Kara bulutların gölgesinde 2025 Türk tarımı
Koyun can, kasap et derdinde.” Çiftçi umutsuz, canının derdinde, sanayici endişeli kazancının derdinde. Yıllardır seçimler gibi çeşitli nedenlerle dünya ortalamalarından yüksek açıklanan tarımsal fiyatlar, riskli ihracat/ithalat uygulamaları/ yanlış kullanılan regülasyon/destekleme araçlarıyla gelinen noktada uluslararası pazarlarda Türk tarımının “istikrarlı tedarikçi” algısı yok olmak üzere.
İçeride dökülen saçılan tarımsal ürünlerle ilgili “sorun yok/her şey yolunda algısı” azalan ihracatla, 2025’in tarım ve gıda açısından daha da zorlu geçeceğinin sinyali.
Tarımsal işsizlik kapıda
2025 yılı tarımını bekleyen; “azalan çiftçi gelirleri, üretimde planlı dönemin zorlukları, kapanan gıda fabrikaları/işçi çıkarmaları, hayvan çiftliklerinde düşürülen kapasite, azalan ihracat, düşen gıda harcamaları, verim kayıpları, iklim felaketi” gibi onlarca sorun 2025 tarım sektörünün kara bulutları olacak. Küresel tarım devleri işçi çıkarmaya kapasite düşürmeye başladı bile. Türkiye sahip olduğu “seracılık/un üretimi/kabuklu yemişler/yaş sebze meyve” gibi tarımsal alanlardaki uzmanlıklarını/ ihracat liderliklerini kaybedebilir. Son yıllarda birçok stratejik adım atan Tarım ve Orman Bakanlığı geçmişten miras yanlış politikaların sonuçlarıyla mücadele ederken, 2025’te dayanıklılık testinden geçecek.
Kanada Demiryolu kapanıyor gübreye zam yolda
Kanada Demiryolunda grevler başladı, gübre taşımacılığı, tahıl nakliyesi ve gıda taşımacılığı risk altında. Günler önce demir yolu şirketleri bazı tarım kimyasallarının da olduğu tehlikeli maddelerin sevkiyatını durdurmuştu. ABD ile Kanada arasında 28,2 milyar dolarlık tarım ticareti var. Grevler sadece iki tarafı ilgilendirmiyor, dünyadaki gübre ve diğer tahıl ürünleri fiyatında artışa neden olabilir.
Tarım STK’ları Kanada Başbakanına mektup yazarak söz konusu grevin “tedarik zinciri kaosuna yol açabileceği” uyarısında bulundu. Kanada dünyanın en büyük potasyum üreticisi, ürünün yüzde 75’i demiryollarıyla taşınıyor. Gübre üreticileri günlük 64 milyon gelir kaybıyla karşı karşıya. Sahi bizdeki domates, limon, kavun protestolarında kaç milyon dolar sokağa atıldı hesaplayan var mı?
Tarım teknoloji yatırımları hız kesti
Tarım teknoloji hizmetleri son yıllarda Türkiye’de peynir ekmek gibi satıyor. Pek çok çiftçi sistemden gelen bilgilere düzenli baksa da alt yapısı uygun olmadığı için çoğu zaman satın alınan tarımsal görüntüleme hizmeti öngörülen verimliliği sağlamıyor. Küresel tüccarların tarım teknolojilerine yönelik yatırımları düşmeye başladı. Sadece “kârlılığa ve sürdürülebilirliğe hizmet eden” projeler yatırım alabiliyor.
Pitchbook’a göre tarım teknoloji yatırımları “enflasyon ve düşen çiftçi gelirleri” nedeniyle düşse de yatırımcılar 2024’ün ikinci çeyreğinde “tarım finansmanı, hayvancılık teknolojisi, çiftlik robotları, dron teknolojisi” gibi kârlılık artıran teknolojilere 1,1 milyar dolar yatırdı. Çiftçiler 2025’teki rekor kâr düşüş öngörüleri nedeniyle harcamalarını kıssa da iklim kaynaklı zorluklarla mücadeleyi kolaylaştıran hizmet ve ürünleri satın almaya devam ediyor.
Çöplükler için işçi sinekler tasarlandı
Macquarie Üniversitesi bilim insanları tarafından yapılan bir çalışmaya göre; tasarım ürünü genetik karasinekler organik atıkları temizleyebilir. Atıklardan katma değerli endüstriyel ürünler yapılabilir. Küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 5’ine neden olan organik atıkların yüzde 40 ile 70’i çöpe gidiyor, ayrıştırılması, geri dönüşümü milyonlarca dolara mal oluyor.
Feeding Amerika’ya göre ABD her yıl gıdaların yüzde 40’ı olan 218 milyar dolarlık gıdayı israf ediyor. Sinekler günde kendi ağırlıklarının iki katı organik atık yiyebiliyor. Çöplüklerin ücretsiz işçileri sinekler uçamayacak şekilde tasarlandı. Tasarım sinekler hem çöpteki atıkları yiyecek hem de hayvan yemi, tekstil ve ilaçlar için enzim üretecek şekilde programlandı.
Ezcümle; 2025 sadece Türkiye için değil dünya için kara bulutlar taşıyor. Türk tarımı geçmişten kalma yanlış stratejiler kaynaklı ağır bir mirasla zorlu günlere gebe. Paydaşların mukavemeti, sistemin operasyonel yeteneği, sağduyulu bir yönetimle 2025 görece az zararla karşılanabilir.