Karadeniz'i yok etme planı...
Eşsiz doğası, ekosistemi, biyoçeşitliliği ile dünyada eşi benzeri olmayan bir zenginliğe sahip Karadeniz Bölgesi, uzun yıllardır rant uğruna adım adım yok ediliyor.
Hidroelektrik santralleri ile dereler kurutuluyor.
Madencilik ve taş ocakları ile dağlar yok ediliyor.
Şimdi de yaylaları birbirine bağlayacak ve adına "Yeşil Yol" denilen ölüm planı uygulanmak isteniyor.
Karadeniz halkı, orada yaşayanlar ve büyük kentlere göç eden bölge insanı bu ölüm fermanına karşı her yerde direniyor. Karadeniz'in doğal yaşamına, kültürüne, deresine, dağına, ağacına, yeşiline sahip çıkıyor. Alanlarda mücadele veriyor. Yargıya gidiyor. Yargıdan bu sinsi planları tek tek iptal ettiriyor. Ancak ülkeyi yöneten ve gözleri ranttan başka hiçbir şey görmeyen anlayış yargı kararlarını uygulamıyor. Torba yasalara yerleştirdiği düzenlemelerle Karadeniz'i yok etme planını adım adım uyguluyor.
Artvin Cerattepe'de altın madenine karşı mücadele tam 20 yıldır sürüyor. Mücadeleye destek veren ve herkesi desteğe davet eden TEMA Vakfı'nın Cerattepe'ye ilişkin değerlendirmesi şöyle:
"Doğa uzmanları Cerattepe’nin, "korunması gerekli ekosistem değerleri"ne sahip olduğunu belirtiyor. Kafkasör Hatila Vadisi ve Çoruh Vadisi, dünyanın biyolojik çeşitlilik açısından en zengin ve aynı zamanda tehlike altındaki en önemli 34 Karasal Ekolojik Bölgesi’nden biri olan Kafkasya Sıcak Noktası içerisinde yer alıyor. Avrupa ve Orta Asya’yı içine alan geniş coğrafyadaki en büyük doğal yaşlı orman ekosistemine de yine burada rastlanıyor. Madencilik faaliyetleri başladığı takdirde bölge ne yazık ki bu özelliklerini kısa sürede kaybedecek.
Cerattepe halkı madencilik faaliyetlerine karşı 20 yıldan fazladır doğayı savunuyor. İlk kez 1992’de Kanadalı bir şirkete maden çıkarma ruhsatı verildi. Halkın itirazı üzerine maden arama izni kaldırıldı. 2002’de şirket işletemediği gerekçesiyle madeni başka bir Kanadalı şirkete devretti. 2005’te bu ruhsatın iptali için de dava açıldı, ruhsat iptal edildi. Bu iptal Danıştay tarafından da onaylandı. 2011’de ihale aracılığıyla ruhsatlandırılacağı duyurulan 1343 adet alan içine Cerattepe’yle birlikte Genya da alındı.
Böylece Artvin doğası üzerindeki tehdit de iki kat artmış oldu. 2012’de bu iki alanın ihalesi alındı. Bir yıl sonra devredildi.
Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu olmadan çalışmalara başlandı. Bunun üzerine dava açıldı ve çalışmalar durduruldu. Bunlar sürerken firmanın ÇED raporunu Bakanlık kabul etti. Mahkeme ise bu proje hayata geçtiği takdirde Artvin’in yaşam alanı olmaktan çıkacağını gerekçe göstererek ÇED olumlu kararını iptal etti. Şirket 2009/7 sayılı genelgeyle bir iki yüzeysel değişiklik yaparak ÇED sürecini işletmeden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan yeniden onay aldı".
Artvin Cerattepe halkı ve doğa savunucuları 20 yıldır inatla ve dirençle bu mücadeleyi sürdürüyor. Altın ve rant severlerde inatla bu projeyi yaşama geçirmeye çalışıyor.
Karadeniz Bölgesi'ni yok etme planında Cerattepe sadece bir örnek. Bugünlerde bölge halkını ayağa kaldıran bir başka sinsi plan daha var. Samsun'dan Hopa'ya kadar 2600 kilometre uzunluğunda ve tüm yaylaları birbirine bağlayacak "Yeşil Yol" ölüm planı uygulamaya konulmak isteniyor.
Manisa Gölmarmara'da daracık yolu yıllardır halkın isteğine rağmen genişletilmediği için 15 mevsimlik işçinin can vermesine neden olanlar, yaptıkları duble yollarla övünenler, şimdi Karadeniz'in ölümüne neden olacak "Yeşil Yol" projesini uygulamaya koymak istiyor.
Onlar için Manisa'daki o daracık yolun genişletilmesi rant getiren bir yatırım değil. Fakat Karadeniz'i boydan boya ve tüm yaylaları bir birine bağlayacak "Yeşil Yol" birçok yandaş müteahhide rant sağlayacak büyük bir projedir.
Yeşil Yol yaşama geçirildiğinde Karadeniz'de neler olacak?
Doğal yaşam, bölgenin sahip olduğu biyoçeşitlilik geri dönüşü olmayacak bir biçimde yok olacak. Yol yapımı nedeniyle binlerce hektar alan kazılacak, doğal bitki örtüsü, hayvanlar, canlılar yok olacak. Milyonlarca ağaç kesilecek. Su kaynaklarının kaynağı, akışı değişecek, kuruyacak.
Bütün bu çalışmalar dağ turizmi, yayla turizmi için yapılacağı iddia ediliyor. Fakat onların umurunda değil, dağ turizmi, yayla turizmi. Onlar yol yaparak, inşaat yaparak, maden açarak sadece parayı, rantı düşünüyor. İşleri bittiğinde turizm yapılacak ne dağ ne de yayla kalacak. Karadeniz bildiğiniz Karadeniz olmayacak. Yeşil Yol filminde olduğu gibi bu proje Karadeniz Bölgesi'nin ölüm öncesi son yolu olacak.
Bu ölüm yoluna izin vermemek için sadece bölgede yaşayan veya yılda bir iki ay Karadeniz'e giden bölge insanlarının değil, Ege'den Trakya'ya, Doğu Anadolu'dan Marmara'ya herkesin duyarlı olması ve bu ölüm projesine karşı çıkması gerekir. Yarın çok geç olabilir.