Katar’dan “tüm zamanların en büyük futbol şakası”

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

 

Katar, 2022 Dünya Kupası için 113 milyar dolar yatırım yapacak. Projeyi yöneten Alman mimar Albert Speer, "Küresel spor organizasyonları piyasa ve para ile yakından ilgili. Eğer Dünya Kupası Londra'da yapılacak olsa, futbol dünyası için yeni müşteri kazanamazsınız. Avrupa dünyanın merkezi değil. Tüm Arap dünyası futbol için çıldırıyor" diyor.

Hedef, 2022 Dünya Kupası. Mekan, Katar. Hedefe ulaşma planı ise 113 milyar euroluk bir bütçe gerektiriyor. Bölgenin en karlı inşaat projesinin mimarı Alman Albert Speer. Alman mimar her ay Doha'daki Hyatt Hotel'de bir araya geldiği şirket temsilcileri, çelik üreticileri, yasal danışmanlar ve lojistik uzmanları ile birlikte, projenin detaylarını masaya yatırıyor.

Speer, Alman Der Spiegel dergisine verdiği açıklamada, "Olimpiyatlar veya Dünya Kupası gibi büyük organizasyonlar, düşünülemez olanı düşünülür kılar. Tabular yıkıldı" derken, Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung ise, Speer'i "Sanayinin Yeşil Bilinci" olarak tanımlıyor. Bunun nedeni Speer'in sürdürülebilirlik kavramını şehir planlamacılığına dahil etmiş olması. Kaire yakınlarında 3 milyon nüfuslu yeni bir şehir; Nijerya için yeni bir başkent; Şangay yakınlarında 50 bin kişilik bir otomobil şehri gibi projelere imza atan Speer, bölgede oldukça tanınan bir isim.
300 bin çok zengin insanın yaşadığı Katar, yüksek petrol fiyatları sayesinde geçtiğimiz sene gelirlerini ikiye katladı. Ülkenin kişi başına düşen milli geliri Lüksemburg'un üzerinde.  Çok zengin olmalarına rağmen, küçük ülkeler olarak yeterince dikkat çekemediklerini düşünen Dubai, Abu Dhabi ve Katar gibi ülkelerin yöneticileri ise dünyanın en yüksek gökdeleni; en büyük havaalanı; en derin limanı; en yeşil şehir gibi "en"lere imza atmak için milyarlarca dolar harcamaktan çekinmiyorlar. Der Spiegel'e göre, bu bir "varolma stratejisi" ve "güç, şöhret, gösteri, kimlik" gibi değerleri içeriyor.

Ortadoğu için bir ilk

Katar'ın 2022 Dünya Kupası organizasyonuna adaylığını koyması da ilk başta bu şekilde algılandı ve bir çok çevre tarafından "saçma" olarak değerlendirildi. Katar'lılar bu konuda son derece ciddi olduklarını kanıtladılar. 2 Aralık 2010'da yapılan oylama sonucunda, FIFA tarafından açıklanan evsahibi ülke Katar oldu. Dünya Kupası, Katar'ın ev sahipliği yaptığı ilk Dünya Kupası olurken, aynı zamanda Ortadoğu için de bir ilk olacak.

Katar'ın bir diğer özelliği de, Dünya Kupası için sadece tek bir şehrin değil, tüm bir ülkenin yeniden inşaa edilecek olması. Der Spiegel'e göre Katar'ın 80 bin otel odası; yılda 60 milyon kişiye hizmet verebilecek uluslararası havaalanının dışında demiryolu, hızlı tren, köprü gibi çok sayıda ihtiyacı bulunuyor. 

Midye dolması şeklinde stadyum

Speer, tasarımların yerel kültürü yansıtmasına çok önem verdiklerini ifade ediyor. Örneğin stadyumlardan birisi hasır sepete; diğeri midye dolmaya benziyor. Stadyumların en az birisine su taksisi veya deniz yatı ile ulaşılabilir olması gerekiyor. Stadyumların bir diğer özelliği ise, demonte edilebilecek olmaları. Bu sayede, Dünya Kupası sonrasında, fakir ülkelere hediye edilebilecekler. Speer'in planı, tüm bunların dışında bir çok "düşünülemez" unsuru bir araya getiriyor: Güneş ışığının soğutma için kullanılması bunlardan birisi. Dolayısıyla çöl sıcağında, stadyumun ısısını 27 dereceye indirmek mümkün olabilecek. Hem de karbon emisyonuna neden olmaksızın!

Arap liderlerin hala plan yapacak cesaretleri var

Speer,"Arapları seviyorum" diyor. Bunun başlıca nedeni, Arap liderlerin plan yapacak cesaretlerinin hala olması. Büyük projelere karşı herhangi bir eleştirisi olmadığını ifade eden Speer, "İnsanların tek istediği neler yapabileceklerini herkese göstermek. Bu, geçmişteki kiliselerin çan kulesi gibi. Eğer birşey dümdüz ise, bunu kimse görmez. En önemli unsur ise, bu tür inşaatların insan boyutu içermesi" diyor. Bu arada, Speer, Dubai'deki gökdelenleri birbirlerine çok yakın oldukları için beğenmiyor ve onları "21. Yüzyılın Gecekonduları" olarak tanımlıyor.

Motor üzerinde Ankara'ya

1958 yılında, üst düzey bir Nazi subayı olan babası hapisteyken, Lambretta scooter'ı ile Berlin'den Ankara'ya gelen Speer, hayatı boyunca kendisini babasından uzak tutmaya çalışmış bir isim. Arap dünyasının ise kendisine başarı ve mutluluk getirdiğini söylüyor.

Sonuç olarak, ilk başta Speer de FIFA tarafından yapılan oylamayı Katar'ın kazanacağına inanmamış. Bugün ise, FIFA'nın kararının çok anlamlı olduğunu düşünüyor ve bu düşüncesini şu şekilde ifade ediyor: "Küresel spor organizasyonları piyasa ve para ile yakından ilgili. Eğer Dünya Kupası Londra'da yapılacak olsa, futbol dünyası için yeni müşteri kazanamazsınız. Avrupa, dünyanın merkezi değil. Tüm Arap dünyası futbol için çıldırıyor."

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar