Kentlerin değişen yüzü

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Anadolu'da yıllar yılı toplantılar yapan bizlerin en büyük sıkıntısı gittiğimiz kentlerde otel ve toplantı salonlarının yetersizliğiydi. Ayrıca ulaşım sıkıntısı da birçok kent için söz konusuydu. Son dönemde hangi Anadolu kentine gitsek, ulaşımda önemli bir gelişme olduğuna tanık oluyoruz. Birçok kentte uçak seferlerinin sayısı artmış durumda. Uçak seferi az yada olmayan kentlerde de yollar eskinin dar bol virajlı yapısından kurtulmuş durumda. 4-5 yıldızlı yeni oteller, yeni salonları modern kültür merkezleri ile kentlerde önemli bir değişim söz konusu. Bütün kentler öne çıkmak için bir yarış halindeler.

Anadolu'da son dönemlerde her gittiğim kentte bir önce gittiğim de farklı bir yapı, farklı bir yüz görüyorum. Geçen hafta gittiğim Trabzon'daki İş'le buluşmalar toplantısında sahilde yapılmış olan Novotel'de önce denize kadar uzanan bahçe bölümünde oturduk, bir şeyler içip yemek yedik. Biz orada otururken gördüğümüz yabancı havayolu şirketinin kimler olduğunu sorduğumuzda garson KLM mensubu olduklarını Trabzon'dan Amsterdam uçuşu yaptıklarını söyledi. Bu uçuşların haftada bir kaç gün olarak tekrarlandığını açıkladı. Birlikte olduğumuz Turizm Yatırımcıları Dernek Başkanı Turgut Gür, Türkiye'de artık tek kent otelleri yapımından ziyade 8-10 kentte otel yaparak bir zincir oluşturan yatırımcıların bulunduğunu, bu kent otellerinin hepsinin benzer görünümde aynı standartta ve fiyatta olmasının müşterilere güven ve rahatlık kazandırdığını söyledi. Türkiye'de bu tür 5-6 kent otel zinciri yatırımcısı bulunduğunu belirtti.  İçinde bulunduğumuz otel zincirinin yatırımcısının yerli olduğunu işletmesini ise bir Fransız şirketinin yaptığını söyledi.

Trabzon'da bundan önceki gezilerimiz sırasında toplantı yapılacak salon bulmakta zorlanırdık. Zaman zaman sınırlı katılımcının yer alabildiği TSO salonunda toplanırdık. Zorlu'nun bir vefa borcu olarak yaptığı otelden sonra, daha geniş salon toplantıları yapma şansını elde etmiştik. Şimdi Novotel salonunun eklenmesiyle alternatiflerin artığına tanık olduk.

Geçen haftanın bir diğer toplantısı Garanti Anadolu sohbetlerinden Ordu'da gerçekleştirdiğimiz 74.'süydü. Ordu'da da son on yıldır yaptığımız toplantılarda ya şehir içinde Esnaf odasının salonda toplanırdık, ya en fazla 100 kişinin tıkış sıkış yer aldığı bir salonda bir araya gelirdik. Bu kez toplantımız yeni yapılmış olan Ordu Kültür Sanat Merkezi'ndeydi. Bakan Ertuğrul Günay'ın çabasıyla yapıldığını söyledikleri merkezde bir bizim toplantı yaptığımız 300-350 kişilik anfi şeklindeki büyük salon vardı. Bir de ayrıca alt katta 50-100 kişilik bir küçük salon bulunuyordu. Bu yeni salonda yaptığımız fındık tartışması bile yıllar yılı yaptığımız elektirikli tartışmalardan farklı oldu. Yine Sabit Sabır ve üreticiler arasında tartışma çıktı ama, bu kez iki tarafta esprilerle, gülerek birbirlerine sataşmalarda bulundular. Sanki kasvetli dar salonlardan çıkıp, çağdaş toplantı salonunda tartışma tarafları sakinleştirmişti.

Ordu'dan Samsun'a sahili terketmlş içeri alınmış biri çok uzun 4-5 tünelin yer aldığı yoldan gittik. Eski dönemin adım başı virajlı, dar ve sıkışık yolu artık gerilerde kalmıştı. Ancak, bir gün önce biz Perşembe Yason klisesine giderken eski yolu kullanmıştık. Bu kez o virajlı sahil yolunun yıllar sonra, trafiksiz haliyle harika manzaralı çok güzel çevreli bir yol olduğunun tadına varabildik. Ayrıca, çevreye uygun çok güzel bir yeni yapılaşmaya da bu sahil yolunda tanık olduk.

Şimdi Ordulu'lar kentlerinin gelişimi için bir yandan İç Anadolu bağlantı yolunun gelişmesini bir yandan da Giresun Ordu hava limanını OR-Gİ'nin yapımını bekliyorlar.

Son dönemde gittiğim bütün Anadolu kentlerinde bu tür gelişmelere tanık oluyorum. Kentlerin yüzleri değişiyor, hemen her kente yeni 4-5 yıldızlı oteller, AVM'ler, yeni modern konutlar yapılıyor. Kent yollarında gelişmeler oluyor. Bütün yurtta kentler arasında bir yarış kendini geliştirme isteği gözleniyor.  Tabi insan bunun tek tek kent yarışı olmasının yerini havza kavramı içersinde birbirine yakın kentlerin birbirlerine destek olduğu ortak sinerji içersinde hareket ettiği bir modele dönüşmesini istiyor.

Yazıya nokta koyarken bir de İstanbul'a değineyim. Dün bir büyük gazetemizi okurken tam 12 sayfada inşaat şirketlerinin reklamlarıyla karşılaştım. Hepsi birbirinden farklı özellikler taşıyan bu yeni konutların İstanbul'un çehresini değiştirici niktelikte olduğunu gördüm. Değişenin sadece Anadolu kentleri değil, İstanbul olduğunun da altını çizmeliyim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar