Katar, Kıbrıslı Rumları seçti

Kerim ÜLKER
Kerim ÜLKER Perde Arkası [email protected]

Kıbrıs Adası’nın çevresinde yaşanan doğalgaz arama çalışmaları, Doğu Akdeniz’de yeni bir gerginliğe gebe. Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasında münhasır ekonomik bölge tartışması yeni bir boyut kazanıyor.

İtalyan şirketi ENI için çalışan “Saipem 12000” adlı sondaj platformunun Güney Kıbrıs’ın tek taraflı olarak ruhsatlandırdığı 3. parselde Türk Deniz Kuvvetleri tarafından engellenerek bölgeyi terk etmesinin ardından bu kez de ExxonMobil ve Katar Devleti’ne ait Qatar Petroleum konsorsiyumuna ait araştırma gemileri 10. parsele doğru yola çıktı. ExxonMobil’in araştırma gemisine ABD Donanması’nın da eşlik edeceği iddia ediliyor. Yakın gelecekte işlerin daha da kızışacağı aşikar.

Kıbrıs’ta bu gelişmeler yaşanırken, Katar’ın bu konsorsiyumda olması aslında gelişmelerin gölgesinde kalmış durumda. Dost ve müttefik ülke Katar’ın Türkiye aleyhine yaşanan bu gelişmelerin içinde olması ne kadar doğru?

Hatırlayacağınız üzere Güney Kıbrıs, Nisan 2017’de ExxonMobil ve Qatar Petroleum ile birlikte petrol arama hakkı veren bu anlaşmayı imzalamıştı. Oysa geçen yıl Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn’in ambargo koyduğu Katar’a ilk sahip çıkan ülkeydik. Kara ve hava trafiği kapanmış, gıda temini kesilmişken İzmir’den kalkan Türk gemileri Türk ürünleriyle donatılarak Katar’a doğru yola çıkmıştı. İstanbul’dan kalkan uçaklar, başta süt olmak üzere bir çok gıdayla yüklenerek Doha’ya doğru hareket etmişti.

Katar’a karşı savaş baltaları çıkarılmışken, Türkiye Doha’da askeri üs kurmuş, Türk ordusu barışı ve Katarlıları korumayla görevlendirilmişti. Bunun bir faturası da oldu. Bu ülkelerden tepki almaya başladık. Geçen haftayı hatırlayın; Mısır’da Türk ürünlerine ambargo başlamadı mı? Suudiler, Türk dizilerine yayın yasağı koymadı mı?

Türklere söz verdiler Rumları tanıdılar

Bir hatırlatma daha yapmalı. 2005’te Güney Kıbrıs, Katar’da büyükelçilik açmak istemişti. Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Halife El-Tani, Ankara’ya gelerek ‘‘Biz sorunlardan arınmış bir Kıbrıs için büyükelçiliğe izin vereceğimizi Rumlara net bir şekilde bildirdik. Kıbrıs’ta Rumlar olduğu gibi, Türk kardeşlerimiz de yaşıyor. Bir tarafa büyükelçilik açma izni verip, diğer tarafa vermemek olmaz. Beklentimiz tek bir elçilik için izin çıkması’’ demişti.

Makarios Nişanı bir de 6 yıldızlı otel yatırımı

Evet, Katar sözünü tuttu ve tek bir elçilik açıldı. Ancak bu Güney Kıbrıs büyükelçiliği oldu. 2006’da açıldı. KKTC’ye ise Türk Büyükelçiliği içerisinde küçük bir turizm ofisi açma onayı verildi. Bir de Katar yetkilileri Rum yönetiminden Türk katilinin adını taşıyan “Makarios Nişanı’nı aldı.

Üzerine bir de Katar Emiri, 150 milyon dolara mal olacak 6 yıldızlı tesisini yatırımı yaptı.

Katar, tanımadığımız ve sorun yaşadığımız Güney Kıbrıs ile ilişkilerini sıcak tutuyor.

Katar’ı koruyan, asker ve gıda yardımı yapan Türkiye’yle de öyle. 

Ne yazık ki aynı anda iki derede birden balıkta tutulmuyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar