Kayseri'de işçisizliğe 'aşk' çözümü
Son dönemlerde Kayseri iş dünyasının temsilcileriyle tüm sohbetlerimizin ortak konusu personel sıkıntısı üzerine. 'Var mı bir tanıdığınız, bize yönlendireceğiniz' diye söze başlıyorlar ve konu uzayıp gidiyor. İşverenler işçi bulamadıkları için yatırım yapamadıklarını, işçiliğin az olduğu, otomasyonun yoğun olduğu alanlarda yatırıma yöneldiklerini ifade ediyor. Kimse sanayide çalışmak istemediği için yakında yakında tüm işlerini robotlara yaptırmak zorunda kalacaklarını dile getiriyorlar!
İnsanlar artık sanayi yerine hizmet sektöründe çalışmayı daha cazip buluyor. Çünkü sanayide tornacı olmak yerine, güvenlik görevlisi ve satış temsilcisi olmak daha prestijli. Öyle ya devlet kapısında çalışma şansı varken niçin kilometrelerce uzaklıktaki fabrikalarda daha az maaşla çalışılsın ki?
Kayseri'de çoğu kişinin çalışmak istediği önemli işletmeler bile özellikle bir kaç yıldır eleman bulma sorunu yaşıyor. Eskiden mavi yaka için bile lise mezunu şartı arayan bu işletmeler şimdilerde eli iş tutsun yeter demeye başladı. İşverenler şimdilerde 2-3 katı rakamlara karşın kimsenin mesaiye kalmak istemediğini vurgulayarak, "Demekki kimsenin paraya ihtiyacı yok' diyorlar. Son dönemde çoğu işletme maaşlarda ortalama yüzde 15'lik bir iyileştirme yapmasına karşın yine de işçi ihtiyaçlarını karşılayamamaktan yakınıyor.
Camideki imamın 'Kayseri'de çok fazla firma eleman arıyor. Çalışın, çalışmak en büyük ibadettir' demesi de, İş-Kur tarafından kentin dört bir köşesindeki bilbordlara “Kalifiyesiz eleman aranıyor” ilanları verilmesi de, firmaların tüm yerel gazetelerin sayfalarını eleman aranıyor ilanlarıyla donatmasıda, gün boyu OSB'lerde dolaşan şirket araçlarının iş aramaya gelen kişilere“buyrun firmamıza gidelim şartlarda anlaşırız” demesi de çözüm olmadı.
Belki daha fazla ücretlendirme, belki çalışma saatlerinin azaltılması, belki cumartesi günleri hiç çalışma yapılmaması, belki sosyal aktivitelerin artırılması gerekecek. Belki de tüm bunların yanında çalışanın firmasına aşık edilmesi gerekiyor. Ünlü markaların müşterileri üzerindeki aşk etkisini firmalar da çalışanına uygulamalı. Çalışanın “Ben bu firmada çalışmaktan mutluyum, başka yerde çalışmam, çıkartılırsam çok üzülürüm, yakınlarımın da burada çalışmasını isterim” demesi için işverenlerin dolgun ücret ve çalışma saatlerinin azaltmasının yanında, doğum günü, evlilik yıldönümü gibi özel günleri hatırlaması gerekebilir. Çalışanın ailesi ile sosyalleşmesi için destek olunması, okuyan çocuklara burs sağlanması, kötü gününde daha fazla çalışanın yanında olunması, özel sağlık hizmetleri sunulması ve en önemlisi de patronların, yöneticilerin çalışanını işçisi olarak değil de iş arkadaşı olarak görüp bunu hissettirmesi de bu süreci kolaşlaştırabilir.
Kayseri'deki işsizliğe 'aşk' çözümü işe yarar mı bilenmez. Ancak Kayseri sanayisinin bu sorunu daha da büyürse gelecekte rekabette ciddi sıkıntılar yaşanacağı ortada.