Kasım 2016'dan Mayıs 2017'ye hisse piyasaları
Yazının kaleme alındığı 26 Mayıs tarihi itibarıyla beklediğimiz/beklenen "küresel çapta bir miktar kâr realizasyonu" ihtimali gerçekleşmiş değil. 2017 yılının ilk 5 ayında takip edilen fiyatlama eğilimi, son dönemlerde tecrübe edilmediği şekilde iyimserlikten yana. Üstelik bu süre zarfında Amerikan Merkez Bankası da faiz artırımından yana duruşunu korumayı tercih etti.
Önceki yazılarda da sıklıkla belirttiğimiz Trump hareketinin devam ettirilmek istendiği bir resim ile karşı karşıyayız. Öyle seanslar görüyoruz ki, iyi haberlerin en iyi, kötü haberlerin ise çok kötü görülmediği fiyatlamalar gerçekleşiyor. İyimserlik her yerde, iyimserlik işlemlerin merkezinde.
Bu gibi analizler rakamsal ifadelerle desteklenmedikçe anlaşılması güç oluyor. Bu nedenle de 1 Kasım 2016–25 Mayıs 2017 arası dönemi Amerikan doları cinsinden tabanda birleştirerek incelemeyi doğru buluyorum. Buna göre söz konusu dönem içerisinde S&P 500 endeksinin performansı yüzde 14 düzeyinde yükseliş yönlü olurken, MSCI gelişmekte olan ülkeler endeksi yüzde 12 ile kendisine listede yer buluyor. BİST 100 ise küresel hareketin uzağında kalmaktansa, rüzgarı arkasına almayı tercih ediyor, yüzde 10.
Bizde gerçekleşen fiyatlama eğilimini 11 Ocak 2017 öncesi ve sonrası şeklinde ikiye ayırmak gerekiyor. Zira bahse konu kesişim noktası, TCMB'nin TL'deki satış baskısını kırmak ve bozulan enflasyon beklentilerini yeniden düzenlemek adına attığı ek parasal sıkılaştırma adımlarının da başlangıcını oluşturuyor. Kasım 2016 başlangıcı -11 Ocak 2017 gün sonu gerçekleşmesi arasında USD bazında BİST 100 performansı- yüzde 20. Aynı dönem içerisinde emsallerimiz olarak tanımladığımız MSCI GOÜ endeksi ise sadece yüzde 2 kayıp yaşamış. S&P 500 yüzde 8, DAX yüzde 6 düzeyinde prim sergiliyor.
Kesişim noktasının diğer yarısına baktığımız ise bizim ve emsallerimiz için ayrı bir resmin oluşmaya başladığını görüyoruz. Burada küresel likiditenin getiri arayışı, pozitif algının realiteye bakmaksızın iyimserliği fiyatlama isteği gibi önemli ayrıntıları da not ederek rakamları incelediğimizde BİST 100'ün 25 Mayıs kapanışına dek yine USD bazında yüzde 36'lık bir getiri sağladığını, TL bazında ise rekor seviyeleri sürekli yenilediğini görüyoruz. Aynı periyod içerisinde, S&P 500 yüzde 6, MSCI GOÜ yüzde 14 ve DAX ise yüzde 15'lik yükseliş kaydediyor.
Ve Mayıs ayı işlemleri… 28 Nisan kapanışından bu yana henüz incelediğimiz grup içerisinde negatif ayrışma söz konusu değil. BİST 100'ün yüzde 3'e yakın primlendiği ortamda, S&P 500 yüzde 1, MSCI GOÜ endeksi ve DAX yüzde 4 değer kazanmış durumda. 2012-2016 dönemi ortalaması Mayıs ayı için BiST 100 endeksinde USD bazında eksi yüzde 5 olurken, S&P 500'de yüzde 0.10, MSCI GOÜ endeksinde eksi yüzde 4 ve DAX cephesinde yüzde 0.71 ile takip edilmişti. Geçmiş dönemin rakamları da bize ne denli farklı bir dönem içerisinden geçtiğimizi bir kez daha göstermiş oluyor.
En popüler soru, bu kadar tartışılan küresel iyimserliğin hangi noktada son bulacağı. Cevap net değil. Merkez bankalarının duruşları, ayrışan para politikaları, Trump etkisinin oluşan güven kaybı ile nereye dek sürdürülmek isteneceği gibi çoğaltabileceğimiz farklı alt başlıklar bizlere gelecek dönemde yol gösterecek.