Karışık sinyaller piyasayı iyice bozar
Piyasalar son derece oynak ve gerilimli günler yaşıyor. Dolar kuru 4.30 TL gibi daha birkaç ay önce bile akla gelmeyecek düzeylere kadar tırmandı. İçeride ekonomi açısından kaygı veren gelişmelerle dış gelişmeler birleşince döviz kurları çok hızlı yükseldi. Bunun sonucunda Beştepe’de acil ekonomi zirvesi toplandı.
Beştepe’de acil ekonomi zirvesi toplanacağı duyurulduğu andan itibaren piyasalar alınacak kararlar ve atılacak adımları görmek için bekleme tavrına girdi. Bu durum esas olarak dün de sürdü. Dün öğleden sonra ekonomi bürokratlarının ikinci bir toplantı yapacağı haberi bekleme havasının sürmesini sağladı.
Beştepe zirvesi sonrasında yapılan açıklamaya rağmen piyasalarda hala belirgin bir yön ortaya çıkmamasının ve bekleme tutumunun sürmesinin ana nedeni, açıklama metninin karışık sinyaller vermesi.
Beştepe zirvesinden sonra yapılan açıklamada bir yandan büyüme esaslı politikaların süreceği vurgulanıyor, diğer yandan enflasyonla mücadelenin, mali disiplinin süreceğinden, döviz kuru baskısının azaltılacağından söz ediliyor. Piyasalardaki oynaklık ve kurları ateşleyen birinci faktör, aşırı ısınmanın ekonomideki iç ve dış dengeleri iyice bozarak kırılganlığını son derece artırmış olması. Uluslararası piyasalardaki gelişmelerde sorunu daha da zor hale getiriyor. Şimdi böylesine hassas bir süreçten geçerken piyasalara verilen mesaj büyüme politikalarının süreceği olunca, kur, enflasyon ve mali disiplin odaklı kaygılara bir yanıt verilmiş olmuyor.
Piyasadaki oynaklık ve kurların yükselme potansiyeli karşısında mevcut döviz ve altın varlıklarının etkin kullanımı sözlerinin de pek etkisi kalmıyor.
Bir yandan emeklilere iki maaş ikramiye gibi bütçeye ciddi yükler getiren bir dizi seçim ekonomisi adımı atılırken, mali disiplininin orta ve uzun vadede korunacağı, bütçeye gelen yüklerin başka yollarla karşılanabileceği sözleri kimseye inandırıcı ve tatmin edici gelmiyor.
Bir yandan döviz kuru baskısını azaltmak ve enflasyonla mücadelede daha etkin tedbirler alınacağı, Merkez Bankası’nın elindeki araçları “etkin bir şekilde” kullanacağı sözleriyle Merkez Bankası’nın belki de olağanüstü toplantıya giderek güçlü bir faiz artışına gidebileceği havası yaratılıyor. Ama ertesi gün Merkez Bankası tarafından bir hareket veya sinyal gelmiyor. Buna karşın kamu bankalarına, gayrimenkul sektörüne yönelik faiz indirimine gitmeleri “tavsiye” ediliyor. Kamu bankaları da “tavsiye”yi hemen yerine getiriyorlar.
Bir yandan kamu bankalarına “tavsiye” ile faiz indirtir, diğer yandan Merkez Bankası’nı faiz artırmaması için baskı altında tutarken, bildiride piyasa ekonomisi kurallarına uyulacağını dile getirmek inandırıcı olamıyor.
Varlık barışının yurt dışının yanı sıra yurt içine yönelik olarak genişletilmesi, uluslararası yatırımcılar açısından cazibemizi artıracak adımlar atılacağı gibi sözler ise etkisi açısından piyasalara güven vermekten uzak.
Oysa ekonominin ve piyasaların bugün ihtiyaç duyduğu şey, açık, net, şeffaf, tutarlı ve kararlı yeni politikalar. Ekonomiyi bu noktaya getiren politika ve politikasızlıkların kökten değişmesine ihtiyaç var.
Bu ihtiyacın en net resmini sayfadaki grafikte görüyorsunuz. Orta Vadeli Plan’ın (OVP) açıklanmasından 6 ay geçmeden dolar kuru, bırakın 2018’i ve 2019’u 2020 yılı kur hedefini bile aşmış durumda.
Mevcut ekonomik kurgunun ve politikaların dikiş tutar yanı kalmadı.
Bu kritik koşullarda kapsamlı ve etkin çözüm adımlarıyla ortaya çıkmak yerine, cılız ve karışık sinyaller vermek, seçim kaygılarıyla oyalama, zaman kazanma taktikleri izlemek, her şeyin hızla ve daha fazla bozulmasından başka bir sonuç doğurmaz.