Karbon emisyonunda hedef: Azalt ve kazan
Globia Danışmanlık Yönetici Ortağı Bülent Birol, "PointCarbon'un danışmanlığını yaptığı Masdar, dünyada sıfır emisyon olan tek şehir ve "rüya şehri" olarak tanımlanıyor. Neden bizim şehirlerimizde, şirketlerimizde, organizasyonlarımızda sıfır emisyonlu örnekler olmasın?" diyor.
Amerikan Enerji Veri İdaresi'nin geçtiğimiz günlerde yayımlanan karbon salınımlarıyla ilgili raporuna göre ekonomide 1930'lardan sonra görülen en büyük resesyon bile, küresel ölçekte karbon salınımlarını azaltamadı.
Çin, 2009'da en fazla karbon salımı yapan ülke olurken Türkiye, 24'üncü sırada yer aldı. Türkiye'nin yıllık karbon salımı 253 milyon ton oldu. Listede, 7 milyar 711 milyon ton'luk salımla birinci sırada olan Çin'i, 5 milyar 425 milyon ton'la ABD izliyor. 1 milyar 602 tonla Hindistan üçüncü, 1 milyar 572 tonla Rusya dördüncü ve 1 milyar 98 milyon tonla Japonya beşinci sırada. İlk onda Avrupa'dan sadece Almanya ve İngiltere yer alıyor. Almanya yüzde 7'lik düşüşle 6. sırada yer alırken, İngiltere yüzde 7,8'lik düşüşle 10. sırada yer alıyor.
Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen ve BM Kalkıma Programı Türkiye Ofisi tarafından uygulanan "İklim Değişikliği il Mücadele İçin Kapasitelerin Artırılması Projesi" kapsamında gerçekleştirilen "Preparing Turkey for the Post 2012" çalışmasında ise karbon piyasasının 1 trilyon dolarlık bir küresel piyasa olacağına dikkat çekiliyor.
Karbon piyasalarının, önümüzdeki günlerde çok önemli bir piyasa olacağı kesin.
Türkiye için yeni gelişmekte olan bir alan olsa da, Oslo merkezli araştırma şirketi PointCarbon'un baş danışmanı Einar Telnes, Türkiye'nin karbon konusunda önemli fırsatlar sunan bir ülke olduğuna dikkat çekiyor.
BP, HSBC, GSK ve Chevron gibi firmalarla çalıştı
Pointcarbon, BP plc, HSBC, Chevron, GlaxoSmithKline gibi firmaların karbon emisyon envanterleri projelerinde danışmanlık yaptı. Bunun yanı sıra, envanter hesaplarının belirlendiği standart olan ISO 14064 standardının oluşturulmasında PointCarbon direktörlerinden Einar Telnes görev aldı.Telnes aynı zamanda Türkiye ile olan ilişkileri ve projeleri yönetiyor.
Karbon yönetimi alanında gelişmiş ve gelişmekte ülkeler arasındaki farkların her geçen gün azaldığını söyleyen Telnes, emisyonları azaltmak için ülkelerin politikalar üretmekte olduklarını ve gerekli pozisyonları almak için çaba harcadıklarını söylüyor. Telnes, hayata geçirilen düzenlemeler ile birlikte karbon piyasasının hacminin de hızla artığını ifade ediyor. Türkiye'nin bu alanda önemli fırsatlar sunduğunu söyleyen Telnes, şu yorumlarda bulunuyor: "Bu konuya son derece profesyonel yaklaşan şirketler olduğunu görüyorum. Sektörlerinin lideri olan firmalar karbon salımlarını açıklamak ve azaltmak üzere çalışmalar yapıyor ve geleceğe hazırlanmaya çalışıyorlar."
Karbon yönetiminde işbirliği
Karbon piyasasının geleceğini gören şirketlerden biri de Globia Danışmanlık. Çevre Yönetimi ve Karbon Yönetimi alanlarında hizmet veren Globia Danışmanlık, karbon yönetimi konusunda Point Carbon ile işbirliği yapıyor.
Globia Danışmanlık Yönetici Ortağı Bülent Birol, aynı zamanda Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol'un kardeşi.
Birol, çevre ve karbon yönetimi alanında öne çıkacak gelişmeleri şöyle sıralıyor:
- Karbon Yönetimi konusunda, özellikle karbon emisyonunu azaltıcı yatırımlarda sertifikasyon konusu, yatırımcılara önemli destekler sağlıyor. Bu nedenle enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, karbon azaltımı projelerinin yatırımı yapıldığı zaman mutlaka sertifikasyon konusu düşünülmeli.
- Bu konuda, dünyada yapılan en önemli yatırım olan ve Birleşik Arap Emirliklerinde yer alan sıfır emisyon şehri MASDAR çok güzel bir örnek. PointCarbon firmasının danışmanlığını yaptığı bu şehir, dünyada sıfır emisyon olan tek şehir ve "rüya şehri" olarak tanımlanıyor. Neden bizim şehirlerimizde, şirketlerimizde, operasyonlarımızda ya da organizasyonlarımızda sıfır emisyonlu örnekler olmasın.
- Bir diğer önemli konu, ülkemizde karbon saydamlık projesi olarak başlayan, karbon envanterini belirleme çalışmaları. Bu konunun oldukça geniş yelpazede ele alınması gerekiyor. Başlangıç noktası olarak, şirketinizin belirlediğiniz kapsamda hesaplayacağınız karbon emisyonu envanteri, strateji çalışması ile birlikte enerji verimliliğine kadar ulaşarak, şirketlerin para kazanması ile sonuçlanıyor. Buradaki temel anlayış ölçmek, azaltmak ve kazanmak. Ölçemediğinizi, azaltamazsınız ve kazanamazsınız.
- AB Çevre Faslının açılması ülkemize ilave sorumluluklar ve yenilikler getirecek. İzleme Denetleme Yönetmeliği'nin bu yeni uygulamalara hazırlanma anlamında çok önemli olduğunu ve disipliner bir görevi olduğunu düşünüyorum.
- Çevre konusunda izleme denetleme yönetmeliğinin oluşması ile önemli gelişmeler olacak. Bu noktada gerek şirketlerin kendi iç kaynaklarına gerekse bu konuda hizmet veren akredite olmuş danışmanlık firmalarına çok iş düşecek.
- Sunmakta olduğumuz stratejik iklim değişikliği danışmanlığı, kurum ve şirketlerin iklim değişikliği beraberinde ortaya çıkan risk ve fırsatları, mevcut risk yönetimi sistemlerine ve iş stratejilerine entegre etme süreçlerinde ihtiyaç duydukları bir hizmet. Erken davranarak geliştirdiği iklim değişikliği stratejisi ile kendini konumlandırabilen ve rekabet gücünü artırabilen kuruluşlar, bu konuda büyük fayda elde edecekler. Bahsettiğimiz bu genel yaklaşım kapsamında her bir şirket özelinde de farklı stratejiler geliştirilmesi gerekiyor. Şirketlerin kurumsal yapıları ve faaliyet alanları birbirlerinden farklı olduğundan bu ihtiyaçları karşılamaya yönelik idari kapasite geliştirmek durumunda.
- Tüm bu sürecin sonunda bizim için esas başarı ölçüsü, kurumun iklim değişikliği yönetimini artık tamamen kendi kaynakları ile sürdürülebilir bir şekilde olmaları ve kurumsal kültürleri ile uyumlu olarak devam ettirebilmeleri. Çünkü iklim değişikliği gerçeği karşısında girişilen tüm bu çalışmalar 'ad hoc'/geçici değil, oluşturulan belli bir usul çerçevesinde sistematik olarak devam ettirilmesi gereken çalışmalar."
Karbon piyasalarına yönelik önemli bir çalışma: "Karbon: Fırsat mı, Tehdit mi?"
Enerji piyasaları ve enerji projelerinin finansmanı konusunda birçok çalışmaya imza atan Dr. Rıza Kadılar'ın "Karbon: Fırsat mı, Tehdit mi?" isimli kitabı, karbon piyasaları ve finansman modellerinin Türkiye'ye neler sunduğunu araştıran referans niteliğinde bir çalışma. "250 milyar dolar dış ticaret hacmi olan Türkiye'nin küresel gelişmelere ilgisiz kalması, herhangi bir küresel düzenleme ve piyasa dinamiğinden kendini izole etmesi düşünülemez" yorumlarına bulunan Dr. Kadılar, iklim değişikliği ile mücadelede sera gazı salınımını azaltarak düşük karbon ekonomisine geçişi sağlayacak en etkili mekanizmaların başında karbon piyasalarının geldiğini ifade ediyor. "Dünya genelinde ekonomik dengeleri yeniden tanımlayan karbon faktörü, Türk iş dünyası ve toplumunun hayatına girecek ve önemli sonuçlar doğuracak" diyen Dr. Kadılar, kitabı ile bu konuda farkındalık oluşmasını hedefliyor. Kitabın dikkat çekici başlıları arasında, "Karbon piyasalarının oluşumunda iklim tehdidi perspektifi; İklim değişikliğine çözüm olarak karbon piyasaları; Günümüzde ve gelecekte karbon piyasaları fırsatları; Karbon borsaları; Karbon yatırım fonları ve uzman şirketler" yer alıyor.