Karadeniz oksijen yoksulu: AB çözüm bulacak
Avrupa Birliği Komisyonu’ndan iki bakan (commissioner) 31 Mayıs Avrupa Denizcilik Günü dolayısıyla Bulgaristan ve Yunanistan’da yapılan “Ne olacak Karadeniz’in hâli?” toplantılarına katıldılar. Bakanların Burgaz ve Atina’da yaptıkları konuşmalar, Karadeniz’in sorunlarına çözüm için AB’nin –nihayet- bir strateji belirleyeceğinin işareti oldu: AB, bu ölü denizdeki oksijeni artırma, iklim değişikliği, kirlenme ve diğer konularda çözümlere yönelik “Stratejik Araştırma ve İnovasyon Gündemi” (SRIA) başlıklı girişimini 2019’a kadar hazırlayacak. Baş kirletici Tuna Nehri Karadeniz’de 150 metreden derinde oksijen yok, sülfür var. Bu yüzden deniz, hidrojen sülfür (H2S) ve buz gazı (donmuş metan) bakımından büyük bir rezerv. Oksijensiz kalmasından, hem coğrafyası, hem çevre korumaya aldırmayan kıyıdaş ülkeler sorumlu. Ve tabii, Tuna başta olmak üzere nehirlerin taşıdığı kirlilik, denizi öldürdü. Sadece Tuna Nehri’nden günde 4.2 ton, yılda en az 1.500 ton atık, Karadeniz’e akıyor. Bu kadar çok atığın kaynağı yüzde 80 plastikler. Nehre her gün en az 6, en çok 66 kilo hacminde, boyutu 5 milimetreden küçük plastik parçacıkların karıştığı saptandı. Avusturya’da Hainburg’da yapılan ölçümlerde (sadece burada) mikroplastiklerin hacmi yılda 17 ton, genel plastik atıkların 41 ton. Güvenilir ölçüm yapılamayan diğer nehirlerde durum kimbilir nedir?
Bazı kıyıdaşlar aldırışsız
İki bin 800 km uzunluğundaki Tuna Nehri, Almanya’dan başlayarak, toplam 160 milyon nüfuslu, 2 milyon 300 bin km2 bir havzaya yayılan 23 ülkeden su toplayarak Karadeniz’e dökülüyor. Buradaki bazı AB üyeleri çevreye saygılı, ama saygısız üyeler daha çok. Üstelik, AB üyesi olmayan Sırbistan, Ukrayna, Rusya, Gürcistan var. Türkiye, AB adaylığı nedeniyle konuya dahil. Ukrayna AB üyesi olursa, katkısı önemli olacak. Çünkü Tuna’dan sonraki kirletici nehirler Dinyeper ve Dinyester, Rusya’dan çıkıp Ukrayna’dan geçiyor. Kendine özgü çevre sorunları yaratarak... Ayrıca, Don, Kuban, Kızılırmak da katılıyor.
Yüzen dron laboratuvar
AB, başta Tuna olmak üzere, nehir ve göllerdeki kirliliği daha bilimsel ve anlık ölçmek amacıyla bir AB Ufuk 2020 Projesi’ne 8.8 milyon euro verdi: Kirlilik ölçen yüzer drone. İngiliz Brunel Teknik Üniversitesi, Verona, Viyana (Doğal Kaynaklar ve Yaşam Bilimleri Üniversitesi- BOKU), Katalonya, Atina, Göttingen üniversiteleri ve 14 özel şirket IntCatch adlı bu projede yer aldı. 2016’da Verona Üniversitesi, kimyasal ve biyokimyasal analiz yapacak donanımda özgün tasarımlı yenilikçi bir yüzer dron imal etti. Dron, Garda gölündeki kirliliği ölçerek işe başladı: Bu göl, Verona’nın ana su kaynağı. İspanya’da Ter Nehri’nde de ölçümler yapıldı. Geçen Nisan’da ise Tuna’daki ilk “deneme” yüzüşünü Viyana’da yaptı. Bu çalışmalardan sağlanan veri, anında elde ediliyor, ama analizi için beklemek gerekiyor.
Büyük veri, nehirden
Yüzer dron 2 metre uzunlukta yassı bir tekne. Su akım hızını, içindeki kum miktarını, kirlilikle ilişkili kimyasal ve biyokimyasal ölçümleri yapacak donanımı var. Bu yüzer dron, tıpkı uçanları gibi uzaktan yönetiliyor. Bilimcilere su kalitesi hakkında büyük veri sağlayacak. Böylece, su örneği almak için uzmanın nehir/göl kıyısına gitmesi artık gereksiz. Bu dron, 3-5 kişinin işini onlardan daha hızlı, daha ayrıntılı, daha çok veri toplayarak yapacak. Bir sonraki adım, tamamen yapay zekâ kullanarak bu dronu “kendi kendine araştırma yapacak” özerkliğe kavuşturmak olacak. Her halde AB, bu daha da zeki yüzer laboratuvar için kesenin ağzını açacaktır?
Sırada Ren Nehri var
Almanya’nın Ren Nehri’nden Kuzey Denizi’ne her gün 191 milyon plastik partikül döküldüğü 2015’te yayınlanan bir bilimsel makalede açıklanmıştı. Partikül, 1 milimetre veya daha küçük olduğu için 406 su arıtma tesisine rağmen yakalanamıyor. Sadece Kuzey Ren Westfalya Eyaleti’nde bin tesiste üretim, plastikle ilgili. 200 bine yakın işçi bu sektörde çalışıyor. Dünyanın plastik üretiminin yüzde 10’u burada yapılıyor. Kuzey Denizi’ne çıkan bu atıklar, balıkların zehirli yemi.