Kasım cari açığı sanayiciyi sessiz sakin sıkıştırıyor

A. Levent ALKAN
A. Levent ALKAN [email protected]

Kasım cari açığı 3.93 milyar dolar açıklanmadan hemen önce, Asya ve İsrail’den gelen cari işlemler açığı, gerçekleşmelerin değinebileceği olumsuzlukları yumuşatmak ister gibiydi. Yıllık birikimli cari açık, GSYIH’nin %7’sini ulaştığından beri analitik ölçütler, hemen Merkez Bankası’nın rezerv büyüklüğünde parmak hesabını başlatıyorlar. Sıcak para ile fonlama miktarı 2012-2013 Ocak-Kasım dönemlerinde 35.8 milyar dolardan 30.3 milyar dolara 5.5 milyar dolar düzeyli %15.3 gerileme kaydediyor. Sıcak para cari açığımızın %70’inden %50’sine ve yine GSYIH’nin %4.6’sından %3.7’sine geriliyor. Altın ihracatı 12.5 milyar dolardan 3.8 milyar dolara 8.7 milyar dolar ve %69 daralmakla dengeleri alt üst ediyor. Altın ihracatı geçen yıl GSYIH’nin %1.6’sı iken, bu yıl %0.5’i olabilmekte ancak. Cari açığın da %24.5’ü iken %6.4’üne gerilemekle küçülmenin boyutunu işaret ediyor. Net hata noksan sıcak para oranı %9.7 iken %12.8’e yükseliyor. Sıcak paradaki gerileme net hata noksandaki görece yatay dalgalı trende üstün geliyor. Sıcak paranın karşı konulmaz rehaveti. Bu rehavet neden yer küre üzerinde en çok bizi kapsama alanı içinde tutuyor sizce?

Bahar havası, rüya alemine taşıma suyla değirmeni döndürmeye çalışıyor. Büyüme, krizde geçen altı yıl ve borçlanma maliyetlerindeki artışlarla kırılganlar ve kırılgan olmayanlar diye iki farklı grup yaratıyor. Avrupa’nın Almanya’dan sonraki en düşük kamu borcu bulunan ülkesiyiz. Enflasyonu tek haneye hapsetmiş, bütçe açığımızı faiz dışı fazladaki olumlu ivmeyle sürdürebilmişsek de; küresel yatırımcıyla makroekonomik gerçekleri, faizlerin yukarı trendini, aynı şablona oturtursak riskimiz artıyor. Doğrudan yatırımlar cari açığın %29.6’sından %18.8’ine gevşerken; rezerv varlıklardan 4.6 milyar doları kullanıyoruz. Rezervler, 17.4 milyar dolardan 12.8 milyar dolara %26.3 geriliyor. Merkez Bankası’nın rezervleri dediğimizde uluslararası brüt rezervlerden öte bir büyüklüğü ifade ediliyoruz. Aylık ortalama ihracatımıza ya da toplam kısa vadeli dış borç yükümlülüğümüze kıyasla, uluslararası brüt rezervler 135 milyar dolar düzeyiyle bu konudaki tüm rezerv yetersizliği endişelerini ortadan kaldırıyor. Çünkü ithalatımızı altı ay, kısa vadeli borçlarımızı da bütünüyle karşılamak bugün için mümkün olabiliyor. Cari işlemler hesabıyla turizm ve ihracat gelirleri toplamını karşılaştırdığımızda, cari açığın %30.8 den %32.7 e tırmandığına ulaşıyoruz. Öyle ya da böyle, büyüyen bir ekonomi küresel sermayeler için çekici olmaya devam edecektir elbette. Mesele burada tüketim toplumunun her zaman ilgi çekici olagelmiş büyüme öyküsünden pay almak isteyenlere üretimi gösterebilmemizdir. Eğitime, vasıflı insan gücüne ya da işsizliğe uzun vadeli destekler sunabilecek küresel yatırımların ilgi odağı olabilmeyi sağlamaktır. Bir seferlik ÖTV, KDV gibi dolaylı vergi artışlarıyla dalgalı kur oynaklığını bir kefeye sığdıramayan sanayici, üretimde artan maliyet marjına karşın sabit kalması kaçınılmaz satış fiyatı arasında sıkışıp kalıyor. Hem de bu sıkışma, eriyen buzullarla sıkışıp kalmış balinalar gibi küresel yankılar uyandırmadan olan türden. Sessiz, sakince ve derinden.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar