Kararsızlığın faturası ağır olabilir

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF [email protected]

Son iki yılda Yunanistan ekonomisi üzerine ulusal ve uluslararası basında yazılan yazıların, yapılan haberlerin haddi hesabı yok. Sadece bu sütunda geçtiğimiz yılın mayıs ayından bu yana bu ülkeyle ilgili çıkan yazıların sayısı yedi. Bu gidişle, Yunanistan yazıları daha uzun bir süre gazete sayfalarını dolduracak.

Parasal Birlik içindeki payı zar zor yüzde 2 civarında olan bu küçük ülkenin bu derece ilgi çekmesinin nedeni, Birlikten muhtemel çıkışının yol açacağı kaosun diğer ülkelere de sirayet ederek topyekün bir çöküşe yol açmasından duyulan korku. Bu sütunu takip edenler anımsayacaklardır; Ağustos'un başındaki yazımda Avrupa Merkez Bankası tarafından yürütülmeye çalışılan politikaya karşı muhalefetin Almanya'da giderek arttığını, böyle devam ederse bunun iktidardaki Hristiyan-Demokrat-Hür Demokrat koalisyonunu sarsabileceğini belirtmiştim. Gelen haberler bunu doğruluyor. Koalisyonun küçük ortağı Hür-Demokratlar yeni tavizler vermeye hazırlanan Merkel'i ayrılmakla tehdit ediyorlar.

Öyle görünüyor ki, önümüzdeki yıl yapılacak genel seçimler öncesinde hükümet içinden ve dışından gelen bu baskılar daha da artacak. Ancak hemen her dönemde, Alman siyasetinde anahtar parti olan Hür-Demokratlardan yaklaşan seçimler öncesinde koalisyonu bozacak bir adım atmaları beklenmemeli. Merkel'in başında olduğu Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) halkoyu yoklamalarında hala birinciliğini koruyor.

Bunda tüm dünyada artarken Almanya'da rekor düzeylerde gerileyen işsizliğin payı büyük. Almanya, tarihinin en düşük işsizlik oranlarından birini yaşıyor. Kamuoyu yoklamalarının sonuçlarında seçimlere kadar köklü bir değişme olmadığı takdirde, Hür Demokratlar önümüzdeki yasama döneminde de CDU'nun koalisyon ortağı olmayı sürdürebilirler.

Ekonomik alanda sağladığı başarılardan dolayı kazandığı krediyi Yunanistan politikasında harcamak istemeyen Merkel'in niyeti seçimlere kadar durumu idare etmek. Almanlar arasında yapılan kamuoyu yoklamaları halkın büyük bir bölümünün Yunanistan'a verilen paraların bu ülkenin kurtarılmasına yetmeyeceği görüşünde olduğunu gösteriyor. Almanya Şansölyesi'nin Yunanistan'ın Parasal Birlikte kalmasına kerhen verdiği desteğin arkasında ayrılmanın Birliğin bütününe vereceği muhtemel zarardan duyduğu endişe kadar, Almanya'nın Yunanistan'ı Birlikten ayrılmaya zorlayan ülke olarak görünmesini istememesi de var.

Kriz, iki ülke arasındaki ilişkileri iyice gerdi. Yunanistan'da bir zamanlar Almanlara karşı duyulan sempati şimdi yerini öfke ve giderek artan Alman karşıtlığına bırakmış durumda. Yunanlılar, artan işsizliğin, azalan maaş ve emeklilik paralarının sorumlusu olarak Merkel ve onun Maliye Bakanı Schaeuble'yi görüyorlar. Alman denince birçok Yunanlının aklına İkinci Dünya Savaşında Hitler orduları tarafından yaşadıkları işgal geliyor. Yunanistan'ın Parasal Birlik üyeliğine karşı olan Avusturya, Hollanda, Finlandiya, Estonya ve Slovakya ise işi, Almanya ve Fransa'ya havale etmenin rahatlığı içinde şimdilik sessiz kalmayı tercih ediyorlar.
 

***
 

Yunanistan'ın bu duruma gelmesinde bütçe ve kamu açıkları tabii ki tek etken değil. Hane halkı tüketim harcamalarındaki yüksekliğin de ülkenin bugün yaşadığı krizdeki payı büyük. Avrupa İstatistik Kurumu'nun yayınladığı raporlara göre, Yunanistan, gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYİH) içinde tüketim harcamalarının payı itibariyle AB üyesi ülkeler arasında birinci sırada yer alıyor.

Bu ülkede 2000 yılında yüzde 75.7 olan tüketim harcamalarının GSYİH içindeki oranı, 2005'de yüzde 75.5, 2010'da ise yüzde 75.4 olarak gerçekleşmiş. GSYİH içinde tüketim harcamalarının payı açısından Yunanistan'la benzerlik taşıyan diğer iki ülke Güney Kıbrıs ve Türkiye. Zengin ülkelerde ise görünüm bambaşka. Birliğin lokomotifi Almanya'da hane halkı tüketim harcamalarının GSYİH içindeki payı 2000'den bu yana hemen hemen hiç değişmeyerek yüzde 56.5 oranında gerçekleşmiş. Fransa'daki tüketim harcamaları da aşağı yukarı Almanya'dakiyle aynı.

Öte yandan, Parasal Birliğin en zengin üyelerinden Lüksemburg'da 2000'de yüzde 46.6 olan tüketim oranı 2005'de yüzde 41.6'ya, 2010'da ise 37.2'ye düşmüş. Parasal Birlik dışında kalan AB üyelerinden İngiltere, İsveç ve Norveç de ise tüketim oranları 2010 itibariyle sırasıyla yüzde 62.0, yüzde 48.3 ve yüzde 40.3. olarak gerçekleşmiş. Esasen bu rakamlar gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koyuyor. Birliğin zengin ülkelerinin sağladıkları kaynaklarla har vurup harman savuran bir ülkenin karşı karşıya kaldığı acıklı durum. Yıllarca üretmeden tüketmeye alışmış Yunanlı komşularımızın kemer sıkma politikalarına dayanmaları zor.


***
 

Geçtiğimiz hafta Berlin'de, Merkel'le bir araya gelen Yunanistan Başbakanı Andonis Samaras yeni bir yardım yerine ek süre talebinde bulundu. Kamu harcamalarında yaklaşık 11.5 milyar euro tutarında kısıntıya gitmesi gereken Yunan hükümeti, bu kısıntının daha önceden kararlaştırıldığı gibi 2014'e değil de, 2016'ya kadar yayılmasını istiyor. Samaras'ın istediği harcamalarda yapılacak kısıntının daha uzun bir süreye yayılması suretiyle sosyal kargaşa riskini azaltmak. Öte yandan, Almanya başta olmak üzere AB'nin diğer üyeleri ise ek sürenin daha fazla parasal yardım demek olduğunu belirterek bu talebe sıcak bakmıyorlar. Ülkenin durumu neresinden bakılırsa bakılsın hiç ümit vermiyor. AB tarafından yeni kaynaklar devreye sokulsa bile ekonominin düze çıkması olanaksız görünüyor. Samaras hükümetinin yapmayı taahhüt ettiği özelleştirmelerle işsizliğin daha da artacağı ekonomide büyümenin başlatılması zor.


***
 

Merkel hükümetinin Almanya'daki seçimlere kadar radikal bir adım atacağı yok. Almanya Başbakanı Yunanistan konusunda hala kararsız. Bu kararsızlığın faturası düşünüldüğünden ağır olabilir. Acaba Parasal Birliğin ayakta kalması Yunanistan'la mı, yoksa Yunanistan'sız mı daha kolay? Eminim bu, Avrupalı siyasilerin zihinlerini meşgul eden sorulardan biridir. Zira, bu işin sonunda dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan da olmak var.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016