Kendimize “yönetici” diyebilmemiz için…
Rudyard Kipling’in ünlü şiirindeki gibi “eğer” diyerek “iyi yönetici” olup olmadığımızı test edebiliriz. Kendimizle yüzleşmeye hazırsak, buyurun ölçüye vuralım; aynaya bakalım, yerimizi ve konumumuzu belirleyelim:
Eğer, işinizle ilgili “yapıların ne olduğunu analiz etmemiş, net tanımlara ulaşmamışsanız”…
Eğer, “yapılara ilişkin özensizliğinize ” bir de “gelenek, görenek ve adetlere saygısızlık” ekliyorsanız…
Eğer, “tarihsel gelişmeleri” umursamıyor; geçmişten ders alma konusuna zaman ayırmıyorsanız…
Eğer, “Aşırı pragmatizmi marifet sayıyor; öngörme ve önlem alma disiplinini küçüksüyor; plan ve program yapmanın ve uymanın zaman kaybettirici olduğuna” kendinizi inandırmışsanız…
Eğer, “Akıllı düşünene kadar deli köprüyü geçer” diyen atasözünün hangi koşulların ürünü olduğunu sorgulamıyor bir “önyargı “ olarak benimsiyorsanız…
Eğer, insanlarla “doğuştan kazanılan değerleri üzerinden ilişki kuruyor”; onların değişen dünya koşullarına uyumu için yeni kavram, düşünce ve davranışlarına liderlik etmiyorsanız…
Eğer, “inanç ve düşünce özgürlüğünü ayırmıyor”; işinize geldiği zaman inanç sistemlerinin değerlerine sığınıyorsanız…
Eğer, “ açık rekabet yerine arkadan vurma, pusu kurma, ben de yok başkasında da olmasın” kıskançlığından kendinizi arındıramıyorsanız…
Eğer, “ İlkelere, hukuka ve kurallara” dayalı değil de, günlük sezgilerinize, size anlatılanlara ve sübjektif değerlerinize göre karar veriyorsanız…
Eğer, “Önemli olmayı önemsiyor; değerli olmayı umursamıyorsanız”…
Eğer, “tembelliğin adını tedbirlilik” koymuşsanız…
Eğer, “Korkak bezirgan ne kâr eder ne zarar” atasözünü rehber edinip, risk üstlenmeye kendinizi güdülendirmiyorsanız
Eğer, aldığınız “pozitif sonuçla” övünüyor; “erişilebilir potansiyel ile alınan sonuç karşılaştırması” yapmıyorsanız…
Eğer, yaptıklarınızı size maddi ve manevi bağımlılığı olmayan, aykırı düşünmesini bilen insanlarla tartışmıyor; o tartışmalara göre kendinize “çeki-düzen” vermiyorsanız…
Eğer, yaptığınız işin hep pozitif yanlarını gösterirken, eksiklerinizi söyleyenlere karşı hemen “savunmacı anlayışla” karşı çıkıyorsanız…
İçinde yaşadığınız topluma, görev aldığınız kuruma ve kendi erdeminize katkı yapmanız mümkün değil…