KGF üzerine bir yorum…
KGF’nin son zamanlardaki açılımı oldukça iddialı ve hızlı…
Bu iddiayı ve hızı açıklamadan önce KGF’nin kavramsal açılımını da belirtelim: “Kredi Garanti Fonu”.
KGF’nin iddialı ve hızlı açılımının birkaç nedeni var…
- Özellikle küçük ve orta boy firmaların bankalardan kredi alabilmek için teminat bulma zorluğu nedeniyle bu yapı önemli hale geliyor.
- Bilhassa son dönemlerde yaşanan ekonomik sıkıntıların aşılması için de bir araç olarak benimseniyor.
- Hükümet de siyasi destek ve kararlılıkla bu sisteme ve sistemi işletecek bu yapıya çok önem veriyor.
- Son dönemlerde yaşanan ekonomideki durgunluğu aşabilmek adına bu gereklilik ortaya çıkıyor.
- Buna bir de yakından tanıdığımız genç bankacı KGF Genel Müdürü İsmet Gergerli’nin heyecanını, iyi ilişkilerini ve becerisini eklemek gerekiyor.
Aslında KGF bir kefalet sistemi, dolayısıyla bir kredi sistemi değil. Yani; bankalardan kredi alacak firmaların, bankalara vermek zorunda oldukları teminat veya kefaletin tamamını veya bir kısmını karşılayan bir sistem. Kısacası KGF kredi veren bir yapı değil.
Dolayısıyla KGF’nin amacı; teminat yetersizliği olan özellikle KOBİ’lerin finansmana erişimini kolaylaştırmak adına bankalara kefalet verilmesi şeklinde belirleniyor.
KGF’nin kuruluşu bundan çeyrek asır öncesine dayanıyor. KGF 1991 yılında kuruluyor, ama açıkçası ölü doğuyor. Bir türlü sistem çalışmıyor.
2009 yılında dönemin AKP Hükümeti tarafından yapıya işlerlik kazandırılmak isteniyor. Yine de beklenen sonuç alınamıyor.
Nihayet geçen yıl hükümet, bir kararname çıkararak sistemi etkin hale getirmeyi amaçlıyor. TOBB, KOSGEB ve bankalar eşit hisselerle KGF’nin yeni ortaklarını oluşturuyor.
KGF’nin kefalet için iki kaynağı var. Birincisi ortakları tarafından tahsis edilen sermaye. İkincisi de Hazine tarafından sağlanan ve daha spesifik alanlar ve firmalar için tahsis edilen kaynak. KGF, kendi kaynaklarından ağırlıklı olarak KOBİ’lere kefalet sağlıyor. Sağlanan kefalet oranı da yüzde 80. Yani örneğin bir KOBİ bankadan 1 milyon lira kredi almayı düşündüğü zaman, ilgili banka tarafından kredinin verilmesinin uygun görülmesi halinde, KGF bu kredi için 800 bin lira kefalet sağlamış oluyor.
Ancak; Hazine kaynaklı kefaletin KGF aracılığıyla bankalara verilmesi halinde, özellikle ihracatçı KOBİ’lere ve diğer firmalara yönelik olarak kefalet oranı yüzde 100’e çıkıyor. Aynı şekilde Hazine kaynaklı kefalet, KOBİ dışındaki diğer büyük firmalara da yüzde 90 oranına kadar verilebiliyor.
Gelelim KGF kefaletlerinin vadelerine… KGF kefaletli işletme kredilerinde vade, 1 yılı ödemesiz 5 yıl. Buna karşın KGF kefaletli yatırım kredilerinde ise vade, 3 yılı ödemesiz toplam 10 yıl.
KGF’nin toplam kefaleti, bankacılık sisteminin tümünün yüzde 1’inin biraz üzerinde. Bu arada firma başına kullandırılan kefalet de ortalama 500 bin lira civarında. Dolayısıyla hem firma sayısı ve hem de sağlanan kefalet tutarı ürkütücü düzeyde değil.
Aslında KGF doğru bir model ve artık çalıştırılmaya başlanan bir sistem.
Ama özellikle referandum öncesi çok hızlı açılmanın, riskli firmaların sayısını artırma tehlikesi var. Açıkçası önüne gelen irili ufaklı firmaların KGF teminatına başvurması tehlikeli. İleride bu firmalardan kredisini ödeyemeyenlerin sayısında artış ve finans sistemi için bir risk söz konusu. Biz bu şikayeti bankalardan duyuyoruz.
Bu sistemi kalıcı kılma ve daha uzun ömürlü olarak amacına uygun hale getirme adına bazı önerilerimiz olacak:
- Sistem gerçek anlamda ve düzenli olarak sadece KOBİ’ler için işletilmeli,
- KOBİ’nin ihracatçı olup olmamasına bakılmamalı, kriterleri taşıyan ve performans sergileyen iyi sicilli firmalara teminat vermeli,
- Sadece işletme sermayesi ihtiyacı olan firmalar için kullanılmalı,
- İşletme sermayesi ihtiyacında süre 5 yıl yerine 6 ayı ödemesiz 2 yıl olmalı ve böylece teminat sistemi daha hızlı ve çok sayıda firma için kullanılabilir hale getirilmeli,
- Özellikle genç işsizliği önlemek adına yetenekli genç girişimciler göz ardı edilmemeli ve bunlar için ayrı programlar uygulanmalı,
- Aynı şekilde kadın girişimciler de unutulmamalı,
- …
Ancak böyle bir yaklaşım, KGF’yi daha gerçekçi ve kalıcı bir zemine oturtur. İşte o zaman KGF’den beklenen işlevler elde edilebilir.
Artık referandum sonrası daha bir dikkatli olma zamanı!...