Kapadokya'nın turizm halleri
Çok değil, İki yıl öncesine kadar söz turizmden açıldı mı, birilerinin dillerinden düşürmedikleri bir söylem vardı; “ Bu yıl turizm patlaması olacak!..” Bu söylem ülke geneli için olduğu kadar, doğa ve kültür turizminde özel yeri olan Kapadokya için de geçerli idi.
Oysa şu sıralar... İlginçtir, düne kadar turist kaynayan bölge bugün turist yüzüne hasret. Oteller boş; cafeler restoranlar sinek avlıyor. İşletmeler, sektör çalışanları, turizme umut bağlayan esnaf en zor günlerini yaşıyor. Kısacası, ne çok turistten ne de 'patlama'dan söz eden var ortalarda.
Evet doğru... İki sezondur sektörde yaşanan kriz, turizmi kötü vurdu Kapadokya'da. İptaller nedeniyle otellerdeki doluluk yılın ilk aylarında yüzde 30'lara geriledi. Bununla da kalmadı turist sayısı eylulde 'dibe' vurdu. Sözün özü; art arda gelen terör saldırıları, 15 Temmuz darbe travması, 'doğa ve kültür turizmi cenneti' Kapadokya'yı fena sarstı. Önce Japon turistler çekildi bölgeden; sonra Avrupa'dan Uzakdoğu'dan, Latin Amerika ülkelerinden rezervasyon iptalleri geldi birbiri ardına... Derken, ciddi boyutlara varan kayıplar oldu bölgeye gelen turist sayılarında...
Kapadokya Turistik İşletmeler Derneği'nin turist sayısını 2.5 milyondan 5 milyona çıkarmak için “Destination Cappadocia” programı uyarınca, bölgeyi yurtdışında tanıtıma hazırlandığı bir sırada, terör saldırılarının turiste geri adım attırması, sadece işletmeler için değil, bölgede oturan hemen herkes için düş kırıklığı olacak; ve tabii, dernek başkanı Yakup Dinler krizin sektöre ağır darbe vurduğundan söz ederek şöyle diyecekti:
“ Turizmde ilk defa dibi gördük. Bizi en çok Sultanahmet'teki, Atatürk Havaalanı'ndaki terör saldırıları ile 15 Temmuz darbe girişimi etkiledi. Bize gelen e-maillerden, darbe girişiminin yurtdışında iç savaş olarak yansıtıldığını öğrendik. İnsanlar da otel rezervasyonlarını zaten bu yüzden iptal etti. İptallerin sadece balon turlarına verdiği kayıp 40 milyon euronun üzerinde. Varın, gerisini siz tahmin edin...”
'Periler ülkesi'nde durum vaziyeti ne yazık ki böyle... Kapadokya'da turizme umut bağlayanlar, 'teselli olabilme' ümidi ile olsa gerek, şu sıralar yerli turist görmek istiyorlar bölgelerinde...
Derim ki; Kapadokya sonbaharda bir başka güzel. Tadına doyum olmaz baharlarda Ürgüp'ün, Gülşehir'in, Avanos'un... Göreme'yi görmeye gidenler, doğa harikası peribacalarını, Uçahisar Kalesi'nde, Zelve Vadisi'nde Paşabağ'da gün batımı renklerinin sihirli güzelliklerini seyre doyamıyorlar... Bizden söylemesi...