Karmaşık gümrük süreçleri basitleştirilebilecek mi?
Esasen, örnek aldığımız AB mevzuatını incelediğimizde dış ticaret alanında oluşturulan kuralların çokluğu ve gümrük uygulamalarına ilişkin mevzuat yoğunluğunun AB Gümrük bölgesinde bir standardizasyonu amaçladığı görülüyor.
Gümrük Birliği süreci ile hızlanan kopya çekme eğilimi zaman zaman zorlamaları da beraberinde getiriyor. Türkiye'nin komşularını göz önüne getirdiğinizde yasal ticaretin dizaynında zorluklarla karşılanması normal oluyor. Hal böyle olunca, AB mevzuatı dışında kendimize özgü koşullara göre tedbirler alınması yoluna başvurulması gündeme gelebiliyor.
Yani hem AB mevzuatı hem de özel koşullarımız özellikle de gümrük mevzuatını karmaşık hale getiriyor. Dış ticaret alanındaki mevzuatı söylemeye bile gerek yok. Sadece ithalat rejim kararlarına bakarak bir fikre varmak mümkündür.
Dış ticaret ve gümrük mevzuatında sık sık değişiklik yapmayı belki günün ekonomik koşulları ile izah etmek mümkündür ama bu kadarı da biraz fazla oluyor. Kuşkusuz, dünya gerçeklerine ve konjonktürlere göre hareket edilecektir. Ancak; Standardizasyonu olan uygulamalara kavuşmak arzusunu da dikkate almak gerekiyor.
Gümrük idaresi zaman içinde büyük merhaleler kat etmiş bulunuyor. Nitekim, yeni uygulamaların karmaşık süreçleri asgariye indirgeme amacını taşıdığını söylemek mümkün bulunuyor.
Gümrük idaresinin her ne kadar Dış Ticaret Müsteşarlığı ile birlikte bakanlık şeklinde örgütlenmesi arzu ediliyor idiyse de iç ticaretle birleşerek bakanlık şeklinde örgütlenmesi gerçekleşmiş bulunuyor. Bakanlık yapılanması içinde bürokrasinin kadrosal anlamda yerlerinin belirlenmesinin akabinde muhtemeldir ki gümrük süreçlerinin basitleştirilmesine hız verilecektir.
Bunu, gümrük idaresinin resmi web sitesinde yapılan duyurulardan da anlamak mümkündür. Bir çalışma süreci sonucunda şu amaçların dile getirildiği ve önermelerde bulunulduğu görülüyor.
1) Kolay, etkin ve kesintisiz gümrük süreci
a) Yetkilendirilmiş, Yükümlü Uygulamasının (AEO) Başlatılması Projesi:
Takip edilecek yol olarak: boşluk ve ihtiyaç analizi yapılması, ikincil mevzuatın hazırlanması, onaylanmış kişi ile yetkilendirilmiş yükümlü kriterlerinin karşılaştırılarak, kriterleri sağlayanların yetkilendirilmiş yükümlüye dönüştürülmesi, Türkiye'de ki yerleşik ekonomik operatörler ile işbirliği içinde pilot proje yaparak yetkilendirme süreçlerinin test edilmesi, süreçte aksayacak yerlerin tespit edilmesi, farkındalık yaratacak rehber, kitapçık hazırlanması, eğitim ve diğer bilgilendirme araçları kullanılması, yardım masası kurulması ve nihayetinde uygulamaya geçişin sağlanması önerilmiştir.
