Kapasite kullanım oranı "başkaldırdı"

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

İmalat sanayindeki kapasite kullanım oranı ilk üç aydaki seyrini kendine yakıştıramamış olacak ki, nisanda adeta "başkaldırdı". İlk çeyrekte aylık bazda yüzde 68'e demir atan kapasite kullanım oranı, nisanda yüzde 72.2'ye çıktı. Her ne kadar bu oran 2008'in halen altındaysa da, hem geçen yıla göre, hem de ilk çeyrekteki düzeye göre kayda değer bir artış sağlanmış oldu.

İmalat sanayi, 2007 yılının nisan ayında yüzde 79, 2008 nisanında yüzde 77.5, geçen yıl ise yüzde 60.3 kapasiteyle çalışmıştı. Grafikte de görüldüğü gibi 2008 ve 2009'un (grafikte bulunmamakla birlikte 2007'nin de) nisan ayındaki kapasite kullanımı, mart ayının üstüne çıkmıştı. Ancak, geride kalan üç yılda marttan nisana göre sağlanan artış, bu yılki düzeyde olmamıştı.

Kapasite kullanımında 2008, özellikle de 2007 düzeyine gelinebilmesi için alınması gereken epey mesafe var. Ancak, nisandaki ivme umut verdi, geçmiş yıllarla olan farkın kısa sürede kapanabileceği umudu doğdu.

Her ay, her yeni veri bir sonraki aya ilişkin merak dürtüsünü biraz daha artırıyor. Mart verileri açıklandığında, nisana ilişkin olarak ilk üç aydaki eğilimin sürüp sürmeyeceği merak konusu olmuştu. Şimdi o eğilimin sürmediği görüldü, bu kez de mayısta nisandaki çıkışın devam edip etmeyeceği merak ediliyor. Eğer marttan nisana olan çıkış biraz hız keserek sürse bile mayısta yüzde 75 dolayında bir kapasite kullanım oranına erişebiliriz. Böyle bir düzey, kabul etmek gerekir ki tahminlerden çok önce elde edilmiş bir oran olacaktır.

Kapasite kullanımına ilişkin nisan verilerinin bize söylediği; gidişatın iyi olduğu, ancak hala kriz öncesi dönem olan 2008'in altında bulunduğumuzdur. Dolayısıyla bu tablodan memnuniyet duymalı, ancak rehavete kapılmak gibi bir hataya düşmemeliyiz. Gerçi rehavet riskinin pek olduğunu da söyleyemeyiz. Hani krize karşı çok ciddi bir takım önlemler alınır da, oluşan son tablo kriz önlemlerinin gevşetilmesine yol açabilirdi. Ama olmayan  önlem gevşetilemeyeceğine göre…

Reel kesimin güveni "gümüş"te

İktisadi yönelim anketi kapsamında oluşturulan reel kesim güven endeksi 2007 yılı başından bu yana hesaplanıyor. Endeks şimdiye kadar en yüksek noktaya 119.5 ile 2007 yılının nisan ayında ulaştı. İkinci en yüksek düzey, yani "gümüş" düzey ise bu nisanda oluştu. Reel kesim güven endeksi nisan ayında 118.8 ile şimdiye kadarki ikinci en yüksek düzeye çıkmış oldu.

Reel kesim güven endeksinin grafiği, nasıl bir V çizildiğini çok açık biçimde ortaya koyuyor. Özellikle 2008'in ortasında başlayan ve o yılın kasım-aralık aylarında dip yapan reel kesim güven endeksinin, düştüğü hızla toparlandığı ve geçen yılın ortasında bir yıl önceki düzeyine geldiği dikkati çekiyor.

Aslında reel kesim güven endeksi ocak 2007'den nisan 2010'a kadar dalgalı bir V çiziyor. Bu büyük ve dalgalı V'nin içinde 2008 ortasında başlayan ve bir yıl süren küçük ama çok keskin bir V daha var.

İktisadi yönelim anketine verilen yanıtlar arasında dikkati çekenlere gelince…

"Son üç aydaki üretim hacminiz arttı mı" sorusuna verilen yanıtlarda "azaldı" diyenler martta yüzde 3.6 daha fazlaydı. Nisanda ise bu kez arttı diyenler, azaldı diyenlerden yüzde 29.1 daha fazla.

Son üç ayda alınan toplam sipariş miktarının arttığını söyleyenlerin neti martta yüzde 1.7 düzeyindeyken, bu oran nisanda yüzde 29.1'e fırladı. Aynı şekilde son üç ayda alınan ihracat siparişlerinin miktarına ilişkin denge oranı da yüzde 5.4'ten yüzde 22.7'ye çıktı. Son üç ayda iç piyasadan alınan siparişlerde mart ayındaki denge oranı negatif yüzde 3.6 idi. Bu oran nisanda pozitif yüzde 18.2'ye çıktı.

Sanayiciler, genel gidişata ilişkin iyimserliklerini koruduklarını, hatta bu iyimserliklerinin daha da arttığını belirttiler.

Hiçbir kriz ilelebet sürmez, gün gelir aşılır elbette. Türkiye de krizden adım adım çıkma eğilimi gösteriyor. Ama hep diyoruz ya, dünya küresel krizi atlatırken biz daha önce de yaptığımız gibi kendi kendimize "icat çıkarmayalım", kendi kendimize yeni bir kriz yaratmayalım. Malum, bu konuda çok mahiriz… 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar