Kentli olma bilinci denince ...

Kentin Setenönü semtinde restoresi biten asırlık konaklar turizme açılıyor. Geçmişte kalan kültürel değerleri; camisi, hamamı, berberi, bakkalı ve de sokak çeşmeleri ile günümüze taşıyacak mahalle, yenilenmiş kimliği ile, günümüz insanını iki asır öncesinin yaşantısına götürmekle kalmıyacak, ziyaretçilerine otantik ortamlarda zengin Kayseri mutfağına özgü geleneksel lezzetler de sunacak.

Denir ki; 'bir kentteki kültürel ve anıtsal değerlere o kentte yaşayan insanlar sahip çıkıyor, sanatsal etkinliklere destek veriyorlarsa, o kentte “kentli” olma bilincinin en güzel örneklerinden biri sergileniyor demektir.'  Elbet, insan duyarlı ise yaşadığı kente karşı kültürel sorumlulukla yükümlü olduğunun bilincine varmış olması gerekir. Bir başka deyişle, eğitime, kültür ve sanata destek vermeyi sorumluluk olarak kabullenmesi, elinden geldiğince de, bunun gereğini yerine getirme çabası içinde olması lazımdır. 

Büyükşehir Belediyesi'nin etap etap hayata geçirdiği “Kayseri Kültür Yolu Projesi” kentin kültür envanterine katma değer getirisi olan bir proje. Ana unsurlarını Kaniş - Karum, Kaleiçi Arkeoloji Müzesi, Selçuklu Müzesi, Eski Kayseri Mahallesi ve  Ahi Evran Müzesi gibi değerlerin oluşturduğu proje, doğrusu kentteki kültürel gelişim adına son yıllarda ortaya çıkan mutluluk verici bir tablo.. Bu kazanımlar, elbet 'kültür turizmi'ne zemin oluşturmak adına övgüye değer birer çabanın ürünü. Ancak iş, sadece tarihi mekanları kültür ve sanat etkinliklerine açmak, konserler verdirtip , gençler için tiyatro festivalleri düzenlemekle bitmiyor, çoğu zaman cılız kalan bu tür etkinliklerin içinin doldurulması da gerekiyor. 

Kayseri 1.5 milyona yaklaşan nüfusu, 3 bin akademisyenin görev yaptığı, 50 bini aşkın öğrencinin öğrenim gördüğü 4 üniversiteli bir kent. Biline ki, bu kentin de artık yerleşik bir tiyatroya, kent orkestrasına, operaya baleye, halk dansları topluluklarına ihtiyacı var. 

'Şehircilik' felsefesi sadece tarihi mekanları sanatsal etkinliklere açmak, ya da okul yaptırıp fakülte binaları inşa etmekle amacına ulaşmış olmuyor. O  mekanlara işlevlik kazandırma çabasına düşen kurumların yanı sıra, varsıl kentlilerin de, kültürel ve sosyal gelişmişlik adına ellerini taşın altına uzatmalatrı gerekiyor. Unutmayalım; bu kentin kültürlü, sanattan edebiyattan anlayan bilgi birikimli insanlara da ihtiyacı var.