Kârlar düşüyor, aman doktor bir çare!

Dr. Bertan KAYA
Dr. Bertan KAYA YENİ DÜNYADA YÖNETİM bertan.kaya@dunya.com

Ülkemizde firmaların kârları dikkat­le analiz edilirse, enflasyonist etki­ler nedeniyle mutlak değer olarak artmış gözükse de oransal olarak düştüğünü gör­mek mümkün.

Hatta çoğu firmada mutlak değer ola­rak da azalma söz konusu. BİST 100’ün 9 aylık EBITDA verilerinden bunu okumak mümkün. 2024 zor bir sene oldu, 2025’te faiz indirimleri olacak olsa da zor bir sene olacağı kesin.

Sorun nerede?

Hemen enflasyonla mücadele politika­ları kaynaklı kârlılığımız azalıyor diyecek­siniz. Ülkemizin ekonomik şartları kötü diyeceksiniz. Faizler yüksek, kurlar bas­kılanıyor diyeceksiniz. İşletme sermaye­sini döndürmekte zorlanıyoruz diyecek­siniz. Bunların hepsi doğru. Ancak düşen kârları sadece bunlar ile açıklamak hata olur. Bu elmanın bir yarısı. Diğer yarısı da­ha sorunlu!

Esas sorun şirketlerin doğru yönetim tekniklerini uygulamamaları. “Hocam bir geminin içindeyiz, gemi bir yöne doğru hızla gidiyor, biz o gemide ters tarafa kü­rek çeksek ne olur?” diye soracaksınız. Ce­vabım net.

O gemiden inin. Kendi kayığınızı yüzdü­rün. Gemiden inmek zor ve ürkütücü gele­bilir ama bu gemide kalırsanız, konjonktü­re bağımlı olursunuz.

Oysa makro zorlukları ancak farklı ba­karak, farklılaşarak, strateji ve doğru yö­netim teknikleri ile aşarsınız. Örneğin, ikinci fabrikasını açacak bir şirkete, yurt dışında bir adres göstermiş, bunun stra­tejik açıdan neden doğru olduğunu anlat­mış, sürdürülebilirlik temelli bir yatırı­mın finansman modellerini göstermiş ve yatırımı yönlendirmiştim. Şu an şirket, önerdiğim o ülkede, teşvikler de alarak, o fabrika yatırımını tamamladı ve ihracat yapıyor.

Riskini dağıttı.

Birlikte strateji çalıştığımız bir baş­ka firma, inovasyon çalışmaları ile yeni ürünler, süreçler ve pazarlar geliştirmek suretiyle bir sene içinde eski ürün ve pa­zarlar kaynaklı olarak düşen iş hacmi ve karlılığı telafi etti. Demem o ki, bu yapıla­biliyor. Doğu teknikler ile konjonktüre ba­ğımlı kalmazsınız.

Ne yapmalı?

Karlılık için en önemli konu strateji ve iş modeli. Bunlar en baştan doğru kurgulan­maz ise içeride verimlilik namına, tasar­ruf adına ne yaparsanız yapın nafile. Doğ­ru işi yapmak, işi doğru yapmaktan önce gelmeli.

Diğer konu inovasyon temelli farklılaş­ma. Kârlılığın en büyük düşmanı fiyat re­kabetidir.

Rakiplerinizden farklı bir değer önerisi sunabilirseniz, bunu da ilk siz yapıp, hızla mesafe alabilirseniz, kızıl okyanuslardan çıkıp, mavi okyanuslarda yüksek karlılığı tecrübe edersiniz.

Bu nedenle farklılaşma sizin strateji­nizin temeli olmalı. Bunu başarmak için de müşteri istek ve beklentilerini çok iyi öngörmelisiniz. Sahayı dinlemelisiniz. Trendleri iyi tahmin etmelisiniz. Bunla­rın kesiştiği noktada ürün ve hizmetler ile bekliyor olmalısınız.

Bence önemli konulardan birisi de mali­yet sisteminizi doğru oluşturmak, gerçek maliyeti bilmek ve doğru fiyatlama yap­maktır.

Birlikte çalıştığım çoğu firmada, ürün­lerin veya hizmetlerin önemli bir kısmı­nın yanlış fiyatlandığını (ya düşük olup kar etmeme ya da yüksek olup müşte­ri kaybetme) gördüm. Ürün / hizmet kâr matrisleri ilk yapılmasını önerdiğim işle­rin başında geliyor. Burada yapılan analiz sonucu kârlılığı düşük ürünler portföyden çıkarken, inovasyon ile yeni ürünler port­föyle doğru fiyatlama ile alınırsa, bu kârlı­lığı önemli ölçüde artırır.

Maliyetlere odaklı verimlilik ve tasarruf projeleri, bu kapsamda iş süreçlerini iyi­leştirme, dijitalleştirme gibi işler, muhak­kak EBITDA’yı pozitif etkiler. Ancak ön­celiği yukarıdaki işlere vermeliyiz. Bizde genelde buradan başlanır, bu bence esas meseleleri gözden kaçırmamıza neden olur. Yine satış ekiplerimizi kâr odaklı yö­netmek, performans prim sistemlerinde ciro kadar kârlılığı ve tahsilat kalitesini de önde tutmak önemli katkılar sağlar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sorunlardan kaçmayın 17 Nisan 2025
2035’te insan olmak 15 Nisan 2025