Karaman’daki elmanın sofraya ulaşma serüveni
Karaman’ da elma üreticilerinin yarattıkları değerin tarladan sofraya ulaşma serüveninden memnun olmadıkları yanlar var. Ülkemizde destekleme ve teşvik sistemlerinde indirgemeci ve parçası yaklaşımın üretim alanını geliştirme yerine yeni sorunlar yaratma potansiyeli elma konusunda da gözleniyor.
Üreticinin elma bahçelerini artırmasını istiyoruz ama, elmayı sadece tarla, ağaç ve hasatla sınırlı gören dar bakışlı olmaktan da arınamıyoruz. Bu bakış açısı yetersizliği, “ elma depolamada eksiklik ve yetersizliği” beraberinde getiriyor. Kolay erişilebilir depo sistemlerinin yetersizliği üreticiyi “tüccara mahkum eden” bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Üretimi teşvik etmek, hasat sonrası altyapıyı görmezden gelmek nar üretiminden zeytine ve fındık üretimine temel eksikliğimizden biri.
Elma hasat edildikten sonra “boylandırma ve paketleme” konusunda da bir stratejimiz olmadığı çok net olarak ortaya çıkıyor. Boylandırma, depolama ve paketleme işlemleri elma üreticiliğini geliştirecek üç destek hizmet. Üretici bu konuda adeta “Saldık çayıra, Allah kayıra” anlayışına terkedilmiş gibi...
Karaman’ da elma üretiminde “sigorta sistemlerinin yeterli olduğunu” kimse söylemiyor; söyleyemiyor. Elma üretimin bu kadar yoğun olduğu bir yörede, sigorta sistemlerinin gelişmemiş olması ülke sistemiyle ilgili olduğu gibi, üretici talebinin güçlü olmamasıyla da açıklanabilir.Eğer, elma üretimini nicelik aşamasından intelik geliştirme aşamasına taşımak istiyorsak sigorta sistemlerini gözden geçirilmeliyiz.
Elma üretiminde her türlü tehlikeye karşı “erken uyarı sistemlerinin” oluşturulması; yeterli hale getirilmesi ve erişilebilir olması gerekiyor.
Karaman ‘da elma üreticilerini dinlediğinizde,”Üretici-tüccar ilişkinin” güvene dayalı olmadığını hemen anlıyorsunuz. Üretici tüccara verdiği elmanın parasını tahsil etmekte zorlanıyor.Bize verilen bilgiye göre satılan elma bedelenin yüzde 20’sine yakın bir bölümü zamanında tahsil edilemiyor; üretici mağdur oluyor.
Elma yetiştirmenin ilk aşamalarında olduğu gibi, destek hizmetler aşamasında da “eğitim yetersizliği, bilgi eksikliği, bilgiye dayalı değil görgüye dayalı karar verme” sorunları var. Eksik bilgi nedeniyle üretici “ne yapacağına ve nasıl yapacağına” bir türlü karar veremiyor. Bilgi eksikliği çok ciddi bir “kulak kirliliği” yaratıyor; ezberlere dayalı yargılar da akılcı çözümleri engelliyor. Mevlana o yöreden, “ En tehlikeli kirlilik, kulak kirliliğidir” diye hepimizi uyarmıştı. Mevlana’yı sözde değil, özde dinlemek gerekiyor.
Karaman’ da elma üreticisi “danışmanlık hizmeti yetersizliği” nedeniyle değer kaybını uğradıklarını da söylüyor. Bu açıdan hem kamu otoritelerinin hem de gerçek uzmanlığa dayalı örgütlerin danışmanlık hizmeti vermesinin önemi artıyor.
Elma üreticisi, “Elma üretimde stratejik destek politikası nedir?” sorusunu yanıtlayabilecek bir baba yiğit arıyor.
Pazarsız ürün değerlenir mi?
Karaman’ da elma üreticileri “ pazarlama ve fiyat oluşturma” konusunda yetersizliğin farkında...O nedenle “elma borsası oluşturmanın” bir kurtacı olabileceğini düşünüyor. Üretici “tanıtım tutundurma” konusunda kendi eksikliklerinin altını çiziyor ama kamu yetkililerinin de yanlarında durmalarını talep ediyor. Üretici ciddi biçimde örgütlenme arayışı içinde. Geçmişten ders alarak, yeni bir kooperatifl eşme süreci başlatılmış. Güç birliği yapmanın gereğine inananların sayısı giderek aratıyor.
Elma üreticilerin “ihracat destekleri” talebi de var. Tüccarın yarattığı fiyat ve ödeme sorunlarınını aşmak için kooperatif örgütlenmesiyle yanıt vermek isteniyor. Yurtiçi tüketim artırılmasında fındık örneğinde olduğu gibi okullar ve kışlalar gibi kitle tüketim alanlarında elma tüketimine destek sağlanmasının yararlı olacağı düşünülüyor. Gelişmekte olan ülke pazarları kadar, gelişmiş ülke pazarlarına da elma ihraç etme hedefinin hayati önemi üzerinde duruluyor.
Elma üreticileri, “ilke ve kuralların netliği ve paylaşılmış olmasının önemini “ de sorguluyor. Her türlü ilke, kural ve kararın sorumlu kuruluş ve kurumlar tarafından “ödünsüz gözetim ve denetimi” isteniyor.
Çözüm işbirliğinde aranmalı
Karaman’da elma üreticisi sorunlarını çözerken siyasi irade, bürokrasi, üreticiler ve diğer örgütlerin işbirliği içinde olmasının farkına varmış. Farkına varmanın ötesinde çözümlerle ilgili neleri ve nasıl yapılabileceğine ilişkin bilgiye ve fikre de sahip.
Elma üreticileri ciddi bir arayış içinde. Bu aşamada yapılabilecek en iyi iş, üreticinin arayışını sağlıklı yapılara, tutarlı ve etkili işlevlere, sürdürebilirliği içeren kurumsal kültüre ulaştırmak.
Karaman elmasınının sorunlarını, tarladan sofraya herkese kazandıran bir anlayışla ele almak istiyorsak, bu konuyu tartışma gündeminde diri tutmalıyız. Geniş bakış açısıyla, indirgemeci değil bütünsel bir anlayışla ele almalı; bütün boyutlarıya irdelemeliyiz. Hepimizin ortak yararı işbirliği, güçbirliği yapmamızı gerektiriyor...