Kemer sıkmaya devam mı kemer gevşetme mi?

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]




Merkozy diye tanımlanan Merkel- Sarkozy işbirliği Fransa seçimleri sonrası son buldu. Onların kemer sokmaya dayalı politikası yerine yeni Fransız lideri Hollande sorunların çözümü için yatırım ve büyüme odaklı daha az kemer sıkıcı politikalar öneriyor. AB liderlerinin henüz dün akşam ki gayri resmi toplantıları dahil "Kemer gevşetme"ye dayalı yeni öneriyle neler yapabilecekle bilinmiyor. Bu da bölgenin sorunlar yumağı içersinde daha bir süre güvensizlik ve belirsizlik üreteceğini gösteriyor.   
Avrupa'da Euro coğrafyasında "Kontrolsuz işbirliği" sonrasında sorunlar artmaya başladıkça, faturanın önemli bölümünü karşılamak zorunda kalacağı görülen Almanya Başbakanı Merkel çözümün "Kemer sıkmadan" "Yunanistan gibi hovarda ortaklara" çeki düzen vermekten geçtiğini ortaya koydu. Merkel'in bu kemer sıkma politika önerisine Sarkozy yönetimindeki Fransa'da katıldı. Bu ikili Yunanistan'dan başlayarak İtalya, İspanya ve Portekiz'e "Kemer sıkma tavsiyelerinde bulundular.

Ancak, bu kemer sıkma politika önerileri tedirginlik yaratmasına, beklentilerde olumsuz gelişmelere neden olurken, özellikle Italya ve Yunanistan'da iktidarları devirdi. Yunanistan'da halkı sokağa döktü ve AB politikalarına karşı siyasal akımları güçlendirdi.

Fransa'da yapılan başkanlık seçimlerinde Sarkozy kısa bir süre önce koltuğunu kaybetti. Daha seçim propaganda döneminden başlayarak "Kemer sıkmayı gevşetme ve büyümeyi odaklama" yönünde politikalar öneren sosyalist aday Hollande seçimi kazandı. Bu Merkozy diye isimlendirilen Merkel-Sarkoyz dönemini sona erdirdi. Hollande seçimi kazanır kazanmaz Fransa-Almanya işbirliğinin sürdürülmesi için Merkel ile bir araya geldi. Ve o görüşmede kemerlerin biraz gevşetilmesi ve büyüme odaklı politikalara geçilmesi önerisinde bulundu.

Sarkozy'in ardından Kuzey Ren Vesfalya'da önemli bir yerel seçim yenilgisine uğrayan Merkel'de gelecek yılki Almanya seçimlerinde "Gidici" olarak değerlendirilmeye başlandı. Böylece bir yanda "Giden ve gidici" kemer sıkma politika yanlıları, bir yanda "yatırım ve büyümeye de iltifat eden" gelen ve gelmesi muhtemel olanlar diğer yanda yer aldı.

İşte dün akşam Brüksel'de gayri resmi zirvede liderler toplanıp yeni gelen Fransa başkanının önerdiği "Kemer sıkmayı gevşetip, büyüme odaklı yeni önlemleri" tartışma masasında ele aldılar. Ancak bu toplantı öncesi ekonomik canlanma için önerilen Avrupa Merkez Bankası'nın eurobont çıkarmasına Almanya karşı çıkmıştı. Bu nedenle bu kez 4.5 milyar euroluk, altyapı proje tahvilleri konusu ele alınıyor. Ama kısa sürede gidici Alman yönetiminin, yeni gelen Fransa yönetiminin "büyüme odaklı" politikalar başlatılması önerilerini benimsemesi ve liderler arasında kısa vadede bir uzlaşma sağlanabileceğine inanmayan piyasalarda tedirginlik ve belirsizlik sürüyor.

Buna bir yandan da Yunanistan sorununun gündemdeki tartışmaları da olumsuz katkıda bulunuyor.

Yunan eski Başbakanı Papademos "Yunanistan sorunlarını çözebilmek için euro çıkabilir" diye demeç verirken, bir yandan da Yunanistan'ın ortak euro projesinden çıkıp, adında euro bulunan yeni bir para sistemine geçebileceği iddia ediliyor. Doğaldır ki, bu öneri başta Yunanistan'dan önemli alacağı bulunan Avrupa Merkez Bankası başta olmak üzere, bütün Yunanistan alacaklılarını tedirgin ediyor. Aslında bunun nasıl gerçekleşebileceği de muamma. Çünkü bir Euro birliği üyesi ülkenin "Kendi adına karar alarak euro bölgesinden çıkması" ancak sistem içersinde yer alan bütün ülkelerin oybirliğiyle bu kararı onaylamasıyla mümkün olabiliyor.

İşte bu nedenle dün akşamki toplantıdan önemli bir sonuç beklemeyenler çoğunluktaydı. Ayrıca, Euro bölgesinde liderlerin Fransa seçimlerinden sonra "Kemer sıkıcılar" ve "Kemer gevşetip büyüme önerenler" olarak ikiye ayrılmaları bir süredir süren "Çözümsüzlük/güvensizlik ve belirsizliğin" piyasalar üzerindeki olumsuz etkisinin de bir süre daha süreceğini gösteriyor. Buna paralel emtia fiyatlarındaki olumsuz gelişmelerin de devam edeceğini gösteriyor.

Bana göre euro bölgesinde sorunların çözülmesi için gerekli olan "Büyüme ve yatırım" politikaları öneren Hollande'nin diğer liderlerin desteğiyle doğru ve geçerli projeler üretip, bu projeleri hayata geçmesi sonrasında ve uzun zaman dilimi içinde mümkün olacaktır. Geleneksel ve büyük paylı pazarımız AB bölgesindeki bu olumsuzluk bizi de olumsuz etkilerken, yeni arayışlar içine girmemize yol açacaktır…
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar