Kayıt dışıyla mücadelenin yol haritası

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Gaziantep Ticaret Odasının "Kayıt dışı" konusundaki paneline hazırlanırken gördüm ki, bu konu son 20 yılda hem IMF ve OECD gibi uluslar arası kuruluşların gündeminde ve araştırmalarında yer almış. Hem de tetk tek Avrupa ülkeleri bu konuya eğilip çareler üretmişler. Bu çalışmalar hem kayıt dışılığın nedenleri, hem de mücadele yöntemlerinde ortak paydanın oluştuğunu gösteriyor, 2010 yılı kayıt dışılığı yüzde 43.3 olan bizim için de kayıt dışı ile mücadelede yol haritamızın ipuçlarını veriyor. 

Gaziantep Ticaret Odası "kalkınmada kayıtlı istihdamın rolu" başlıklı iki günlük bir program düzenledi. Birinci gününde bir çalıştayda kayıtdışılık ele alınıp bir rapor hazırlandı. İkinci gün ise benimde içinde yer aldığım bir panel gerçekleşti.

Bu paneldeki konuşmamı hazırlarken kayıt dışı ile mücadelede yol haritasının ipuçları diyebileceğim bazı sonuçlara ulaştım:

1990'lardan bu yana son 20 yılda kayıt dışılık dünya gündeminde daha çok yer almaya başlamış. Bir yandan IMF ve OECD gibi örgütler konu ile ilgili çalışmalar yaptırıp, kayıt dışılığın nedenlerini , nasıl mücadele edilmesi gerektiğini ortaya koymaya çalışmışlar.Bir taraftan da Avrupa ülkeleri kayıt dışılığı azaltmak için önce kaynaklarını tespit çalışmaları yapmışlar, Sonra da genel boyutlarıyla ortak payda da .buluşup çözüm önerileri  üretmişler. Ayrıca her ülke kendi şartlarına uygun bazı ek düzenlemeleri hayata geçirerek, kayıt dışılıkla mücadele edip, başarı elde etmişler.

İşte bu çalışmalar kayıt dışı ile mücadelede bizim yol haritamızı çizmemizin ipuçlarını da veriyor. Çünkü biliyoruz ki kayıt dışılık 2010 TÜİK verilerine göre bizde de yüzde 43.3 gibi çok yüksek bir oranda. Bu nedenle mutlaka mücadele edilmesi gereken bir konu.

OECD 2002 yılında 110 ülkenin 2000 yılı verilerine dayanan bir çalışmada kayıt dışılığı oranlarını esas alarak üç katagoride toplamış. Gelişmekte olan ülkelerde kayıt dışı  oranının ortalama yüzde 41, Geçiş ekonomilerinde yüzde 38 ve OECD ülkelerinde yüzde 18 olduğu saptaması bu çalışmada yer almış. Bir OECD ülkesi olan Türkiye'deki kayıt dışılığın ise araştırmada bulunduğu katagorinin çok üzerinde yüzde 32.1 olduğu bilgisine de raporda yer verilmiş.

IMF raporunda ise artan vergi ve sosyal güvenlik primlerinin yüksekliğinin kayıt dışılığı artırdığı belirtiliyor. IMF raporunda Avusturya, Almanya, Kanada Quebec bölgesi ve Amerika'da kayıt dışılığı artıran etmenlerden söz ediliyor. Amerika'da  vergilerdeki yüzde 1'lik artışın, kayıt dışılığı yüzde 1.4 artırdığı bilgisi de raporda yer alıyor.

Bu raporlarda ve Avrupa ülkelerinde yapılan çalışmalarda öncelikle kayıt dışılığa yol açan etkenler ele alınıyor. Sonra çözüm önerileri gündeme getiriliyor. Avrupa ülkelerinde de kayıt dışılıkla mücadeleye ağırlıklı olarak 1990yılından sonra başlandığını görüyoruz.Bu tespitlere ve uygulanan önlemlere baktığımda ülkelere özel mücadele yöntemlerinde bazı farklılıklar gözlense de Ortak bir payda da birleşiliyor.

Bu ortak payda içersinde yüksek vergi yükleri, istihdam üzerindeki yükler, kayıtlı işgücü piyasasındaki eksiklikler, devletin topladığı vergileri doğru alanlarda harcamaması, bürokrasinin hantallığı, denetim mekanizmasının yetersizliği ve göçle gelen güvence ve kayıt istemeden çalışmaya hazır göçmenlerin varlığı gibi konular kayıt dışılığı artıran faktörler olarak yer alıyor.

Avrupalı ülkelerin mücadele yöntemlerindi de yine bir ortak payda söz konusu. Vergileri  ve sosyal güvenlik üzerindeki yüklerin azaltılması,denetimlerin artırılması,kayda girişi özendirecek bilinçlendirme, bilgilendirme çalışmalarının yapılması gibi önlemlerde birleşiliyor.

İtalya'da bu saptamalardan sonra "Kayıt dışı çalışma ile mücadele komisyonu" kurulup medya ve okullarda  bilinçlendirme çalışmaları yapılmış.İşveren örgütleriyle işbirliği yapılarak asgari ücret altında işçi çalıştıranların sosyal güvenlik yardımları dışında bırakılma uygulaması hayata geçmiş.İngiltere'de "İstihdam tedbir paketi" açıklanmış, ardından kayıtdışı çalışmaları "gizli olarak  duyurabilecek" bir telefon hattı ile, "sosyal yardımları suistimali" ihbar edilebileceği bir başka telefon hattı gündeme alınmış.Almanya'da 1990'dan başlayarak vergide indirim uygulamaları yapılmış, bürokrasi yalınlaştırılmış ve "kayıt dışıyla mücadele yasası " yenilenmiş. Fransa'da Gelir vergisi ve KDV indirimlerine gidilmiş. İşverenlere evde çalışanlar hariç,"Tek istihdam bildirim belgesi" zorunluluğu ile "ücret bordroları kopyalarını saklama zorunluluğu getirilmiş. Bütün bu ülkelerde kayıt dışılığın azalması sonucuna ulaşılmış.

Bütün bu deneyler bizim önümüze kayıt dışı ile mücadelede doğru yol haritasının ipuçlarını veriyor.Vergi yüklerinin azaltılması, emek maliyetinde kamu yüklerinin düşürülmesi bunun en önemli konuları. Yüzde 43,3'lük kayıt dışılığı OECD ve AB ülkeleri seviyesine yüzde 20'lere düşürmek için hiç vakit kaybetmeden yola çıkmalıyız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar