Kasım ayı sendromu
Murat İman / Yatırım Finansman
Kasım ayları piyasalar açısından hareketsiz ya da aşağı yönlü hareket içeren aylardır. İstatiki olarak bakıldığında gerek yurtiçi gerekse yurtdışı piyasalardan bu sonuç kolayca çıkartılabilir. Bunun en büyük nedeni, tüm piyasalarda fonlar için yapılan performans değerlendirmelerinin bu ay itibarı ile yapılmasıdır. Bu sebeple bu kıstaslara sahip tüm fonlar karlarını kilitlemek ve seneyi kapatmak için bu ayı kullanır. Ay başından beri fonların risklerini azaltma ve kar realizasyonu faaliyetleri bir hafta daha sürecek gibi gözükmekte, piyasalardaki geniş dalgalanma da bunu teyid eder nitelikte.
Yurtdışı piyasalara bir göz gezdirirsek İrlanda haberinin keskin bir etkisi olmadı, aksine beklenenin olması belirsizlikleri ortadan kaldırdı, emtia ve döviz piyasalarında ki hareketler risk iştahının geri geldiğini gösteriyor. Önümüzdeki bir kaç haftada dalgalanmanın azalmasını ve piyasaların sakinleşmesini beklemek yanlış olmaz. Aralık ayında piyasalar aynı seviyelerde ya da (yine istatiki olarak) Aralık ayının ikinci yarısında olan Noel Baba(Santa Klaus) rallisi ile biraz yukarıda kapanma eğiliminde olabilir ve tüm yıl boyunca beklenen düzeltme 2011 yılına ertelenebilir.
Yurtiçi piyasalarda ise bilanço döneminin bitmesi genel bir beklentisilik yaratmakta, buna rağmen ''Gelişmekte Olan Piyasalar''a olan ilgi talebi canlı tutuyor. Talebin büyük hisselerden orta ölçekli ve küçük ölçekli hisselere dağılmaya başlaması olumlu, sektör spesifik alımların yoğunlaşmasıda piyasanın temelini sağlamlaştırması yönünde pozitif bir bakışı açısı sunmakta.
Sonuç olarak, büyük fonlar için 2010 yılı kapanıyor, Aralık ayında işlem hacminin giderek azalmasını ve günlük bazda olacak hareketleri izlemek için hazırlanmakta yarar var. Yılın son ayında hisse senedi piyasalarının yıldızları küçük ve orta ölçekli hisseler olacak gibi, hisse bazlı haberleri takip etmekte ve sektörel karlılıkları unutmamakta yarar var, risk iştahının tekrar artmaya başlaması emtia üreticisi firmaların hisselerine hareketlilik getirebilir.
Açıklanan bilançolarda da sadece karlara odaklanmayıp gelişmelerin sürdürülebilir olup olmadığını gösteren veriler önümüzdeki yıl açısından takip edilmeli. 2011 yılı için seçimler yapılmaya başlandığı üzere şimdiden yatırım tercihlerinde karar kılınıp acele etmeden, sabırla takibe başlanmalı, iyi geçen 2010 yılının ardından 2011'in ilk üç aylık kısmı ise olası bir düzeltme yüzünden dikkatle izlenmeli.