Kararsızlığın dayanılmaz maliyeti!
Küresel düzeyde yaşanan daralma tüm ekonomik değişkenleri olumsuz yönde etkileyerek geleceğe yönelik istikrarsızlık potansiyelini olağandışı seviyelere yükseltmeye devam ediyor. Bu durum tüm ekonomileri de, az veya çok aynı yönde etkiliyor. Ticaret hacmi ile birlikte sermaye hareketleri daralıyor, alacakların tahsili büyür iken borçların ödemesi zorlaşıyor ve kredi hacmi ile vadeli alışverişler azalıyor. Ekonomi daralır iken işsizlik artıyor ve istikrarsız fiyat hareketleri yüksek düzeyli belirsizliğin simgesi haline geliyor. Toplam talep daraldıkça, toplam arz da buna uyum sağlamaya çalışıyor; oluşan dengesizlik daha düşük gelir ve istihdam düzeylerini zorunlu kılıyor. Zaman içinde, sorunun hangi ekonomilerden veya hangi sektörden başladığı konusu ise önemini kaybediyor, gelir dağılımı ve rekabet koşullarının bozulması yolu ile tüm ekonomi olumsuz baskıların altında bunalıyor. İçine düşülen kısır döngüden çıkmak kolay olmuyor.
Yaklaşık bir yılı aşkın süredir etkileri giderek yoğunlaşan küresel kriz, özetle söylemek gerekir ise üretim ve tüketim ilişkilerinde ciddi bir tıkanıklık yaratarak geleceğe ipotek koyuyor. Şu ana kadar uygulamaya konan önlemler ise sorunun büyümesini önleyememiş görünüyor. Vergi ve faiz indirimleri, özkaynak destekleri ve likidite enjeksiyonları yanı sıra kamusal garantilere rağmen yaşanan daralmanın tersine çevirilememiş olması güvensizlik algılamasını büyüterek daralmayı şiddetlendiriyor. ABD'de konut sektöründeki aşırılığın tetikleyerek başlattığı daralma devam ediyor: Son açıklanan ikinci el ev satışlarının iyice azalması ve fiyatların düşmeye devam etmesi bugüne kadarki önlemlerin yetersiz kaldığı anlamına geliyor. Bu mesajı alan yetkililer yeni kurtarma paketlerinin kapsamını genişletmek adına zamana karşı yarışıyor ve toplumsal maliyet kademeli olarak yükseliyor; çözüm yönündeki çabaların başarısızlığı ekonomik daralma tehdidini daha yüksek düzeylere sıçratıyor. Gerçekçi olamamanın, yetersiz teşhis ve tedavi girişiminin bedeli çok ağır oluyor; zira hem kaynaklar israf edilmiş hem de sorunlar daha da ağırlaşmış ve çözümü zorlaşmış hale geliyor. Bu durum menkul ve gayrimenkul değerlerinin daha da gerilemiş, bilançoların yıpranması ile kredi itibarı azalmış, güvensizlik ve kırılganlık algılaması güçlenmiş bir görüntü şeklinde karşımıza çıkıyor.
Ülkemizde de ekonomik paket yolu ile yaşanan olumsuzluklara müdahale hazırlığı yapılıyor; gerçekçi olunmaz ve sonuçta çabalar yetersiz kalır ise mevcut sorunlar katlanarak büyüyecek ve iyice ağırlaşmış maliyetler ciddi bir istikrarsızlık yaratacak. Bir yandan ekonomideki daralmayı durdurmak, fakat diğer yandan enflasyon ve mali disiplin konularındaki hassasiyetten vazgeçmemek paketin yetersiz kalması ve başarısızlığa mahkum olması ihtimalini artırıyor. Başka bir deyişle ekonomik daralmanın şiddetlenmesi ve işsizliğin daha tempolu bir şekilde artması olasılıkları güçleniyor. Yabancı sermaye çıktıkça para politikası daha sıkı hale geliyor, borç-alacak zinciri kırılıyor; başka bir deyişle para arzı daralırken, paranın devir hızı düşüyor ve ekonomi durgunlaşıyor. bir anlamda ekonomide boğulmaya sebep olan koşulların acilen ortadan kaldırılması için çok seri ve kararlı olunması, piyasaya ne kadar gerekiyor ise o kadar gelir transferi ve likidite enjeksiyonu gerekiyor. Seçme lüksü ise bulunmuyor, ince ayar yeterli olmuyor ve işe yaramıyor.
Ülkemizde güvensizlik yaygınlamış tüm sektörler üzerindeki etkisi ciddi boyutlara ulaşmış durumdadır. Üretim ve tüketim ilişkilerindeki daralma ortadan kalkmadan bir normalleşme yaşanması, mümkün olmaktan çıkmıştır. Mevcut küresel koşullarda IMF ile yapılacak anlaşmanın, özel sermaye ile desteklenmesi ve para politikasının gevşemesi, ekonomideki çarkları yeniden döndürmeye başlaması olası değildir. Para politikası gevşese bile, olumsuz rekabet koşulları ve gelir dağılımındaki bozukluk daralmanın aşılmasını engelleyebilecek boyuttadır. Koşullar, enflasyon ve mali disiplin ısrarı nedeniyle başarı şansını sınırlamakta, sıkıntının büyüme olasılığını yükseltmektedir. Tehlikenin büyüklüğü hesaba katılmalı gerçekçi bir şekilde gereken riskler alınmalı, hiçbir şey değişmeden yola devam edilemeyeceği unutulmamalıdır!.. İnce ayarla sıkıntının aşılabileceğini öngörmek basiretsizliktir, gerçekçi olamamaktır, kararsızlıktır.