıldan az çalışan işçilerin iş sözleşmeleri feshedilmesi, gibi durumlarda kıdem tazminatı ödenmez. Diğer bir deyişle kıdem tazminatından yararlanamayacak şekilde işten ayrılan işçilerin hakları kaybolmaktadır. 1475 sayılı İş Kanunu, ödenecek kıdem tazminatının bir yıllık miktarını en yüksek devlet memuruna (Başbakanlık Müsteşarı) ödenen bir yıllık emeklilik ikramiyesi tutarı ile sınırlandırmıştır. Memur maaş katsayısına bağlı olan kıdem tazminatı tavan oranı sürekli değişmektedir. 1/7/2019 tarihinden itibaren işçilere ödenecek kıdem tazminatının yıllık tavanı 6.379,86 TL’dir.
Hem işçi, hem de işveren için en hassas konu!
İşçinin kıdem tazminatının, işveren tarafından değil de kurulacak bir kıdem tazminatı fonu ile ödenmesi üzerine kuruludur. Kıdem tazminatının işverenin mali sorumluluğu altında bir fondan karşılanması düşüncesi ilk kez olarak, 1954 yılında toplanan 2. Çalışma Meclisi’nde gündeme gelmiştir.
Yine, 9. Çalışma Meclisi Sonuç Bildirgesi’nde; Kıdem Tazminatı Fonu’nun; işçilerimizin müktesep haklarını ve işletmelerimizin rekabet gücünü koruyacak şekilde, sürdürülebilir bir aktüeryal denge içerisinde oluşturulabilmesi için sosyal ortaklarca kapsamlı bir şekilde tartışılıp değerlendirilerek kamuoyunun gündemine getirilmesinin uygun olacağı yönünde görüş birliğine varılmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu’nda; “Kıdem tazminatı için bir kıdem tazminatı fonu kurulur. Kıdem Tazminatı Fonu’na ilişkin kanunun yürürlüğe gireceği tarihe kadar işçilerin kıdemleri için 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesi hükümlerine göre kıdem tazminatı hakları saklıdır.” hükmü getirilmiştir.
Bu hükme göre, kıdem tazminatı için bir fon kurulması ve Kıdem Tazminatı Fonu’na ilişkin kanunun yürürlüğe gireceği tarihe kadar işçilerin kıdemleri için 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesi hükümlerine göre kıdem tazminatı ödeneceği öngörülmüştür.
Kıdem Tazminatı Fonu, işçinin kıdem tazminatının, işveren tarafından değil de kurulacak bir kıdem tazminatı fonu ile ödenmesi üzerine kuruludur. Kıdem tazminatının işverenin mali sorumluluğu altında bir fondan karşılanması düşüncesi ilk kez olarak, 1954 yılında toplanan 2. Çalışma Meclisi’nde gündeme gelmiştir. Ancak aradan geçen yarım yüzyılı aşan sürede henüz hayata geçirilmesi mümkün olmamıştır.
Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP), BES ile entegre olacak olan Kıdem Tazminatı Fonu’nda toplanacağının açıklanmasıyla birlikte kıdem tazminatı konusu yeniden gündeme gelmiş durumdadır. Öncelikle konunun paydaşları olan işçi ve işveren tarafı ile uzlaşılarak bir düzenleme yapılmasının düşünüldüğünü belirtmeliyim. Yakın zamanda işçi işveren tarafı olmak üzere bütün kesimler bir araya getirilecek. Hem işçi ve hem de işveren tarafı kıdem tazminatı konusunda çok hassas. Kıdem Tazminatı Fonu konusunda işçi ve işveren sendikalarının ortak bir zeminde buluşması çok zor görünüyor. Kıdem tazminatında bireysel hesap şeklinde bir düzenleme ile oluşturulacak Kıdem Tazminatı Fonu’nun Bireysel Emeklilik Sistemi ile entegrasyonu sağlanacak. İşverenlerden yapılacak kıdem tazminatı kesintileri BES ile entegre olacak olan Kıdem Tazminatı Fonu’nda toplanacak ve nakden ödenebilir hale getirilecek. Düzenleme kapsamında fona ne kadar kesinti yapılacağı, sistemin kimleri kapsayacağı, birikmiş kıdem tazminatlarının durumu gibi temel parametreler, işçi sendikaları da dahil olmak üzere konuyla ilgili tüm paydaşların görüşleri alınarak belirlenecek. Bireysel kıdem tazminatı hesabında bir yılda toplanacak kıdem tazminatı tutarı yaklaşık 40 milyar TL olacaktır. Bireysel kıdem tazminatı hesabı ile sermaye birikiminin yetersizliği sorununa çözüm bulunacaktır. Bireysel kıdem tazminatı hesabı devletimizin ve hane halklarının tasarruf ve sermaye birikimine katkı sağlayacaktır.
