Kasırganın karaya çıkışı: Kart harcamaları, PÖS, kira ve hizmet enflasyonu

Bora Tamer YILMAZ
Bora Tamer YILMAZ Ekonoritmiks [email protected]

“Ellerin kolların bağlansa da ba­şında kasırgalar kopsa da sen tüm gücünle karşı koysan da” – Sezen Aksu. Küresel ısınmanın etkisiyle ha­va olayları eskisinden daha şiddet­li yaşanıyor.

Kasırgalar, artık mevsi­minden önce güç topluyor. Normalde eylül ve ekim aylarında kuzey yarım­kürede yoğunlaşan kasırgaların şid­detini artıran yalnızca rüzgâr değil, yüzeyinde hareket ettiği okyanus suyu sıcaklığından aldığı enerjidir. Küresel ısınma, deniz yüzeyini ısıtarak adeta kasırgaya benzin döküyor. Tıpkı eko­nominin hızlanan taleple ısınıp fiyat kasırgasına dönüşmesi gibi.

Okyanus yüzeyi gibi sıcak ekonomi kasırgayı kopardı

Türkiye’de salgın sonrası mal enf­lasyonunda yaşanan sert artış, ikin­ci aşamada hizmet fiyatlarını et­kiledi. Kira sözleşmelerine getiri­len TÜFE altı oran sınırlaması, bir “baskı” yarattı ve kiralar mal fiyat­larındaki artışın gerisinde kaldı. Bu sınırlamanın kaldırılmasıyla birlik­te, baskılanmış fiyatlar aniden fır­ladı ve hizmet enflasyonu, suyun altına sıkıştırılmış topun hızla yü­zeye çıkışı gibi zıpladı. Neredeyse üç haneli seviyeye ulaştı. Kira, ge­nelde maliyet yani arz yönlü enflas­yonist baskıdır. Kira fiyatlarındaki artış ortaya (adı üzerinde) bir rant çıkardı. Hizmet sektöründeki fiyat­lar, kasırganın sıcak deniz suyundan beslenmesi gibi rant kaynaklı talep baskısıyla arttı. Okyanus yüzeyi gi­bi sıcak ekonomi kasırgayı kopardı.

Zaman serileri arasındaki neden­selliği analiz eden “Granger” testi sonuçları, kira enflasyonunun hiz­met enflasyonunu etkilediğini gös­teriyor. 2 ila 4 aylık bir gecikmeyle kira artışları hizmet fiyatlarına yan­sıyor. (Örneğin, p-değerleri: 1 ay = 0.0126 – anlamlı, 3 ay = 0.0032 – çok anlamlı). Bu etkiyi gıda fiyatlarının etkilediği “lokanta hizmetlerinde” de gözlemliyoruz, ancak burada kira artışının yansıması biraz daha zayıf. Bu durum lokantaların asıl maliyet kaleminin gıda maddelerinden gel­mesiyle de uyumlu.

TÜFE verilerine göre, 2023 baş­larında lokanta ve genel hizmet sek­törlerindeki enflasyon düşüş eğili­mine girmişti. Lokanta fiyatlarında Ekim 2022’de yüzde 84 zirvesinden Nisan 2023’te yüzde 69 seviye­sine gerileme, genel hizmet fi­yatlarında ise yüzde 62’den ya­tay seyre geçiş gözlemlenmişti.

Tam bu süreçte kira enflasyonu düşük yüzde 40’lı seviyelerden hızlıca tırmanışa geçti ve genel hizmet sektörünü de peşinden sürükledi. Lokantalarda enflas­yon içinde bulunduğumuz 2024 yılı başında yüzde 99’a çıkarken, ge­nel hizmet fiyatları da benzer şekil­de arttı. Bu noktada, hizmet ve mal fiyatları arasındaki ayrışma belir­ginleşti ve arz yönlü kira maliyeti, talep tarafından karşılık buldu.

MB, para politikasını limana demirlemek zorunda kaldı

Küresel ısınma gibi enflasyon da mevsim sınırlarını aşıyor. Meteoro­loglar normalde kasım başında so­na ermesi beklenen kasırga sezonu­nun bu yıl aralık ayına sarkabileceği konusunda uyarıyor. Türkiye’de ise eylül ayındaki hizmet enflasyonu, okullara yapılan zamların etkisiyle kasırganın henüz geçmediğini gös­terdi. Merkez Bankası da para poli­tikasını limana demirlemek (ships “at bay”) zorunda kaldı.

2012’de devreye alınan Peraken­de Ödeme Sistemi (PÖS), tüketim davranışları ve sektörel talep deği­şimlerini analiz etmek açısından önemli veriler sunuyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TC­MB) Elektronik Veri Dağıtım Sis­temi (EVDS) metaveri tanımında PÖS ve kart harcamaları için “ana­listlere tüketim davranışlarındaki sektörel talep değişimleriyle ilgi­li önemli ipuçları sağlamaktır” ifa­desi yer alır. EFT tabanlı bu sistem, ekonometrik analiz için oldukça ideal; takvim ve mevsim etkilerini net bir şekilde görebiliyoruz. Örne­ğin, bayram tatillerinde işlem hac­minin düşmesiyle ters “v”ler oluşu­yor. Okul ödemelerinde eylül ayında gözlemlenen ani artış bu duruma ör­nek teşkil ediyor.

Eylül enflasyonu piyasası panikletti

Eylül enflasyonu açıklandığında piyasa panikledi ve para politikası beklentilerini öteledi. Ancak eği­tim harcamalarındaki artışın se­zonluk olduğunu hatırlamak gerek; okullara her ay zam yapılmaz. PÖS verileri, eğitime ilişkin fiyat ayar­lamalarının her eğitim yılı başın­da, yani eylül ayında gerçekleştiği­ni doğruluyor.

Merkez bankasının kendi bloğu “Merkezin Güncesi”nde kart kulla­nımına ilişkin çalışmalar yayımlan­dı. Para politikası karar tutanakla­rında PÖS istatistiklerine vurgu ya­pıldı. Eğitim fiyatlarındaki örüntü ve normalleşmenin bir benzerini ki­ra ödemelerinde görmek mümkün.

Kasırgalar karaya vurduğunda, kendilerini besleyecek sıcak suyu bulamayınca güç kaybederler. Eko­nomide de benzer bir ilke geçerli: Yeni eğitim yılının başlaması ve kira artışlarının hız kesmesi, hizmet enf­lasyonunun tahribat etkisini hafif­letebilir. Bir miktar uzasa da kasır­ga döneminin sonuna yaklaşıyoruz. Kasırganın karaya çıkması, Mer­kez Bankası’nın para politikasına li­mandan demir aldırarak “sakin ha­va”da denize açılmasını sağlayabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar