Karşımızda…. Davos

Dr. Hakan ÇINAR
Dr. Hakan ÇINAR SIRADIŞI [email protected]

İsviçre’nin doğusunda, denizden epey yüksek bir konumda, 12 bin civarı insanın yaşadığı, şirin mi şirin bir kasaba Davos. Ama öylesine ünlü ki, yaşayan herkes doğal olarak kendisini Hollywood yıldızı gibi görse yeridir. Tabi Davos’u böylesine meşhur yapan; ne orada yaşayan halkı, ne de doğası; Davos’u bu kadar tanınmış kılan unsur, her yıl Dünya Ekonomik Forumu çerçevesinde gerçekleştirilen ve dünyanın önde gelen isimlerinin katıldığı küresel konuların tartışıldığı zirve toplantılarıdır. Dünya Ekonomik Forumu, merkezi İsviçre’nin Cenevre şehrinde olan pek çok ülkenin de üyesi olduğu bir vakıftır. Davos Zirvesi ise, tüm dünyaca yakından takip edilen bir zirvedir. Bu toplantılara, pek çok ünlü işadamı ve siyasetçi katılarak, ekonomik sorunları tartışır ve çözüm yollarını ararlar. 1974 yılından bu yana tekrarlanan zirvenin senenin ilk ayında yapılması da, aslında girilen seneye dair bir yön haritası da tayin ediyor olmasından ötürü ayrı bir önem taşır. Pek çok yatırımcı, burada çıkan görüşler doğrultusunda hareket eder, görüşlerden çeşitli spekülasyonlar yaratmaya gayret ederler.     

Bu yıl Davos Zirvesi’nde ülkemizi Başbakanımız Ahmet Davutoğlu temsil edecek ve “Türkiye’nin Küresel Rolü” başlıklı da bir konuşma yapacak. Dört gün sürece zirve, “Dördüncü Sanayi Devrimi" başlığı altında sığınmacı krizinden, iklim değişikliğine, eşitsizlikten teknoloji ve ekonomiye dair pek çok küresel sorunu ele alıyor olacak. Muhtemel katılımcı ülkenin, 100’ü bulması beklenirken, 40'ın üzerinde devlet ve hükümet başkanı ile 1.500’den fazla iş adamı olmak üzere 2 bin 500'ün üzerinde kişi iştirak ediyor. Zirvenin bu yıl en çok tartışılacak konulardan birisinin Avrupa gündemine damgasını vuran sığınmacı krizi ve sığınmacıların yaşadığı zor şartlar olacağını söylemek mümkün. Sığınmacıların çok daha iyi anlaşılabilmesi ve şartlarının nasıl iyileşeceğini tartışabilmek adına bir simülasyon odasının hazırlanması da dikkat çekici, amaçsa "empati" kurulmasını sağlamak. Bu, Davos’ta bir ilk. 

Pek çoğumuzun belleklerine Cumhurbaşkan’ımızın Başbakan olarak katıldığı dönemde sarfettiği “One Minute” sözü ile kazınan Davos zirvesinin, dört gün sürecek organizasyonuna bu yıl da katılacak isimler bir hayli renkli. İngiltere Başbakanı David Cameron, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun, ABD'li aktörler Leonardo DiCaprio ve Kevin Spacey gibi isimler katılım teyidini veren isimler arasında. Zirvenin en önemli özelliklerinden bir tanesi de, katılımcıların sadece siyasetçi olmayıp; kanaat önderlerinin, önemli sivil toplum örgütlerinin, sanat dünyasının bilinen isimlerinin de davetli oluşu.

Bu yıl Davos’tan ne bekleniyor diye baktığımızda; içinde bulunulan konjonktürü göz önünde bulundurmanın yararlı olacağını düşünüyorum. Ekonomiyi etkileyen en önemli unsur, yine son yıllarda olduğu gibi, siyasi karışıklık ve dalgalanmaların yarattığı etki olacak. Petroldeki düşüş, dolara ve euroya ilişkin beklentiler elbette tartışılırken, yeni bir ekonomik krizin kapıda olup olmadığı aslında aranan yanıt olacak. Davos’ların kahini, ünlü Profesör Roubini, 2016’ya bir hayli iyimser yaklaşıyor ve yaşananların bir kriz değil, düzeltme olduğuna işaret ediyor. Ne diyelim, umalım da Roubini haklı çıksın.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar