KDV’nin hangi idareye ödendiğinin bir önemi olmamalı
Royalti ve lisans sözleşmesi olan şirketlerin uzun süredir gündemlerinde bu ödemelere ilişkin katma değer vergisinin (KDV) nasıl ve hangi idareye ödeneceği konusu bulunuyor. Bu sorunun ana kaynağını gümrük idaresi ile vergi idaresi arasındaki temel yaklaşım farklılığı olduğunu söyleyebiliriz. Gümrük idaresi gümrük kıymetine konu olan bir unsurun gümrük idaresi tarafından tahsil edilmesi gerektiğini ifade ederken, vergi idaresi ise royalti ödemelerinin bir gayri maddi hak olarak vergi dairesine ödenmesi gerektiğini belirtiyor.
Temel olarak bu yaklaşım farklılığı gümrük vergisi, özel tüketim vergisi (ÖTV) ve gelir vergisi stopajı gibi konularda yaşanmıyor. Asıl sorun gümrük kıymetine eklenmesi gereken bir royalti ödemesine ilişkin KDV ile ilgili ortaya çıkıyor. Çünkü aynı ödeme için iki ayrı yere aynı KDV’nin ödenmesi durumu gündeme geliyor.
Gümrük kıymeti ile ilgisiyse gümrük idaresine ödenmeli
Gümrük tekniğinde “royalti” deyimi; “ithal eşyasının imalatı, ihraç edilmek üzere satışı veya kullanımı ya da yeniden satışı ile ilgili olarak patent, dizayn, know-how, model, marka, tescilli tasarım, telif hakkı ve imalat prosesleri gibi adlar altında yapılan ödemeler” olarak tanımlanıyor. Gümrük tekniği açısından her royalti ödemesinin gümrük idaresine beyan edilmesi gerekmiyor. Sadece aşağıdaki iki koşulu sağlayan royalti ödemelerinin gümrük kıymetine eklenmesi gerekiyor:
- Royalti ödemesi kıymeti belirlenecek eşya ile ilgili olmalı.
- Royalti ödemesi bu eşyanın satış koşulu olarak yapılmalı.
Konuya ilişkin 28 Haziran 2014 tarihli 2 seri numaralı Tebliğ’de royalti ödemelerine ilişkin gümrük idaresinin yaklaşımına yer verilmiştir. Buna göre, royalti ödemelerine ilişkin KDV, 2 nolu KDV beyannamesi ile vergi dairesine ödenmiş ise gümrük idaresinin ikinci kez KDV talep etmemesi gerekiyor. Diğer ifade ile gümrük idaresi, vergi dairesine ödenen KDV’yi kabul ediyor. Ancak her ne kadar ikinci kez KDV talep etmese de, gümrük idaresine ödenmeyen KDV’nin vergi dairesine ödendiği gerekçesiyle her bir gümrük beyanı için 4458 sayılı Gümrük Kanunu kapsamında usulsüzlük cezası (2017 yılı için 92 TL) tatbik ediyor. Bir nevi royalti bedeline ilişkin KDV’nin vergi dairesine ödenmesi fiili cezalandırılıyor. İthalat işlemleri yoğun olan şirketler bu yaklaşım nedeniyle ciddi bir maliyetle karşılaşıyorlar.
Vergi idaresinin yaklaşımını genişletmesi gerekiyor
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) mukteza sistemine royalti ödemelerine ilişkin olarak 17.02.2016 tarihli B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.1-13147 sayılı bir mukteza yüklendi. Bu muktezaya göre, bir royalti bedeline ilişkin KDV'nin gümrük idaresine ödenmesi (beyan edilmesi) halinde, 2 no.lu KDV beyannamesi ile sorumluluk kapsamında beyan edilecek tutarın, gümrük idaresine beyan edilerek ödenen tutar düşüldükten sonra kalan tutar olacağı belirtiliyor. Bu mukteza ile gümrük idaresine ödenen KDV tutarlarının vergi dairesi tarafından da dikkate alınarak mükerrer KDV ödemenin önüne geçilmesinin hedeflendiği anlaşılıyor.
Bu muktezaya kadar, vergi idaresinin royalti ödemelerine ilişkin KDV gümrük idaresine ödense bile mahsup edileceğine ilişkin bir yaklaşımı bulunmuyordu. Birçok şirket aynı konuya ait tek bir faturaya göre hem gümrük idaresine hem de vergi dairesine mükerrer KDV ödüyordu ya da KDV ödeyecek yer olarak vergi dairesini seçtiğinde gümrük idaresi tarafından her bir gümrük beyanı için usulsüzlük cezası tatbik ediliyordu. Bu yaklaşımdan sonra gümrük idaresince oluşturulan ilave maliyet de ortadan kaldırılmış oldu.