Kemal Çavuş

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ [email protected]

Köyümüzün insanları Imerhev (Meydancık) yöresinden 6 köy ile Ardanuç'un Kassiyen yöresinden üç köyden göçenlerden oluşuyordu. İmherev'in hâlâ bugün otantik özelliklerini korumuş köylerinden biri olan Bazgiret (Maden) Köyü'nden göç eden Suaridze ailesindendi Kemal Güzel.

Aklım erdi ereli köyümüzde Demokrat Parti'nin temsilcisi idi.

Okuma fırsatı bulmuş olsaydı, o sülaledeki birçok insan gibi matematik zekası olan biriydi; farklı başarılara imza atabilirdi.

Köy insanı, nereden kaynaklandığını bir türlü çözemediğim, sosyolojik arka planını hiçbir zaman açıklayamadığım bir etki ile Köy Enstitüleri ve normal liseleri "gavur mektebi" diye nitelerdi.

İçine bolca hurafe karıştırılmış, biçimsel, özden ve davranıştan uzak bir din algılaması alabildiğine yaygındı. Cumhuriyet döneminin açtığı yeni okullarda bildiğim kadarıyla Nuri Sakarya ve Şefik Gürbüz (eğitmen) okumuştu. Casım Yurtalan Ladik'indeki Akpınarı Köy Enstitüsü'nü bitirmiş öğretmen çıkmıştı. Sabahattin Gürbüz de Akpınar'da okuyordu. Mehmet Yurtalan Akpınar Köy Enstütüsü'ne gitmiş, her nedense okulu terk etmişti. Hikmet Topçam ile Mehmet Yağcı'nın Amasya Suluova'da Ziraat Okulu'nu bitirdiklerini anımsıyorum.

Bizim kuşakta ise liseye gidenlerden ilki bendim. Ahmet Coşkun ve Duran Atlı Tokat'ta öğretmen okulunu bitirdi. Ahmet Doğan Sanat Enstitüsü'ne gitti.Yusuf Sevim lise, Mehmet Sevim öğretmen okulunu bitirenler arasındaydı.

Münevver (Mine) Gürbüz, Beşikdüzü Öğretmen Okulu'nu bitiren kadın öncümüzdür.

O dönemde imam hatip okullarına itibar alabildiğine artmıştı.

Kemal Çavuş halkın zihninde değişik algılanan lise ve öğretmen okullarında okuyan öğrencilerin yanında dururdu.

Bulduğu gazeteleri okur; sonra da onları bizlere vererek okumamızı isterdi.

Kemal Çavuş siyasi tartışmaları sırf fikir açılsın, tartışma yapılsın, gençler kendilerini ifade etsin diye başlatırdı.

Bizim idealist ve çocukça yaklaşımlarla yapmak istediğimiz çalışmalara katılır; destek verirdi.

Kırıldım

Kendisine iki konuda kırıldığımı anımsıyorum… Biri Almanya'ya gidenlerin kooperatifini yönetirken mandıra yatırımı sırasındaki tutumunun çıkmaz olduğunu Eskişehir'e uğradığında ayrıntılarıyla anlatmış, eline bir liste vermiştim… Uyarıların hiçbirine uymadığı kanısını hala bugün taşıyorum. İkincisi ise, genel bir köylü davranışı olduğu için zihnimden silememiş olmalıyım.

Niksar ovasında Kömüşlükteki arazimizde ortak su motoru sahibi olduğumuz Göçoğulları ile karpuz yetiştirmiştik… Gün doğmadan topladığım olgun karpuzları kuyuya ıslak otların arasına atmıştım… Bir ara Kemal Çavuş, şimdi anımsamadığım başkaları geldi… Ben de Kemal Çavuş'a olan saygım nedeniyle karpuzun sadece göbeklerini yesinler diye cömertçe ikram ettim…Sonra bana, "alaylı" bir tavırla köyde anlattığını söylediler…

Çetin Altan'ın "köylüden yana olma" ve "köylülüğe karşı olma" tezini işlediği yazılarını okudukça hep Kemal Çavuş'un o davranışı aklıma gelir.

Kemal Çavuş'a bu kırgınlığımı İzmit'te çocuklarının evinde anlatmıştım… Çok utandı, bir yanıt veremedi…

Şimdi hiçbir şeye şaşmıyorum

"İnsanın olduğu yerde hiçbir şeye şaşma…" diyen Afrika atasözünü öğrendikten sonra, insanların günlük yaşamı içindeki davranışlarındaki aykırılıkları önemsememek gerektiğini kendime telkin etmeye çalıştım.

O kadar büyük ölçekli hain ve iki yüzlü davranışlara tanıklık ediyorum ki… Kemal Çavuş'un o masum davranışının yüreğime yük olmasını bir anlık yürek boşluğuna yakalanmış olmamla açıklamam gerekiyor.

Yüreklerimizdeki birikimlerin, yaşamımız içindeki çok küçük ayrıntılardan oluştuğunu; kendi çocuklarımdan, eşimden, çocukluk arkadaşlarım arasındaki kavgalı anlardan, çevremde gördüğüm insanların zor zamanlarındaki tartışmalardan gözlüyorum…

İnsanları anlamanın zor işlerden biri olduğunu biliyorum… Şimdi İzmit'e giderken yolun solundaki tepenin eteğindeki mezarlıkta yatan Kemal Çavuş'a o yoldan geçişlerimde kendimce dualar ediyor; içten sevgilerimi, saygılarımı gönderiyorum. Şimdi çok iyi anlıyorum ki insanlar olmadan da yaşanmıyor; birlikte olmak da ciddi sabır, hoşgörü, anlayış ve unutma gerektiriyor…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar