Kasvetli ortam insanımızı komedi filmlerine yöneltti
Bugün gazetemizde yer alan iki haberden birinde Gezi Parkı olaylarından bu yana yaşanan çatışmalı, kasvetli, ölümlü ortamın hakim olduğu siyasal yapının yarattığı stres ele alınıyor. Bundan kurtulmak için yapılanlar sıralanıyor. Bir diğer haberde ise bu stresli ortamdan kurtulmak isteyenlerin, sinemalarda komedi filmlerine koştuklarını, bir iki saat de olsa ülkedeki olumsuz rüzgarlardan kurtulmaya çalıştıklarını gösteriyor.
Arkadaşımız Yener Karadeniz’in haberinde insanların stres içerisinde olduklarını ortaya koyan bilgilere yer verilirken, stres yönetimi kurslarına katılımların üç kat arttığını, insanların stresi azaltıcı olması için “nefes egzersizlerine” katıldıklarını öğreniyoruz. Ayrıca, stres yönetimi kitaplarının en çok satanlar listesinde yer aldığını, stresi azalmak isteyen bayanların oje, ruj gibi kozmetik ürünlerini daha çok satın alarak görüntüsel rahatlama içinde oldukları bilgisine de haberde ulaşıyoruz. Stres artışının fast-food satışlarında ilk iki ayda yüzde 20 artışa neden olduğu bilgisi ve şirketlerin çalışanlarının streslerini azaltmak için psikolog taleplerinin arttığı bilgisi de Karadeniz’in haberinde yer alıyor.
Uğur Yılmaz’ın haberinde ise stres ortamından ve kasvetli havadan bir süre için de olsa kurtulmak için sinemalarda komedi filmelerine insanların daha çok gitmeye başladığı bilgisini alıyoruz. Haberde yer alan tablolar da 2007 krizinden bu yana her yıl komedi filmi izleme oranının arttığını ortaya koyuyor. 2007 yılının 31 milyon 500 olan seyirci sayısı 2013 yılında 50 milyon 293 bine ulaşıyor.
İlki 21 Haziran 2013’te seyirciyle buluşan, sonuncusu 21 Şubat 2014’te vizyona giren beş komedi filmi: Düğün Dernek, Patron Mutlu Son İstiyor, Karlar Ülkesi, Eyvah Eyvah-3 ve Recep İvedik-4 filmlerini 6 milyon 60 bin kişi 60 milyon 486 bin liralık bilet ücreti ödeyerek izlemişler/devam edenleri izlemeye devam ediyorlar.
Uzmanlar Gezi Parkı olaylarından bu yana yaşanan olayların toplumda stresi arttırdığı gibi, yerel seçimler öncesi siyasilerin yurt gezileri ve mitingler sırasındaki söylemlerinin ve birbiri ardına yayınlanan ses kayıtları ve tapelerin de stresin artmasına neden olduğunu belirtiyorlar.