‘Kardeş ülke’, ‘kardeş ekonomi’ oluyor ilişkiler güçleniyor
44 günlük savaşın ardından Karabağ’ın Azerbaycan topraklarına katılması, Ankara ile Bakü arasındaki ilişkileri daha da güçlendirdi.
Öncesinde genel itibarıyla inşaat, bankacılık, enerji üzerine kurulan ticaret köprüsü, zaferin ardından geçen 3 yılın ardından daha da güçlendi. Karabağ’ın modernize sürecinde Türk şirketlerinin üstlendiği role, bölgedeki yer altı madenlerinin ülke ekonomisine katılması da eklendi. Uzun süredir hizmet ve inşaat ekseninde Türk şirketlerinin üstlendiği projelere şimdilerde ağır sanayi yatırımları, savunma işbirlikleri, yenilenebilir enerji, ilaç sanayisi gibi katma değer ve teknoloji yaratan alanlar da eklendi.
Şimdilerde daha fazla Türk şirketi Azerbaycan’da, Azerbaycanlı firmalar da Türkiye’de şirketler kuruyor, üretim yapıyor, istihdam sağlıyor. Türkiye’de bulunan en büyük yabancı yatırım statüsündeki şirketin de Azerbaycan devletine ait SOCAR olduğunu ve 15 yıllık bir süreçte 20 milyar dolara varan yatırım planıyla, Türk enerji sektörüne yön verdiğini hatırlatmak isterim.
Dünya yazarları Bakü’de
Geçtiğimiz hafta iki ülke ticaretinin arttırılmasına yönelik önemli bir toplantı gerçekleşti. Başkent Bakü’deki toplantıyı Azerbaycan Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı himayesinde, Azerbaycan İhracat ve Yatırımları Teşvik Ajansı (AZPROMO) ve Türkiye- Azerbaycan İş Adamları ve Sanayicileri Birliği (TÜİB) organize etti. Her iki ülkeyi güçlü bir ekonomik köprüyle bağlayan ise Türkiye’nin ilk ve en köklü ekonomi gazetesi DÜNYA oldu.
Bakü’deki Azerbaycan-Türkiye Yatırım Forumu’na Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile Azerbaycan’ın Ekonomi Bakanı Mikayil Cabbarov da katıldı. Gazetemiz yazarları Prof. Dr. Burak Küntay, Doç. Dr. Şevket Sayılgan, Doç. Dr. Cüneyt Dirican, Prof. Dr. Çisil Sohodol ile birlikte izlediğim etkinliklerde ilk edindiğimiz izlenim, iki ülke arasında ticareti artırmak için önemli bir heves olduğuydu. Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın da dikkat çektiği gibi iki ülke arasında bu yıl önemli bir ortak nokta daha vardı.
Türkiye’nin ve Aliyev’in 100’üncü yaş günü
Türkiye, kuruluşunun 100’üncü yılını, Azerbaycan ise kurucusunun 100’üncü yaşını kutluyordu. Bakan Bolat’ın verdiği bilgileri hatırlatmak isterim önce. Türkiye’de 2 bin 800 Azerbaycan şirketi, Azerbaycan’da ise 5 bin 800 Türk şirketi güçlü köprünün ayaklarıydı. İki ülke arasında ticaret hacmi 12.5 milyar dolarken, Türk şirketleri Azerbaycan’da 18 milyar dolar değerinde 517 proje üstlenmişti. Azerbaycan’ın Ekonomi Bakanı Mikayil Cabbarov’un verdiği bilgiler de son 3 yılda Türk şirketlerin özellikle Karabağ’ın yeniden inşası sürecinde önemli bir rol üstlendiğini gösteriyordu. Bölgenin yeniden modernize edilmesi için Türk şirketler, 3.4 milyar dolarlık sözleşme imzalamıştı.
Karabağ ile ekonomisi büyüdü
Hemen hemen her sektörün masaya yatırıldığı forumun ardından Türkiye-Azerbaycan İş Adamları ve Sanayicileri Birliği (TÜİB) Başkanı Hüseyin Büyükfırat, ile sohbet etme imkanımız oldu.
Büyükfırat’ın ilk dikkat çektiği nokta Azerbaycan ekonomisinin son iki yılda yaşadığı hızlı büyümeydi. Neredeyse 50 milyar dolarlık ekonomisi olan Azerbaycan, Karabağ’ında katılımıyla 80-85 milyar dolarlık bir büyümeye ulaşmıştı. Karabağ’ın tam anlamıyla Azerbaycan ekonomisine katkı sağlayacak projelerin henüz hayata geçmediğini de hatırlatalım. Azerbaycan’ın son yıllarda yaptığı yatırım ve düzenlemelerle Orta Asya’nın parlayan yıldızı olduğunu vurgulayan Büyükfırat, Türk dünyasını birleştiren bir kapı açıldığını söyledi.
Büyükfırat, “Türk dünyasını birleştiren bir sürece giriyoruz” diyerek, forumda stratejik kararların ve işbirliklerinin konuşulduğunu ve birçok önemli konuda da kararlar aldığını söyledi. Forumu düzenli hale getireceklerini ifade eden Büyükfırat, “Biz, tarihi bir dönemden geçen Türk birliğine bu şekilde katkı sunacağız. İş dünyasına çok önemli görevler düştüğünün bilincindeyiz. Bizlere düşen görevin bilinci ve şuuruyla buna benzer çalışmalarımızı devam ettireceğiz" dedi.
Azerbaycan’ın bölgede yatırım için cazip bir hale geldiğini, Suudi Arabistan’dan İngiltere’ye kadar birçok şirketin radarına girdiğini, BAE’nin de milyar dolarlık projelere hazırlandığını hatırlattığımda ise Büyükfırat, “Azerbaycan, ekonomik anlamda bir dönüşüm geçiriyor. Türkiye’nin ve Türk şirketleri için oldukça büyük fırsatlar var. Buradan 300 milyonluk nüfusa ulaşabiliyorsunuz. Eski Sovyet Bloku ülkelerine vergi avantajı ve ticaret serbesti var. Buraya yatırım yaptığınızda büyük bir coğrafyaya yatırım yapıyorsunuz” açıklamasını yaptı.
BAE, enerji projelerine başladı
Forumdan bir hafta önce; 16 Aralık’ta Azerbaycan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ortak yatırım platformu kurmuştu. Azerbaycan Yatırım Holding (AIH) ve Abu Dabi merkezli ADQ şirketleri arasında bir ortak girişim olarak faaliyet gösterecek platforma her iki şirket de yüzde 50 ortak olacak ve 500 milyon dolarlık bir sermaye koyacak.
BAE ile kurulan bu bağın daha önce enerji ile güçlendiğini hatırlatmak isterim. Bu yıl imzalanan anlaşmayla SOCAR ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden Masdar, Azerbaycan'da 2 GW’lık açık deniz rüzgar santrali ve yeşil hidrojen projeleri için ortaklığa gitme kararı almıştı.
Bu projenin önümüzdeki dönemde 10 GW’ye çıkmasının hedeflendiğini belirtmek isterim. Azerbaycan ve BAE, bu anlaşmayla sadece bölgeye değil, Avrupa’ya da elektrik temin etmek istiyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali enerjide kartların yeniden dağıtılmasını, oyunun yeniden başlamasına neden oldu. Enerji silahını Avrupa’ya doğrultan Moskova’ya alternatif Bakü olacak. Hem petrol ve doğalgaz da, hem de yenilenebilir enerji kaynaklarıyla. Unutmamak gerek. Azerbaycan, alevler ülkesi.
Bakü ise rüzgarlar şehri olarak biliniyor. Türk şirketleri Körfez ve Avrupa’nın ilgisini çeken Azerbaycan’daki gücünü artırmalı, potansiyeli keşfetmeli, yolunu açmalı, yoldaşlık etmeli. Hem Dünya Gazetesi olarak, hem de Dünya Gazetesi'yle birlikte Bakü'ye gelen Türk iş dünyasının genç ve etkin isimleri bu yolun genişlemesi için üzerimize düşeni yapacağız.