Böylece sermaye birikimi sağlanmasıyla hem yatırım ve istihdamın artmasında ve hem de kamu borçlanmasında olumlu etkileri olacak ve Hazine borçlanma faizleri ile piyasa faizlerini düşürecektir. Ayrıca kamunun ödediği faiz gideri de işçinin ve dolayısıyla halkın cebine gidecektir.
1-Yeni kıdem tazminatında mevcut çalışanlar ve işverenler nasıl etkilenecek?
Türk-İş, Hak-İş ve DİSK gibi emek tarafını temsil eden işçi sendikaları, işçilerin haklarının korunmasını ve hak kaybı olmamasını talep ederken işveren tarafı ise kıdem yükünün ve maliyetinin düşürülmesini istiyor.
Türk-İş Kıdem Tazminatı Fonu’na karşı olup mevcut sistemin devam ettirilmesi ve kıdem tazminatı almayan işçiler için ilave düzenleme talep ederken, Hak-İş ise kıdem tazminatına erişim sağlanarak, kıdem tazminatını zamanında almak ve kıdem tazminatını hak etme konularının iyileştirilmesini istiyor. DİSK ise Kıdem Tazminatı Fonu’na tamamen karşı çıkmaktadır. İşveren tarafı ise mevcut uygulama değişecekse kıdem tazminatı maliyetinin düşürülmesini talep etmektedir. Kıdem tazminatı fonunun tarafl ara belli başlı avantaj ve dezavantajları olacaktır.
2- Fona ne kadar kesinti yapılacak?
Aslında kıdem tazminatı fonunda en fazla tartışılacak konunun bu olduğunu düşünüyorum. Mevcut uygulamada işçinin bir aylık kıdem tazminatı yükü yüzde 8.33 oranına tekabül etmektedir. Bireysel Kıdem Tazminatı Hesabı’na işçi sendikalarının itiraz ettiği en önemli husus, mevcut durumda aylık ücret üzerinde yüzde 8.33 olan kıdem tazminatı oranının düşürülmesi olduğu görülüyor. Henüz açıklanan bir oran olmamakla birlikte yeni düzenlemede %3-%5 arası bir oran üzerinden kıdem tazminatının bireysel hesaplara yatırılması söz konusu olacak.
3- Fon sistemi tüm işçilere mi uygulanacak?
Mevcut sistemde İş Kanunu’na tabi olmayan işyerlerinde (İş Kanunu’ndan istisna iş ve işyerleri) çalışan kişilerin kıdem tazminatı hakkı bulunmuyor. Fon sistemine geçildiğinde kıdem tazminatı hakkı olmayan İş kanunu kapsamı dışında kalan işçiler de kıdem tazminatından yararlanabilecek.
4- Birikmiş kıdem tazminatları ne olacak?
Kıdem tazminatında bireysel hesap şeklinde bir düzenleme ile oluşturulacak Kıdem Tazminatı Fonu’nun getirilmesinden eski haklar etkilenmeyecek, işçinin eski haklan kaybolmayacak, eski haklar yine eski koşullar sağlandığında ödenebilecek. Bu düzenlemenin yürürlük tarihinden önce iş sözleşmesi ile çalışanların kıdem tazminatlarına ilişkin hususlarda 1475 sayılı iş Kanunu’nun 14’üncü maddesi, 854 sayılı Kanun’un 20’nci maddesi veya 5953 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesi hükümleri geçerli olacak. Diğer bir deyişle kıdem tazminatında eski haklar için yine eski mevzuat geçerli olacak. Çalışanlar yeni düzenlemenin 1.1.2020’den sonra yürürlüğe girmesi halinde eski haklarını;
• İşçinin ölümü,
• İş sözleşmesinin işçi tarafından 4857/24 uyarınca feshi,
• İş sözleşmesinin işveren tarafından 4857/25-II hariç herhangi bir nedenle feshi, • Muvazzaf askerlik (Erkek işçi için) sebebiyle feshi,
• Emeklilik nedeniyle fesih,
• Evlilik (Kadın işçi için) nedeniyle fesih,
• Yaş dışında sigortalılık süresi ve prim gününü tamamlama şartlarıyla alabilecek. Ancak yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonraki kıdem tazminatları işçinin bireysel hesabına yatırılacak. Fona yatan tutarlar da nemalandırılarak belirlenecek şartlar oluştuğunda çekilebilecek.
5- İstifa eden işçinin kıdem tazminatı hakkı olacak mı?
Halen, bir işçinin, iş sözleşmesini istifa ederek sona erdirmesi halinde, hizmet süresi kaç yıl olursa olsun kıdem veya ihbar tazminatına hak kazanamıyor. İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesinde istifa edene de kıdem tazminatı ödeneceği yönünde bir hüküm olması geçersiz olup bu durumda da tazminat ödenemez.
Kıdem Tazminatı Fonu yasalaşırsa 10 yıldan fazla prim ödeyenler istifa etseler bile kıdem tazminatı bireysel hesabına yatmış olacak.
6- Kıdem tazminatı tavanı kalkacak mı?
Burada işçinin SGK matrahı üzerinden belirlenecek bir oran üzerinden ve kıdem tavanı da dikkate alınarak kıdem tazminatı ödenmesi gerekmektedir. 1475 sayılı İş Kanunu, ödenecek kıdem tazminatının bir yıllık miktarını en yüksek devlet memuruna ödenen bir yıllık emeklilik ikramiyesi tutarı ile sınırlandırmıştır. Memur maaş katsayısına bağlı olan kıdem tazminatı tavan oranı sürekli değişmektedir. 2019 yılının ikinci 6 ayında geçerli kıdem tazminatı tavanı 6.379,86 TL’dir.
854 sayılı Deniz İş Kanunu ve 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi işçiler için tavan tutar sınırlaması bulunduğu halde, 5953 sayılı Basın İş Kanunu’na tabi gazetecilerin kıdem tazminatında herhangi bir tavan sınırlaması bulunmamaktadır. Yani, gazetecilerin aldıkları brüt ücret üzerinden herhangi bir üst sınır olmaksızın kıdem tazminatı hesaplanacaktır.
Ancak bireysel kıdem tazminatı hesabının uygulanmasıyla birlikte gazeteciler için de kıdem tazminatı tavanı uygulanacak.
7- Patron primi ödemezse ne olacak?
Burada kıdem tazimatının ödenmemesi durumunda nasıl bir yaptırım uygulanacağı belli değildir. Bunun ödenmesini temin için hem teşviklerden yararlanma şartları arasına kıdem tazminatı primlerinin ödenmesi hem de devlet yardım ve SGK-Vergi teşvik ve destekleri ile kamunun yapacağı ödemelerde kıdem tazminatı primi borcu olmama şartı getirilebilir. Ayrıca süresinde ödenmeme durumunda en yüksek mevduat faizi oranında gecikme zammı uygulanabilir.
8- Devlet fona garanti sağlayacak mı?
Sistem ‘bireysel hesaplar’ şeklinde işleyecek. Kıdem tazminatına karşılık gelen aylık tutar çalışanın bireysel kıdem tazminatı hesabına Böylece işçinin kıdem tazminatının devletin kontrolü altında korunması sağlanacak. İşçinin hak kaybına sebebiyet veren bazı unsurlar da ortadan kaldırılmış olacak.
9- İşten atılan işçi hemen kıdem tazminatı alabilecek mi?
Kıdem tazminatının tamamen kaldırılması söz konusu değildir. Sadece, kıdem tazminatının ödenme şekli değiştiriliyor. Yani, işverenler tarafından belli koşullar oluştuğunda ödenen kıdem tazminatı artık devlet güvencesine geçecek ve işçi kıdem tazminatı hakkını istifa etse bile garantiye alacak.
10- Kıdem tazminatında takvim nasıl işleyecek?
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak 10 Nisan 2019 tarihinde açıkladığı Yeni Ekonomi Programı’nda, 2019 yılı sonuna kadar gerçekleştirilecek düzenleme ile kıdem tazminatı reformu yapılacağını, kıdem tazminatı fonu ile BES’in entegrasyonunun düşünüldüğünü ifade etti. Önümüzdeki aylarda kıdem tazminatı reformunun TBMM gündemine gelmesi ve toplumsal uzlaşmanın sağlanması halinde 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren de fonda kesintilerin yapılmaya başlanmasını bekliyorum.
11- Kıdem tazminatında nasıl bir fon hayata geçmeli?
Kıdem tazminatı fonu kurulmasına ilişkin tasarı mutlaka işçi, işveren ve devlet temsilcisi 3’er kişiden oluşan bir bilim kurulu tarafından hazırlanmalı ve sendikalar, sosyal taraflar ve diğer meslek örgütleriyle görüşülmelidir. Bu noktada itiraz ve eleştiriler dikkate alınmalıdır.
İşçiye kıdem tazminatının aylık periyotlarla Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bildirimleri ile birlikte işçinin fondaki hesabına, ücretin belirlenecek oranında prim yatırılması, işçinin de işten ayrıldığında fonda biriken parayı nemasıyla birlikte almasıdır. Böylece hem işçiler mağdur edilmeyecek hem de işverenler üzerindeki kıdem tazminatı yükü kaldırılacaktır.
Ayrıca, hem birikmiş tutarın yüksek meblağlara ulaşmış olması ve hem de zaten çok yüksek olan işsizlik sigortası priminin düşürülerek (mevcutta %2 işveren, %1 işçi, %1 devlet) işveren üzerindeki mali yüklerin de bu fonun kurulmasıyla birlikte işsizlik sigortası priminin %0,5 işveren, %0,5 işçi, %0,5 devlet olarak azaltılması gereklidir. Ayrıca İşsizlik Sigortası Fonu’nun başka amaçlarla kullanılmaması da sağlanmalıdır.
Bireysel kıdem tazminatı hesabında hem işsizlik sigortası primlerinin düşürülerek buna ilave edilecek 3-4 puanla birlikte toplam Kıdem Tavanı üzerinden yüzde 5-6 oranında kıdem tazminatının aylık olarak işçinin kıdem hesabına işveren tarafından ödenmesi ile birlikte buna ilave olarak bireysel emeklilik sistemine benzer şekilde yüzde 25 devlet katkı payı olmalıdır.
Kıdem tazminatını çekebilme şartları da mevcut durumdaki koşullara uyarlanmalıdır.
İşçi için avantajları
• Kıdem tazminatı Devlet güvencesinde olacak,
• İşçi istifa bile etse kıdem tazminatı bireysel kıdem tazminatı hesabına ödendiği için hakkı yanmayacak,
• İşveren iflas etse veya ödeme güçlüğüne düşse bile işçinin kıdem tazminatı hakkı yanmayacak ve hak ettiğinde bu süreler için fondan ödeme yapılacak,
• Bir yıldan az çalışanlarda da kıdem tazminatı hesabına kıdem tutarı yatacağından hesabında birikecek ve dolayısıyla yararlanacak,
• Özellikle temizlik, güvenlik gibi taşeronluk hizmetlerinde çalışanlar için işveren ve iş yeri değişikliğinden dolayı kıdem tazminatı hakkı yanmayacak,
• İşçi alamadığı kıdem tazminatı için yargısal süreçlere başvurmak zorunda olmayacak, arabulucu veya dava masrafı ödemek zorunda kalmayacak.
• Kıdem tazminatı hakkı olmayan İş kanunu kapsamı dışında kalan işçiler de kıdem tazminatından yararlanabilecek,
• İşçi daha iyi bir iş bulduğunda kıdem tazminatının yanacağı kaygısıyla beklemeyecek ve işini değiştirebilecek.
• İşverenden kıdem tazminatı alabilmek için işçiler diğer haklarından fedakârlık yapmayacak. Yani işçi işverenle kıdem tazminatı pazarlığı yapmayacak.
İşçi için dezavantajları
• İşverenler iş güvencesi kapsamında olmayanların iş sözleşmesini daha kolay feshedebilecek,
• Sigortasız ve kayıt dışı çalışan işçiler kıdem tazminatı hakkından yararlanamayacak,
• Ücreti düşük gösterilenler düşük miktarda kıdem tazminatı alacağından mağdur olabilecek,
• Evlilik, askerlik, 15 yılı ve 3600 günü doldurup emeklilik yaşını bekleme gibi durumlarda Kıdem Tazminatı ödenmeyecek.
• İşçi 5-10 yıl beklemek zorunda kalacak.
