Keyifsiziz içmiyoruz, süsleniyoruz
Geleneksel İPSOS Hane halkı tüketim endeksinde iki nokta öne çıkıyor. Keyifli bir dönem geçirmediğimiz için daha az alkol tüketirken, iyi görünmek için, kişisel bakım harcamamızı artırıp, süslenmemize önem vermişiz.
İPSOS’un 15 yıldır düzenli olarak yürüttüğü geleneksel Hane Halkı Tüketim Endeksi Şubat ayı sonuçları toplumdaki gelişmeler nedeniyle keyifsiz olduğumuz için içkiyi azalttığımızı, buna karşılık iyi görünmek için kozmetik ürünlerini daha çok tükettiğimizi ortaya koyuyor. Bu sonuç geçenlerde gazetemizde yer alan toplumda stresin artması haberindeki kozmetik tüketiminin arttığı bilgisiyle de örtüşüyor.
İPSOS Hane halkı Tüketim endeksi, tüketimin bir önceki aya göre sabit fiyatlarla yüzde 1, cari fiyatlarla yüzde 2 arttığı tespitini yapıyor. Geçen yıl aynı ay harcamalarına göre, enflasyondan arındırılmış sonucun ise sabit fiyatlarla yüzde 3 gerilerken, cari fiyatlarla yüzde 5 artış gösterdiği açıklanıyor.
Araştırma Şubat ayında gıda ve içeceklerde yüzde 3 gerileme olduğunu ortaya koyuyor. Bunun alt kalemlerinden et ve işlenmiş ette sabit fiyatlarla yüzde 11, cari fiyatlarla yüzde 4 düşüş olduğu belirtiliyor. Alkollü içeceklerde de sabit fiyatlarla yüzde 15, cari fiyatlarla yüzde 8 düşüşün altı çiziliyor. İPSOS uzmanı bunu değerlendirirken, bunun toplumun içinde bulunduğu durumun yarattığı “keyifsizlikten” kaynaklandığı düşüncesini öne sürüyor.
Yüzde 10 fiyat artışına karşın, kişisel bakım ürünlerinde ise sabit fiyatlarla yüzde 9, cari fiyatlarla yüzde 18 büyüme olduğu araştırmada yer alıyor. Bu konuda gazetemizde yer alan “Stresin artmasına bağlı sonuçların değerlendirildiği” geçen hafta yayınlanan haberle ilgili yaptığım yorumda, “İnsanımızın stresli ortamda kendilerini iyi hissetmek için kişisel bakımlarına önem verdiklerini” düşündüğümü belirtmiştim. Şubat ayı hane halkı tüketim endeks sonuçları bu düşüncemi doğrulamamı sağladı.
İPSOS uzmanı değerlendirmesinde ise sonuçların tüketicilerin biraz daha ihtiyatlı ve bilinçli harcama yapmaya yöneldiklerini gösterdiğinin altını çiziyor. Beklediği sonuçlardan söz ederken, aile bütçesinin zaruri ihtiyaçlara yönelmesinin, dışarda yemek yemek, eğlenmek gibi bazı alışkanlıklarını bu yılın ilk altı ayında erteleyebileceklerini beklediğini belirtiyor.
Önümüzdeki dönemde zaruri alış verişlerin bir miktar açık pazarlar, indirimli marketler ve bakkallara kayabileceği beklentisinden söz ediyor. Ürün boylarında daha ekonomik olanlara yönelinebileceği düşüncesini de dile getiriyor.
Mart ayı alışverişinde de Şubat ayına benzer bir sonuç beklediğini tedirginliklerin alışverişte bir miktar düşüşe sebep olabileceğini düşündüğünü açıklıyor. Asıl göstergenin Seçim sonrası Nisan ayında ortaya çıkacağı değerlendirmesini yapıyor.
15 yıldır süren gelenekselleşmiş Hane halkı Tüketim Endeksinin Şubat ayı sonuçlarının değerlerdirmelerinde benim gözüme çarpanlar bunlar.