Keki kes tabloyu gör
Keki kesince, içinden tablo çıkmıyor elbetteama kesit, bir tabloyu hatırlatıyor. Hollandalı 20. yüzyıl sanatçısı Piet Mondrian’ın enine ve boyuna çizgilerle böldüğü alanları kırmızı, beyaz, mavi renklerle bezediği geometrik tablolarını...
Washington’dayız... Bir tür Louvre sayılan Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi’nde... En az üç kitapçısı, değil dükkan, 3+1 daire büyüklüğünde. Göze çarpacak şekilde yerleştirilmiş kitaplardan biri hakkında yazılanları yakınlarda okumuştum. Amazon’dan alayım derken, önümde karşımda gördüm: “Modern Sanat Tatlıları.”
San Francisco Modern Sanatlar Müzesi (SFMOMA) kafesinin sahibesi Caitlin Freeman ve ekibinin, mükemmel bir yaratıcılıkla ve bin bir zahmetle geliştirdikleri “kesince içinde tablo görülen” keklerinin sırlarını anlattıkları 220 sayfalık kitap.
Caitlin Hanım’ın kitabında, kek tariflerinin yanında, hangi sanatçının eseri o kekle ilgiliyse, o sanatçıya dair uzman yorum ve bilgiyi SFMOMA resim-heykel küratörü Janet Bishop bilgi yoğun makalelere dökmüş. İşin en tuhafı, buluşuyla patentlik bir iş yaptığı halde Caitlin Hanım’ın, “keke tablo nasıl sokulur”u fotoğraflarıyla ve ayrıntısıyla anlatması.
Mondrian, Andy Warhol, Frida Kahlo, Roy Lichtenstein, Jeff Koons, Henri Matisse gibi “star” sanatçıların eserlerini, kekin/pastanın içine nasıl bir teknikle yerleştirdiğini bir bir maddeliyor Caitlin. Anlatıyor ama, okuyunca şuna emin oluyorsunuz: En baba pastacı bile ilk denemesinde o “tablo”yu tutturamaz... Öylesine çetrefil bir operasyon. Ve bir not: Gıda boyası kullanmadan.
40 cm uzunluğundaki Mondrian Keki’ni hazırlamak ve pişirmek için iki gün lazım. Yiyenler fazla tamah etmezse 15 kişi tadabilir. Burada her şey el emeği. Robotların giremeyeceği yerler var henüz.
Mondrian’ın çizgilerini ve aradaki renklerini kekin içinde tutturmak, apayrı bir maharet. Böyle bir şeyi düşünmüş olmak, yenilikçilik işte... Uygulayabilmiş olmak ve satmak da, işin ticari boyut kazanması.
Sadece kek yapmıyorlar. Türk mutfağında yeri olmayan bazı tatlılar da var menüde. Bunları yaparken yine modern sanatçılardan ilham almışlar: Çağdaş sanatın “starlık” merkezinde oturmasa da Richard Diebenkorn, Rosana Castrillo Diaz, Andrew Kudless gibi “bilenlerin bildiği” sanatçılardan...
Sırf, hanımın kekleri için SFMOMA’ya gidenler olduğunu okudum. Oralara yolu düşecek okurlarımız, müzenin teras katındaki heykel bahçesindeki “Blue Bottle” kafesinde tadabilirler.
***
Caitlin Hanımın aklına böyle bir yenilikçilik nasıl gelmiş?
Amerikalı sanatçı Wayne Thiebaud’nun kek ve pasta tablolarını görünce, “Keklerin içini tablo gibi yapsam” diye düşünmüş. Ama, pastacılık öğrenmesi lazım önce... New York’un ünlü aşçılık okulu Miette’e başvurmuş: Bu konuda eğitimsiz olduğu için bulaşıkçı olarak almışlar işe. 7 yılda yavaş yavaş işi öğrenmiş. Tipik bir başarı öyküsü: Miette’e ortak olmuş. Oradaki yaratıcılığını, ülkenin taaa batısındaki Müze duyunca, davet etmişler. Miette’deki hissesini satmış. New York başarısını San Francisco’ya taşımış. Bol karbonhidratlı mutlu son…