• Eğer işçinin bir yıl karşılığı 30 gün yerine, daha az bir süre (15 gün gibi) kıdem tazminatı ödenirse işçi için hak kaybı yaşanacak.
İşveren için avantajları
•İşverenler Kıdem Tazminatı Fonu’na aylık ödeme yapacakları için kıdem tazminatı yükü oluşmayacak ve mali sıkıntı yaşamayacak.
•İşveren işçisiyle kıdem tazminatı için yargısal süreçler olmayacak,
•İşveren, ekonomik daralma vb. nedenlerle çalışan işçiyi işten çıkartırken kıdem tazminatı yükünü düşünmeyecek,
•Kıdem tazminatı alarak ayrılmak isteyen işçilerle sorun yaşanmayacak, iş yerinde bu nedenle işçinin iş barışını zedeleyen davranışlardan kaynaklanan olumsuzluklar yaşanmayacak,
•İşverenler, kıdem yükü nedeniyle yeni işçi almayarak fazla mesai yaptırmalarına gerek kalmayacak ve bu nedenle işçilik maliyetleri düşecek.
İşveren için dezavantajları
•Kıdem tazminatı hakkı olmayan İş Kanunu kapsamı dışında kalan işçiler için de kıdem tazminatı ödenecek.
•İstifa veya haklı nedenle tazminatsız işten ayrılan işçilere kıdem tazminatı ödenmezken, fonla birlikte bunlarda kıdem tazminatı almış olacaklar. Dolayısıyla istifa edene de bir yılını doldurmadan ayrılana da kıdem tazminatı ödenmiş olacak.
Basına da yansıya yeni modelin dört ana temeli, “fon gelirlerinin işletilmesi, işverenin devlet desteği ile emeklilik finansmanına dâhil edilmesi, tamamlayıcı emeklilik, çalışanların haklarının korunması” olarak öngörülüyor. Her ay bütün çalışanlar için belirlenen bir miktar ödeneceği için maliyet zamana yayılacak. Bireylerin emeklilik gelirlerinin artırılması için emeklilik sistemi dışında sistemler katılımı teşvik ediliyor. Bireysel emeklilik sistemi modelinde ise sağlık, evlilik, eğitim, mülk sahibi olma gibi ihtiyaçlar sebebi ile sistemden çıkmadan birikimlerinin bir bölümünü çekme imkanı sunulacak.
Dünyada nasıl uygulanıyor?
•ALMANYA 10 kişiden daha az çalışılan yerlerde kıdem tazminatı hakkı olmuyor. Kıdem tazminatı işçinin her 1 yıllık çalışması karşılığında yarım aylık ücret olarak hesaplanıyor.
•İTALYA İtalya’da kıdem tazminatına hak kazanmak için herhangi bir şart gerekmiyor. Kendi isteğiyle işten ayrılan çalışanlara da kıdem tazminatı ödemesi yapılıyor. Kıdem tazminatı fondan ödeniyor ve fondan yapılacak ödeme de işverenin yatırdığı prime göre hesaplanıyor.
•AVUSTURYA Çalışanın kıdem tazminatına hak kazanmış olması için en az 3 yıl çalışmış olması gerekiyor.
•JAPONYA Kıdem tazminatı ülke vatandaşı olsun olmasın tüm çalışanlar için 1 yıla karşılık 1 ay olarak hesaplanıyor.
•FRANSA Çalışanın kıdem tazminatına hak kazanması için 1 yılı doldurmuş olması gerekiyor. Çalışanın iş akdinin sona ermesi durumunda aylık ücretinin 1/10’u kendisine ödeniyor.
•İNGİLTERE Kıdem tazminatına hak kazanmak için aynı iş yerinde 2 yıl çalışmış olmak gerekiyor.
•HOLLANDA Kıdem tazminatı yok. Ancak haksız yere işten çıkartılmış ise birkaç aylık ücret kadar kıdem tazminatı ödeniyor.
•GÜNEY KORE Çalışanın iş sözleşmesini kendisi feshettiğinde de ödeme yapılıyor. 1 yıla karşılık 1 ay olarak hesaplanıyor. 5 kişiden az işçi çalıştıran işverenin kıdem tazminatı ödeme zorunluluğu bulunmuyor.
•AVUSTRALYA, YENİ ZELANDA ve İSVEÇ gibi bazı ülkelerde ise zorunlu kıdem tazminatı uygulaması mevcut değil.