Uygulamaya geçiş öncesi süreç analizlerinin yapılması ve alt yapı çalışmalarının tamamlanmasını müteakip diğer ülkeler ile karşılıklı tanıma anlaşmalarının yapılması önerilmiştir. Yapılabilecekler önünde herhangi bir engel gözükmediği belirtilmiştir.
b) Eşyanın İlgili Rejime Kayıt Yolu İle Girişi Projesi:
Takip edilecek yol olarak: Boşluk ve ihtiyaç analizi yapılması, rejimler itibariyle iş akışlarının oluşturulması, ikincil mevzuatın hazırlanması, ilgili diğer kurumların bilgilendirilmesi ve mevzuatlarını uyumlaştırmalarının sağlanması, firma, gümrük idaresi ve ilgili diğer kurumların teknik alt yapılarını uygulamaya uygun hale getirmeleri, belirli bir sektör ve belirli bir rejim belirlenerek pilot uygulamaya geçilmesi, yardım masası kurulması ve nihayetinde uygulamaya geçişin sağlanması önerilmiştir.
Projenin önünde engel olabilecek husus olarak, bu uygulamada eşyanın giriş/çıkış gümrük idaresi haricinde gümrük iadesine gelmeyecek olması nedeniyle dış ticarete ilişkin kontrol yapan kurumların denetimlerinin, gümrük idaresinden ilgilinin tesisine kaydırmasının gerekliliği belirtilmiş,
Belirtilen engeli aşma yöntemi olarak; ilgili tüm kurumların mevzuat düzenlemelerini ve teknik altyapı çalışmalarını tamamlamaları konusunda mutabakat sağlanması önerilmiştir.
c) Onaylanmış Kişi Statüsünün Yaygınlaştırılması Projesi:
Öncelikle ihtiyaç analizinin yapılması, KOBİ'ler ve ihracat potansiyeli olan firmaların sisteme girişini sağlayacak şekilde koşulların belirlenmesi, farkındalık yaratılması, özellikle C sınıfı onaylanmış kişi statüsünün yararlanacağı kolaylaştırmalar artırılarak cazip hale getirilmesi ve firmaların onaylanmış kişi statü belgesi alma noktasında özendirilmesi önerilmiştir.
Öncelikle C sınıfı Onaylanmış Kişi Statüsü'ne haiz firmaların yaygınlaştırılması ve verilen imtiyazların artırılması yönünde mevcut mevzuat hükümlerinin engel teşkil ettiği belirtilerek konuya ilişkin Gümrük Müsteşarlığı'nca mevzuat düzenlemesi yapılmasının gerekliliği üzerinde durulmuştur.
d) Pilot uygulama aşamasındaki kağıtsız beyanname uygulamasına ilişkin öneriler:
Kağıtsız beyannameye geçiş sürecinde gümrük beyannamesine eklenen belgelerin sadeleştirilmesi/ azaltılması çalışmalarına hız verilmesi, belgelerin taranarak e-belge sistemine aktarılmasından ziyade kurumlar arası elektronik teyitleşme sisteminin kurulmasının gerektiği belirtilerek, engel olarak;
a) Sair mevzuatı hükümleri
b) Teknik alt yapı yetersizliği
c) Dış ticarete dahil kurumların ekli belgelerin azaltılması konusunda tereddütler
sayılmıştır.
Bahsi geçen engelleri aşma yöntemleri olarak:
a) Kurumlar arası eşgüdüm ve mutabakat,
b) Teknik alt yapı yetersizliklerinin Maliye Bakanlığı'nın da katkısıyla giderilmesi,
c) Piyasa gözetim ve denetimine geçişin sağlanması, önerilmiştir.
Sözü edilen öneriler hayata geçirildiğinde başka bir pencerenin açılacağını söylemek mümkündür.
Bu önerilerin takipçisi olmak alanda faaliyet gösterenlerin görevi olmalıdır diye düşünüyorum. Kuşkusuz, önerilerde belirtilen alanlar dışında çok sayıda gümrük süreci bulunuyor. Bunları da zamanla standardizasyolara kavuşturmak mümkündür. Ancak, çıkarılacak her mevzuatın bir ahenk taşıması gerekiyor. Bunun koordinasyonu sağlanmadıkça hem mevzuat kalitesizleşiyor hem de çelişkiler nedeniyle alanda faaliyet gösterenlerin sorunlarla karşılaşmasına neden olunabiliyor.