Kelebek Etkisi
Daha önceki yıllarda zihnimde şekillendirmeye başlasam da çalışma hayatım açısından, bugün içinde bulunduğum fırtınalı gündemin gerçek tohumunu, 2018 yılının sonunda attım. Konfor alanımı bırakıp, teknolojiyi tüketen taraftan üreten tarafa geçme kararı aldım. Bu süreci bir sistemin yaşam yolculuğu olarak tanımlarsak, o gün aldığım kararla sistemde yaptığım küçük bir etki, bugün beni her daim yüksek enerjiyle dolduran büyük bir fırtınanın içine sürükledi. Gerçek anlamda bir kelebek etkisinden ve kaos teorisinin pozitif sonuçlarından bahsediyorum.
Büyük bir ilgiyle takip ettiğim Prof. Dr. Türker Kılıç’ın ‘Bağlantısal Bütünsellik’ olarak tanımladığı olgu için şunları söyler:
“Bağlantısallık kültürünün en önemli öğesi, ki burasının çok mühim olduğuna inanıyorum, yanınızdakini geliştirme üzerine dayalı bir anlayıştır. Yani bu yeni kültürde, kendinizi geliştirmek istiyorsanız yanınızdakini geliştirmekle işe başlamak gerekir. Çünkü bu kendini geliştirmek isteyen bir kişi, yanındakileri geliştirirse matematik olarak sonuçta kendini daha çok geliştirmiş olur.”
Bu yeni kültürü, kelebek etkisi perspektifiyle birleştirip değer üretmek için adım attığınızda hayat da buna karşılık veriyor. Benim için öyle oldu. Finansın ötesini anlamaya, anlatmaya ve tasarlamaya gayret ettiğim son dönemde pırlanta gibi bir gençten gelen mesaj sonrası, online olarak bir görüşme yaparak fikirlerini dinleme imkanına eriştim. Özellikle İslami Finans alanındaki yenilikçi yaklaşımları ve bana anlattığı projeleri sonrasında kendi deneyimlerimi ona aktarmaya çalıştım.
Bir süre sonra beni Konya’ya, finansın ötesini, kendi gibi yeniliklere ilgili arkadaşlarına anlatmam için davet etti. Bu vesileyle Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan Kapsül Teknoloji Platformu’nu yerinde ziyaret etme imkânı buldum. Buluştuğumuz ilk andan itibaren hem o hem de ekip arkadaşları Anadolu misafirperverliği ve güler yüzünün sıcaklığını tekrar hatırlattı bana. Bayram öncesi ve hafta sonu olmasına rağmen konuşmamı dinlemeye çok sayıda gencimiz katıldı. Konuşma öncesinde ve sonrasında gençlerimizin harika fikirlerini dinledim. Biri dijital terzi yapmak için yapay zekayı nasıl konumlandıracağını sordu, bir diğeri algoritmalarla hisse senedi alım/ satım sinyallerini oluştururken dikkat etmesi gereken mevzuatı. İnsan kaynakları alanında çalışan da vardı, dijital banka kurmak isteyen de. Ben robo danışmanlık, yapay zeka, blokzincir, merkeziyetsiz finans, nft, metaverse anlattım, onlar da bu teknolojilere nasıl adapte olabileceklerini sordular. Bu harika deneyim boyunca gençlerimizin bu ülkenin geleceğini teknolojiyi kullanarak nasıl şekillendirebileceğini bir kez daha gördüm.
Bu vesileyle Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’a, Kapsül Teknoloji Platformu’nun genel koordinatörü Mehmet Ali Tulukcu ve koordinatörü Ali Osman Günay’a teşekkür etmek istiyorum. Gençler için tarihle iç içe ve teknolojiye tam adapte olmuş, modern tasarımıyla da çok keyifli bir yaşam ve çalışma alanı oluşturmuşlar. Zindankale’nin tarihi bugünün inovasyon kültürü ile birleşmiş. Girişimcilik açısından da önemli bir merkez haline gelen platformda BistLab, Akıllı Şehir, Proje ve Mimarlık alanında laboratuvarlar oluşturmuşlar. Hafta sonu olmasına rağmen gençler atölyelerde çalışıyor, kimi tohum eken drone için son ayarlamaları yaparken kimi de VR gözlüğü ile yeni deneyimler tasarlıyordu.
Elbette ki bana o ilk mesajı atarak, o etkinlikteki herkes için kelebek etkisini başlatan Fatma İşlek’e de gönülden teşekkürler. BistLab’de eğitimler verirken, bir yandan da finansın ötesini kendi deneyim alanı için tasarlamaya ve etki alanını büyütmek için çalışıyor.
Ve tabi tüm bunlar olurken, hep taze tuttuğum bir Atatürk sözü çınlıyor yüreğimde: “Benim bütün ümidim gençliktedir!”
Güzel bir gelecek için…