Kentinizin parası yok mu?

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI dunyaweb@dunya.com

Para, bir ülkede sadece mübadelede (değişimde) kullanılan bir araç değildir. Aynı zamanda siyasal erkin gücünü, o ülkeye hükümran olduğunu da gösterir. Nitekim diğer Avrupa Hükümdarlarında olduğu gibi Osmanlı Devleti'nde de hangi padişah tahta geçse ilk yaptığı kendi adına sikke bastırmak olmuştur.

Bu özelliğinin yanında para basma tekelinin tek bir elde toplanması siyasal erkin bu parayı basarak belli bir gelir elde etmesini de sağlar. Paranın basım maliyeti ile üzerindeki değer arasındaki fark parayı basanın (merkez bankası) devlete sağladığı bir gelirdir. Bu gelire senyoraj (hükümranlık ya da tuğra hakkı) denir. Bu tespitimizi sanki ne kadar çok para basarsanız devlete daha doğrusu onu idare edene (hükümete) gelir sağlıyormuşuz gibi gözükebilir. Ancak mekanizmanın işleyişinin sonucu böyle olmuyor. İpin ucunu kaçırırsanız bastığınız para size enflasyon olarak geri dönüyor ve paranızın reel değeri, satın alma gücü düşüyor. Paranızın itibarı kalmıyor, hatta ülkenizin yurttaşları paranızdan kaçıp başka ülkelerin para birimlerini elde tutmaya başlıyorlar. Biz bu duruma para ikamesi diyoruz. Bu olgu bizlere yabancı değil. 1990'lı yıllarımız böyle geçti.

Bu gelişimin tersi mübadele (değişim) için ulusal paranın yeterli miktarda olmamasıdır. Bu durumda ulusal para, aranılan para haline gelir. Özellikle enflasyonla mücadele eden merkez bankaları mümkün olduğunca para arzını dar anlamı ile para basımını azaltmaya, kısmaya çalışırlar. Her zaman olmasa da, kimi zaman bunda başarılıda olurlar.

Kimi zaman ise paranın kendisine ulaşamazsınız. Yani ekonominiz küçülürken gelir elde edemiyorsanız o para sizin için ulaşılmaz hale gelir. Bundan sadece parayı talep eden bireyler, tüketiciler zarar görmez. Ticaret erbabı da zarar görür. Düşününüz ki mahallenizdeki bakkaldan günlerce kimse alışveriş yapmıyor. Siz den önce o batacaktır.

Küresel krizin kasıp kavurduğu dünyada bu duruma, yani yetersiz para hacmine, yerel ölçekte de çareler aranıyor. Doğrusu bulunuyor da. Tıpkı İkinci Dünya Savaşı yıllarında faşist Almanya'nın toplama kamplarındaki esirlerin sigarayı (paket değil, tek tek), para olarak kullanmaları gibi yeni mübadele araçları özellikle ABD'de tedavül etmeye (dolaşmaya) başladı.

Gazete haberine göre ABD'nin Michigan eyaleti Traverse kentinde birçok hizmeti yerel para birimi "Bay Back" ile satın alabiliyorsunuz. Yine Massachusetts eyaletinin Berkshires kentinde tedavül eden "BerkShare" hacmi 2 milyon doları geçmiş. New York eyaletinin ünlü küçük ancak eğitim düzeyi yüksek kasabası Ithaca'da "Ithaca Hour" adlı para birimi kullanılmaya başlanmış. ABD'de bu şekilde tedavül eden para sayısı 75'i geçmiş durumda.

Küçük kentlere bu olanağı veren ABD'de, yasalarının, küçük topluluklara madeni para olmaması ve ABD Doları'na benzememesi şartıyla, yerel para basımına izin vermesidir. Böyle bir paranın yaratılmasının nedeni ise ticaretin sağlanması insanların yaşayacak kadar mal satın alabilmesidir. Şüphesiz nihayetinde bu para bir senettir. Sonunda ulusal paraya dönüşecektir. Kasabalılar bu şekilde bir taraftan kendi sorunlarını çözerken diğer taraftan da paranın ne işe yaradığını New York'un o kendini beğenmiş bankacılarına yeniden anımsatmış oldular.

Bize de, krizlerin sadece hükümetler tarafından çözülmeyeceğini, herkesin bilgisi ve becerisi kadar bu işe emek koyması gerektiğini göstermiş olabilir mi?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019