Karar günü yaklaşıyor

Atılım MURAT
Atılım MURAT AYKIRI FİNANS [email protected]

 

Büyük merkez bankalarının toplantıları olmazsa, yaz günleri sıkıcı geçiyor. Bu haftaki Fed ve Avrupa Merkez Bankası(AMB) toplantıları nedeniyle piyasalardaki heyecan biraz yükseldi. Fed'den bir tahvil alım programı bekleyenlerin, AMB'nin önemli adımlar atacağını düşünenlerin sayısı arttı.
Fed'in bugünkü toplantısından güçlü bir sinyal çıkmayabilir. Piyasaları söylentiler ile oyalamak varken, gerçek bir programı niçin açıklasınlar? Kaldı ki; tarımsal emtia fiyatları rekor seviyelere yükseldi. ABD'de çekirdek enflasyon yüzde 2'nin üzerinde seyrediyor. Bir tahvil programı mesajı vererek, kasımdaki başkanlık seçimi öncesinde emtia fiyatlarını bir kademe daha yükseltmek istemeyebilirler.

Diğer yandan, ABD ekonomisinde ciddi bir yavaşlama emaresi de gözükmüyor. Geçen hafta açıklanan büyüme rakamı zayıf olsa da, beklentilerin üzerindeydi. Parasal genişleme beklentisi, pozitif bir 'yatırımcı psikolojisi' yaratıyor. Borsalar yükseliyor. Yatırımcıları, her Fed toplantısından önce beklentiye sokuyorlar. Başarılı da oluyorlar. Bu şartlar altında, cephaneyi harcamayabilirler.
Piyasalardaki bayram havası, geçen hafta Draghi'nin açıklamaları ile başladı. Başkan, 'Ne gerekiyorsa yaparız.' ifadesini kullandı. İddialı sözlerin hayata geçirilip geçirilmeyeceğini yarın göreceğiz. EFSF ve ESM gibi kurtarma fonlarının ihalelerde İspanyol ve İtalyan tahvillerini alması; AMB'nin ikincil piyasada tahvil alımı yapması(ülke borçlarının parasallaştırılması); faizlerin düşürülmesi; yeni bir repo operasyonu; masadaki opsiyonlar olarak gözüküyor. EFSF ve ESM seçeneği dışındakiler denendi. Kurtarma fonları zaten bu işi yapmak için yaratılmıştı. Bu fonların sınırlı kaynağı düşünülürse, para bittiği anda bu alternatif de harcanmış olur.

İspanya'ya 300 milyar euroluk kredi açılması(Almanya karşı çıkıyor); AMB'nin, Yunanistan'ın ikinci borç yapılandırmasından zarar yazmayı kabul etmesi; ESM kurtarma fonuna bankacılık lisansı verilmesi gibi konular da tartışılıyor. Bu seçeneklerin tamamı zaman kazandırır. Çözüm olmaz. Sürekli olarak yazıyorum. AMB kalıcı olarak İspanyol ve İtalyan borçlarına garantör olmazsa, ataklar devam eder. Geçici çözümlerle piyasalarda kısa dönemli rahatlamalar yaşanır. Kriz derinleşmeye devam eder.

Majör adımların atılması şu aşamada zordur. Merkel, seçimi kaybetme korkusu yaşıyor. Ekonomik veriler kötüleştikçe, Alman seçmenlerin tepkisi artabilir. Korkuları makuldur. Son yirmi yılda şok üstüne şok yaşadılar. Kendilerine sorulmadan euroya geçildi. Alman Markı, onlar açısından savaş sonrasındaki ekonomik başarının sembolüydü. Batı ve Doğu Almanya birleşti. AB projesi gerçekleşti. Bir dönem ciddi ekonomik sıkıntılar yaşandı(hafif bir depresyon). Kriz döneminde, halkın parası ile Alman bankaları kurtarıldı. Son iki yıldır sorunlu ülkelere para aktarılıyor. Fatura her geçen gün artıyor. Almanlar, 'Son yirmi yılda yaşadıklarımız yetmedi. Bugün bizim paralarımızla, rahatça yaşamış ülkeler kurtarılıyor.' düşüncesine kapılıyor.

AMB, euro bölgesinin çökmesini önlemek için İspanyol ve İtalyan tahvillerine tam destek verirse, Almanya'daki tepkiler artabilir. 2013'teki seçim öncesinde Merkel'in işi zor gözüküyor. Draghi'nin söylemleri karşısında tavrını henüz göstermedi. Ekonomik büyüme hız kestikçe, kurtarma paketleri konusunda Almanya'yı ikna etmek zorlaşır.
Merkel bir noktada seçim yapmak zorunda kalabilir. Ya euro bölgesi çökecek, ya da AMB'nin garantörlüğünü kabul edecek. O gün geldiğinde, yetenekli bir taktikçi olan Merkel'in ne yapacağını ben de merak ediyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dolar yükselir düşer 28 Ağustos 2019