Kıdem mi? İşe iade mi?

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI [email protected]

Sermaye sıkıntısı nedeniyle Ar-Ge yapamayan, teknoloji geliştiremeyen ve bu nedenle verimliliğini artıramayan… 

Krizler nedeniyle pazar kaybeden… 

Vergisini geciktiren, af bekleyen, hatta maaşları dahi zamanında ödeyemeyen üreticilerimiz şimdi de düzenli ‘kıdem’ maliyeti ile karşı karşıya…

*    *    *

Hükümet ise işsizlik fonu gibi kıdem fonuyla da devlete ‘ek kaynak’ arayışında… 

*    *    *

Özel sektör çalışma mantığını verimlilik, etkinlik ve dinamiklik üzerine kurmalı / kuruyor…

Krizlerle boğuşan dünyada, ayakta kalabilmenin ve büyüyebilmenin temelini bu üçlü sacayağı oluşturuyor…

Bu ayakları ise minimum eleman girdisiyle, maksimum çıktıyı elde etme mantığı besliyor…

Bu nedenle özel sektörde çalışan her personelin, her gün bir önceki güne göre daha verimli, etkin ve gayretli olması gerekiyor…

İş yoğunluğuna yenik düşen, performansı her geçen gün azalan, mesai arkadaşlarının, şirketin temposuna ayak uyduramayan, takım çalışmasında aksayan personeli ise eleme zorunluluğu doğuyor…

Bu tip ayrılıklarda, özel sektör çok büyük ekonomik krizin içerisinde ya da iflas durumunda değilse, ilgili işçinin / personelin maaş, ikramiye, kıdem, ihbar ve yıllık izin gibi tüm alacaklarını ödeyerek iş akdini fesih ediyor…

*    *    *

Ancak, fesih sonrasında bazı işçiler işin ucunu bırakmıyor…

Personel, belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışıyorsa, çalıştığı işyerinde en az altı aylık çalışma süresi varsa, çalıştığı şirket tüm şubeleriyle birlikte 30 ve daha fazla işçi çalıştırıyorsa, personel için İşe İade Davası kapısı sonuna kadar açılıyor… 

Bu tip davaların tamamı işçi lehine sonuçlanıyor…

Ayrıca, mahkemeler yapacağı tüm yorumları işçi lehine yapıyor ve işveren potansiyel suçlu olarak görülüyor…

*    *    *

Vergi ve ihracat sıralamasında üst sıralarda yer alan şirketlerimizden birinin yöneticisi anlattı:

“Örneğin, performans düşüklüğü nedeniyle bir işçinin iş akdini fesih ettiğinizde, İş Mahkemesi performans kayıtlarını istiyor…

İşçiye ait tüm performans kayıtlarını gönderiyoruz ve iş akdini fesih ettiğiniz personelin son 1 yıl ya da 2 yıllık performansının gerçekten düşük olduğunu ispatlanıyor… 

İş Mahkemesi bunu yeterli görmüyor…

İş akdi fesih edilen personelle ilgili, personelin savunmasının alınıp alınmadığını, savunması alındıktan sonra ihtar verilip verilmediğini sorguluyor… 

Personele ihtar verdiyseniz, bunu da yeterli görmüyor…

“En az üç kez ihtar vereceksiniz. Personel kendisini düzeltmezse eğitim vereceksiniz ya da aldıracaksınız, o da yeterli gelmiyorsa personelin organizasyondaki yerini değiştireceksiniz.” diyor. 

*    *    *

Yani, 4857 sayılı İş Kanunu'nun uygulama ve yorumlarına göre, hiçbir işverenin İşe İade Davası’nı kazanabilmesi mümkün gözükmüyor...

Ve ayrılan işçi, yasal olan tüm alacaklarını aldıktan sonra, İşe İade Davası açarak işe dönüyor…

Önce dört aylık brüt maaşı, sosyal haklarını ve işe iade hakkını kazanıyor… 

İşyerinde huzurun bozulmasını istemeyen, iş barışının devamını isteyen işveren işe iadeyi kabul etmediğinde, işçiye 4 ila 8 ay arasında bir brüt maaş daha ödemek zorunda kalıyor. Böylece, işe iade davasının bir işverene maliyeti 8 brüt maaşla, 12 brüt maaş arasında değişiyor. 

Ayrıca, işçi bu süre zarfında hiçbir yerde çalışmayarak ya işsizlik maaşı alıyor ya da yeni bir işyerinde çalışarak gelirini ikiye katlıyor…

*    *    *

Burada, tabii ki, kötü niyetli işverenleri de unutmamak gerekiyor…

13 milyon sigortalı çalışanın olduğu bir ülkede, 1 yılda, 16 milyon işe giriş çıkış belgesi düzenleniyorsa ve işçinin banka kartını elinde tutup, maaşını çekebilen işverenlerle ilgili şikayet sayısı yüzbinleri aşmışsa bazı işverenlerde de ‘çok büyük’ sorun olduğu anlamına geliyor…

İş hayatı düzenlenirken her ayrıntının hesaba alınması gerekiyor…

*    *    *

Üreterek büyüme, verimlilik ve esneklik düşünülüyorsa, “Kıdem tazminatı fonu kurulsun, kurulmasın…” tartışmalarından önce reel sektörü kilitleyen, verimi düşüren, işçiyi tembelliğe / işvereni suistimale alıştıran sorunların çözülmesi gerekiyor.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar