Karasabanın çizdiği kara talih değişmelidir

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ tandogan2007@gmail.com

Bir araştırma

Her şey, karasabanın tarıma girmesi ile başlamış. O ana kadar Mezopotamya’da tarla ve bahçelerden sorumlu olan kadınmış. Ancak karasabanı kullanmak için kas gücü gerekli olduğu için erkek öne çıkmış. Ünlü Fransız tarihçisi Fernard Braudel’e göre, milattan önce 5000’ de Mezopotamya bu büyük değişimi yaşamış; o ana kadar kadın tanrıçalara tapılırken, erkek tanrılar ve rahipler ortaya çıkmış. (The plough and the now- The Economist, 21 Temmuz, 2011)

Son bir araştırma daha ilginç bir gerçeği ortaya koyuyor. University of California, Los Angeles’tan ve Harvard Universitesi’nden iki bilim insanının (Alberto Alesina ve Nathan Nunn) yaptığı araştırmaya göre tarımdaki bu değişimin etkisi hâlâ sürüyor. Kadınların çalışma hayatında yer almaları veya almamaları, atalarının tarımda çapa veya karasaban kullanmış olmalarına bağlı olarak değişiyor. Araştırmacılar çok geniş bir veri tabanı ile çalışmışlar; dünyadaki 1200 dil grubunun etnografik tanımından yola çıkmışlar.

Söz konusu araştırmaya göre, kadınların evin dışında çalışıp çalışmaması açısından ülkeler arasındaki farkı açıklayan en önemli faktör, o ülkede tarımda karasaban veya çapa kullanılmış olması. Kadınların çalışma hayatında yer alması açısından farklılıklar epey fazla. Örneğin, Arap dünyasında kadınların sadece %25’i çalışma hayatında iken, Burundi’de bu oran %91. Türkiye ise Arap dünyasından daha iyi durumda. Devlet İstatistik Enstitüsü’nün mayıs ayı verilerine göre çalışan nüfusun %29.5’i kadın. Sanayileşmiş toplumlarda bu oran %50 ile %60 arasında değişiyor. Rwanda, Bostwana, Madagaskar ve Kenya gibi tarımda çapa kullanmış toplumlarda kadının işgücünde yer alması, Hindistan, Suriye ve Mısır gibi, tarımda karasaban kullanmış toplumlara göre daha fazla.

Araştırmacılar, Dünya Değerler Araştırması (World Values Survey) verilerini kullanarak bir başka olguyu daha ortaya koyuyorlar. Örneğin, “İşsizlik yüksek olduğunda önce erkeklere öncelik tanınmalıdır” ifadesine “evet, katılıyorum” diye cevap verenlerin oranı, tarımda karasaban kullanmış ülkelerde daha fazla. Ayrıca “Erkekler daha iyi siyasal lider olur” ifadesi için de durum aynı. Bu inanışlar Amerika’ya gelen göçmeler arasında da geçerli. Karasaban kullanmış toplumlardan gelenlerin kızlarının çalışma hayatında olma olasılığı da düşük.

Tarımda kullanılan alet tipine dayalı bu davranış biçimi, hiç değişmez değil. Örneğin İkinci Dünya Savaşı ile kadınlar evin dışında “erkek” işlerini almak zorunda kalmışlar. OECD ülkelerinde kadınların evin dışındaki işgücünde yer alma ortalama oranı erkeklerin %16 aşağısındaymış

Bir yorum

Görülen o ki, karasaban, kadının talihinde kara bir iz bırakmış. Peki, kadının işgücünde yer alması bu kadar önemli mi? Çok önemli. Evin dışındaki bir dünyaya açılması onun ufkunu geliştiriyor. Yeni teknolojileri öğreniyor, dünyadan haberi oluyor. İş dünyası, kadının gelişmesine büyük katkı sağlıyor. Kadının gelişmesi ise toplumun gelişmesi demektir. Çünkü yuvayı kuran dişi kuştur. Çocukları yetiştiren, kadındır. Çocuk ilk eğitimini anneden alır. Anneler gelişmiş ise çocukların gelişmesi daha sağlıklı olur.

Kadının çalışması, ona ekonomik güç kazandırıyor. Onu özgürleştiriyor. Kadın, eve ekmek getiren erkeğin kölesi olmaktan çıkarıyor. Aile daha demokratik oluyor. Ayrıca kadının eve ekonomik katkısı aile ekonomisini daha rahatlatıyor. Çocuklar daha sağlıklı bir ortamda yetişiyor.

Kadın dışarıda çalışınca içeride aileye, çocuklara ayıracağı zaman kısıtlanıyor. Peki şu çelişki nasıl çözülmelidir? Uygar ülkelerin yaptığı gibi çözülmelidir. Sadece anneler günü konuşmalarında “Cennet annelerin ayakları altındadır” hadisiyle hamaset yaparak değil. Çalışan kadını gerçek anlamda koruyarak kollayarak çözülmelidir. Örneğin, yalnız özel sektörde değil, kamuda da esnek çalışma ve kısmi zamanlı (part-time) modeli benimsenmelidir.

Eğer sağlıklı nesiller yetiştirmek istiyorsak, kadını geliştirmeli ve özgürleştirmeliyiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019